Mustafa Sarıgül, Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuştu.
“Ben halkın gündemini biliyorum. Ülkeyi yönetenlerin gündemine bakıyorum şaşırıyor ve üzülüyorum” diyen Sarıgül, şunları kaydetti:
“Anayasa değişikliği ile uğraşıyorlar. 85 milyonluk Türkiye’nin 10 milyonuna bakıyorlar ve ‘Her şey iyi’ diyorlar. İşsizlik ciddi sorun, çalışanların büyük çoğunluğu açlık sınırının altındaki asgari ücretli, dağa taşa beton döktüler ama konut sorunu yaşıyoruz. Enflasyon zengini daha zengin yapıyor, fakiri açlığa sürüklüyor. Enflasyon fakirden alıp zengine veriyor.”
“Son seçimde sandıktan ‘Umut, ders ve feryat çıktı.’ Bu feryat en çok da emeklinin feryadıdır” diyen Sarıgül, şöyle dedi:
“Emeklinin ahı düşürür iktidarı! Seçmen sandık yoluyla uyarısını yaptı. ‘Ayak oyunlarını, laf yarışını bırakın çözüm üretin. Siyaseti husumet haline getirmeyin münakaşa değil, müzakere siyaseti yapın. İş, aş, eşitlik, adalet, kardeşlik, barış siyaseti yapın’ dedi. Yani sandıktan çıkan mesaj: Siyasetin normalleşmesidir.”
İliç’te maden sahasında 9 işçinin ölümüyle sonuçlanan olaya değinen Sarıgül, olaya siyasi değil, vicdani açıdan baktığını belirtti. Sarıgül, İliç faciasının TBMM tarafından araştırılmasının önemli olduğunu vurguladı;
“Komisyon 17 Nisan 2024’de kuruldu ve ben de ilk kez muhalefetten bir milletvekili olarak başkanlık divanında görev aldım. Çalışmaları rapor halinde TBMM Başkanlığı’na sunacağız ve genel kurulda görüşülecek. Ben de bu raporun gereğinin yerine getirip getirilmediğini, kusuru ve sorumluluğu olanların adalet önünde hesap vermesi için takip edeceğim.”
Partisi CHP’ye yönelik de değerlendirmelerde bulunan Sarıgül, şunları kaydetti:
“Partiyi yönetenler, duvarcı ustası gibi olmalı, duvarcı ustaları taş ziyan etmez. Her taştan faydalanmaya çalışır onları bir arada tutar. Kurultayda farklı tutumlar izlemiş olsak da hepimiz CHP’liyiz, hepimiz Türkiye’den yanayız. Bize düşen görev yönetimin arkasında durarak, partimizi başarılı kılmaktır. Bu bütün CHP’lilerin görevidir.
Şimdi de hepimize düşen görev Genel Başkanımız Özgür Özel’e destek vermektir. Sayın Kılıçdaroğlu CHP’yi zora sokacak bir davranış içine girmez, Sayın Özgür Özel de Sayın Kılıçdaroğlu ile ilişkilerine özen gösteriyor. Hiçbir sorun yok. Sayın Özgür Özel’in Sayın Erdoğan ile görüşmesini isteyen seçmendir. Seçmen 31 Mart’ta siyasileri normalleşmeye, makulleşmeye çağırdı. Siyaseti husumet haline getiren partilerden desteğini çekti. Kutuplaşma yüzünden asıl sorunlarımızı konuşamıyoruz.”