Altaylı, bugünkü yazısında Özgür Özel ile yaptığı görüşmesinin detaylarını aktardı. Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından Altaylı'dan gelen "AKP Sözcüsü" eleştirisine, “AKP sözcüsü falan olmadım. AKP’nin 22 yıllık birikmiş günahlarına ve işlediği suçlara da giderayak ortak olma gibi bir yaklaşımım olamaz. Bugün artık Türkiye’nin en büyük partisiyiz, 1. partiyiz. Belediyelerin çoğunluğu bizde. Hem bu büyük çoğunluğun sorunlarını aktarmak hem de belediyelerimizin iktidar tarafından engellenen işlerini konuşmak için Cumhurbaşkanı ile buluştum. Bazı sorunları aşmak için konuşmamız lazım. Belediyelerimizin hizmetlerinin engellenmemesini sağlamam lazım. Görüşüyor olmamız aynı fikirleri paylaştığımız anlamına gelmiyor" diye yanıt verdi.
Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşme fikri konusunda da, “CHP’ye yönelik yıllardır süren en büyük suçlama bunlar konuşur, eleştirir ama iş yapmazlar. Hep kötülerler ama nasıl yapılacağını söylemezler diye bir CHP kötülemesi yapılır. Şimdi biz bunu kırıyoruz. Belediyeler hizmetleri ile kırdı zaten. Ama daha öteye gitmemiz lazım. Özellikle genç seçmene bunun böyle olmadığını, CHP’nin Türkiye’nin en yapıcı partisi olduğunu kanıtlamamız lazım. Genç seçmen bunu görüyor ama daha da güçlü olarak anlatmamız lazım. Fikrimiz var, çözümümüz var ve taşın altına elimizi koymaktan kaçınmadığımızı göstermemiz lazım. CHP’nin Türkiye’nin sorunlarını çözebileceğini kanıtlamamız lazım" ifadesini kullandı.
Özel, erken seçim taleplerinin olmadığına ilişkin açıklaması üzerine gelen eleştiriler için de şunları kaydetti:
“Yerel seçim ile genel seçimi karıştırmamak lazım dedik ve seçmenden öyle oy istedik. Erken seçimi toplumsal talebe dönüştürmeden bizim istememiz bir şey ifade etmez. TBMM’de böyle bir çoğunluğumuz yok ve erken seçime belediye başkanları karar vermiyor. Erken seçimin sokakta ve TBMM’de bir ittifak halinde istenmesi lazım. Biz de bunu oluşturmaya çalışıyoruz. Meclis'te 127 kişi ile erken seçim kararı alınabiliyorsa yarın alalım.”
Özel ile yaptığı görüşmede edindiği izlenimleri de yazan Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
"Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı adayı olmak gibi bir derdi yok. Parti içinde de bu konunun konuşulmasını istemiyor. Geçen seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını da çok yanlış bulmuş ve bunu kendisi ile de paylaşmış. 'Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş aday olsaydı şu anda Erdoğan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmuyordu' diyecek kadar net.
İmamoğlu ve Yavaş’ın son anda Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak gösterilmesini ise bu iki isme yönelik bir komplo olarak değerlendiriyor, 'Onların siyasi geleceğini de bitirme operasyonuydu ama tutmadı' diyor. Özgür Bey’in yaklaşımından anladığım şu. Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ya İmamoğlu olacak ya da Mansur Yavaş. Belki de ikisi birden."