Kobani davasında yargılamayı yapan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıkların kaldığı infaz kurumlarına yazı yazarak bugün yapılacak duruşmada kararın açıklanmayacağını bildirdi. Mahkeme kararına gerekçe olarak, dava dosyasının incelemesinin tamamlanmamış olmasını gösterdi.
Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kobani Davası’nın bugün görülen duruşmasına katıldı. Karar açıklanacağı bildirilen ancak son anda teknik gerekçeler öne sürülerek kararın açıklanamayacağı bildirilen duruşmada Demirtaş’ın beyanda bulunacağı ifade edildi. Duvar'da yer alan habere göre, son olarak beyanda bulunan Selahattin Demirtaş, “Herhangi bir söz talebim yok. Tüm arkadaşların özgürlüğünü talep ediyorum” dedi.
6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen Kobani eylemleri gerekçesiyle aralarında Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu isimlerin yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında tutukluluk incelemesi yapıldı. Duruşmaya DEM Parti Eş Genel Başkanları ve milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever, Türkiye İşçi Partisi Milletvekili (TİP) Ahmet Şık, EMEP Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan’ın yanı sıra çok sayıda siyasetçi katıldı.
Mahkeme heyeti, bir önceki duruşmada 3 yılı aşkın süredir devam eden davanın bugünkü duruşmasında karar açıklayacağını ifade etmiş ancak duruşmadan bir gün önce teknik sebeplerle karar açıklanmayacağını bildirmişti. Karar açıklanacağı için duruşmaya katılmayacağını ifade eden sanıklardan bazıları kararın ertelenmesi sebebiyle duruşmaya katıldı. Duruşmaya katılanlar arasında Demirtaş da yer aldı. Demirtaş duruşmaya Edirne Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlandı.
Mahkeme başkanı, duruşmanın başlangıcında karar duruşmasının neden yapılmadığını açıkladı. Dosyanın kapsamı, savunmaların boyutu, SEGBİS çözümlerinin tamamlanmaması gibi sebepleri öne süren mahkeme başkanı, sürenin yeterli olmaması sebebiyle karar duruşmasının ilerleyen bir tarihte yapılmasına karar verildiğini söyledi.
Mahkeme heyeti, bu açıklamanın ardından sanık siyasetçilere söz verdi.
Konuşmasına 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlayarak başlayan dönemin HDP MYK üyesi Alp Altınörs, “Bir tweet bahane edilerek 4 yıldır hapiste bulunmaktayız. IŞİD’e karşı yapılmış çağrı bahane yapılarak hapisteyiz. Bizim çağrımız demokratiktir, ifade özgürlüğü kapsamındadır. Teröre, IŞİD’in soykırımına karşı yapılmış bir çağrıdır” dedi. Altınörs, mahkeme heyetine seslenerek “Hayatlarımızdan 4 yılı çaldınız ve çaldığınız 4 yılı haram bir lokma gibi yuttunuz” dedi.
Altınörs, “Siz iktidarın bu çağrıyı kriminalize etmeye yönelik kumpas senaryosunu ısrarla uyguladınız. 4 yıldır bizi içeride tutuyorsunuz. Bizim çağrımız demokratik protesto çağrısıdır. Bu davada yargılanan tek bir kişiye ‘şu camı kırdınız’ diye bir suçlama dahi yok” diye konuştu.
2014’te yapılan çağrının aynısını Birleşmiş Milletler'in de yaptığını ve bu çağrının AİHM tarafından aklandığını hatırlatan Altınörs, “Hukuken aklanmış bir twitten bizi 4 yıldır içeride tutuyorsunuz. Bizim çağrımızın amacı açıktır, soyludur ve dayanışmacıdır. Bu halk IŞİD canileri tarafından kılıçtan geçirilirken bizler sessiz kalamazdık ve buna sessiz kalan hükümeti aynı zamanda protesto ettik. Bizim çağrımız karşılık verdi o koridor açıldı ve soykırım engellendi. Soykırım engellendi diye 4 yıldır içeride tutukluyuz. Bizim talebimiz bizlerden 4 yıldır çalınmış olan özgürlüğümüzü iade etmenizdir” diye konuştu.
Dönemin HDP sözcüsü Günay Kubilay da davanın politik bir tercih olarak devreye konulduğunu belirterek “HDP ile meşru zeminlerde mücadele etmeyi göze alamayan siyasi iktidar gayri meşru yollara başvurmuştur ve 6 yıl sonra bu kumpas davasını başlatmıştır” dedi. 2014’te IŞİD barbarlığına karşı meşru bir çağrı yaptıklarını ifade eden Kubilay, “Böyle demokratik nitelikte bir çağrıyı yapan bizleri cezalandırmak aynı zamanda IŞİD’i ödüllendirmek olacaktır. Böyle bir ödülü IŞİD’e bahşetmeyeceğinizi düşünüyorum” diye konuştu.
Eski RTÜK üyesi ve dönemin HDP MYK üyesi Ali Ürküt'ün avukatı ve oğlu Erhan Ürküt, “Ali Ürküt cezaevine girdiğinde hiçbir sağlık sıkıntısı yoktu. Kısa bir süre önce kanser teşhisi kondu. Babamı tahliye edin. Başına bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz” dedi.
Davada kapsamında tutuklu 18 ismin tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Kobani olayları, 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde IŞİD’in Kobani’ye saldırmasının ardından birçok ilde yapılan protesto ve eylemlere dayanıyor.
Kobani Davası’nda aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da bulunduğu 18’i tutuklu 108 sanık yargılanıyor. Davanın iddianamesi, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 7 Ocak 2021’de kabul edildi.
AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkında hak ihlali kararı vermesine rağmen davada; Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu pek çok Kürt siyasetçinin tutuklulukları devam ediyor.