İYİ Parti'li Kürşad Zorlu, çocuklara yönelik politikalarda ülke çapında seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi. Narin Güran'ın Diyarbakır'da öldürülmesinin ardından açıklama yapan Zorlu, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının daha çok koruma ve bakım altındaki çocuklara yönelik hizmetlere yoğunlaşması ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ise sadece okullarda eğitim ve öğretim faaliyetlerine odaklanmakla yetinmesi nedeniyle çocukları her türlü ihmal, istismar ve şiddetten korumaya yönelik çalışmaların yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı. Zorlu, kanun teklifi dışında bir de Meclis Araştırma Önergesini imzaya açtı.
Çocuk Hizmetleri ve Koruması İçin Kanun Teklifi'ni TBMM Başkanlığı'na sunan Zorlu, "Tüm kurumların işbirliği ve uyum için çalışmasına imkan sağlayacak bu başkanlık ile çocuklara yönelik ihmal, istismar ve her türlü şiddetin önlenmesinde ciddi düzeyde iyileşmeler görülecektir" dedi. Zorlu açıklamasında, şu ifadelere yer verdi:
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın daha çok koruma ve bakım altındaki çocuklara yönelik hizmetlere yoğunlaşması ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ise sadece okullarda eğitim ve öğretim faaliyetlerine odaklanmakla yetinmesi nedeniyle çocukları her türlü ihmal, istismar ve şiddetten korumaya yönelik çalışmaların yetersiz kaldığı anlaşılmaktadır. Oysa Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre çocuklar için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılamaz. Yine Anayasa'nın 41 ve 61'inci maddelerinde devletin çocukların korunması için her türlü tedbiri alarak gerekli teşkilatlanmayı yapacağından söz eder. Birçok kurumun ilişkili olduğu ve ancak genellikle Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce yürütülen hizmetler bir an önce müstakil bir başkanlık etrafında toplanarak Türkiye çapında önleyici ve koruyucu adımlar sahaya yansıtılmalıdır. 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu revize edilmeli ve 'Çocuk Hizmetleri ve Koruma İdaresi Başkanlığı' kurulmalıdır. Bu konuda bir kanun teklifi hazırladım. Teklifimi az sonra Başkanlığa vereceğim.
Aile Sağlığı Merkezleri'nde her aile hekimiyle aynı nüfus grubuna hizmet verecek sosyal çalışmacıların görev yapması sağlanmalıdır. Sosyal çalışmacılar, nüfus grubundaki aileleri risk grubundaki öncelikli ailelerden başlayarak ziyaret ederek sorunları büyümeden önleyecek sosyal hizmet müdahalelerini gerçekleştirmelidir. Okullarda ise yarı veya tam zamanlı olarak sosyal çalışmacıların görev yapması sağlanmalı, PDR mezunları okullarda istihdam edilmelidir. Sonuç olarak, tüm kurumların işbirliği ve uyum için çalışmasına imkan sağlayacak bu başkanlık ile çocuklara yönelik ihmal, istismar ve her türlü şiddetin önlenmesinde ciddi düzeyde iyileşmeler görülecektir."