This browser does not support the video element.
Olay, 12 Ekim saat 19.00 sıralarında Kepez ilçesi Altınova Mahallesi'ndeki bir çiçek deposunda meydana geldi. Spor hocalığı ve barlarda korumalık yapan Kıvanç Şensöz'ün yabancı uyruklu eşi, sosyal medya platformunda oluşturdukları farklı hesap ve sayfalarda çiçek satışı yapıyor. Yıllardır aynı bölgede çiçekçilikle uğraşan Eşref Yunus Yıldırıcı, kız kardeşi Firdevs Yıldırıcı (25) ve babaları Muhammet Yıldırıcı (60) da sosyal medyada açtıkları hesapta çiçek ve buket fotoğrafları paylaşarak satışa sunuyor. Firdevs Yıldırıcı, geçen günlerde bir çiçek fotoğrafının ekran görüntüsünü alarak, kendi iş yerinin sosyal medya hesaplarında paylaştı. Yıldırıcı'nın paylaştığı yüzü net görünmeyen fotoğrafı gören Kıvanç Şensöz, "Neden karımın fotoğrafını paylaşıyorsunuz, emek hırsızısınız" diyerek tepki gösterdi.
Firdevs Yıldırıcı, tepki üzerine fotoğraftaki kadının yüzünün buzlandığını, kırpıldığını, hata yaptığını ifade ederek, özür diledi. Kıvanç Şensöz, hatayı yaptığını iddia ettiği Eşref Yunus Yıldırıcı ile yüz yüze görüşmek istedi ve çiçek deposuna gitti. Eşref Yunus Yıldırıcı, özür dilemek için yanına giderken, Şensöz bir anda yumruk atarak Yıldırıcı’yı yere düşürdü. Yıldırıcı'ya defalarca tekmeleyen Şensöz'ü, dayısı Ali Okur kurtardı. Yerden kalkamayan Yıldırıcı için polis ve sağlık ekiplerine haber verildi. Kısa sürede gelen sağlık ekibi, bilinci kapalı Yıldırıcı'yı Kepez Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Eşref Yunus Yıldırıcı'nın beyin kanaması geçirdiği, durumunun kritik olduğu belirtildi. Gözaltına alınan Kıvanç Şensöz ise çıkarıldığı hakimlik tutuklandı.
Eşref Yunus Yıldırıcı'nın darbedildiği anlar, çiçek deposunun güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde Kıvanç Şensöz'ün depoya giren Eşref Yunus Yıldırıcı'ya aniden yumruk attığı ve yere düştükten sonra tekmelediği görüldü. Olay sırasında sesleri duyup koşarak gelen dayı Ali Okur'un duruma müdahale ederek, 'Sen ne yaptın?' sorusu üzerine Kıvanç Şensöz'ün 'Karımın fotoğraflarını paylaşırsa bu şekilde olur' dediği görüntülere yansıdı. 'Aklı başında mı' sorusuna ise Şensöz'ün 'Değil' karşılığını vermesi, bir kadının feryat etmesi dikkati çekti.
Ağabeyinin hastanede yanından ayrılmayan Firdevs Yıldırıcı, olayı yaşatan kişinin eski komşuları olduğunu ifade etti. Yıldırıcı, “Biz de onlar da sosyal medya ve internet üzerinden çiçek satışı yapıyoruz. Bunların çiçeklerini beğeniyoruz. Çünkü buketleri çok güzel yapıyorlar. Bunların sosyal medya profili herkese açık. Bazı müşterilerimiz bunların fotoğraflarını bize atıp 'Buna benzer çiçekler yapabilir misiniz' diyorlar. Biz de 'Yapabiliriz' diyoruz. Herkese açık profilinde eşinin tişörtlü bir fotoğrafını kendi paylaşmış. Fakat 'Benim eşimin uygunsuz yerlerini paylaştınız' diyerek böyle bir olay yaşandı. Normalde gece yarılarına doğru gelen telefonları açmıyordum. Telefonu abim açıyor ve 'Sen Okur'un yeğeni değil misin? Bu fotoğrafları, karımı nasıl paylaşırsın? Nasıl kırparsın?' diyor. Abim de 'Benim bununla bir alakam yok. Bizim sosyal medya hesaplarını, birçok şirket hesaplarımızı kız kardeşim yönetiyor' diyor. O da 'Sen yaptın, senin boynunu koparacağım. Sen benim karşıma çıkma. Çıkarsan çok kötü olur' diyerek küfürler saydırıyor. Biz de 'Abi kusura bakma özür dileriz' diyoruz ama 'Konum at geleyim' tarzında konuştu" dedi.
Dayısının araya girerek orta yolu bulmaya çalıştığını belirten Yıldırıcı, “Bir gün sonra dayım 'Gel konuşup orta yolu bulalım' diyor. Ondan sonra Kıvanç Şensöz, abim görmeden depoya giriyor ve abim kendisiyle konuşacağını sanıyor. O sırada dayım orada yok, büyük depoda duruyor. O adam abimi görür görmez vurmaya başlıyor. Sesler üzerine dayım, kuzenlerim geliyor. Şok içindeyiz açıkçası" diye konuştu.
Ağabeyinin durumunun kritik olduğunu belirten Firdevs Yıldırıcı, “Doktorlar 'Her duruma hazırlıklı olun' diyor. Abim bunu hak etmedi. Bizim paylaştığımız fotoğrafı kendisi herkese açık profilde hem kendi paylaşıyor hem de benim paylaşmama laf ediyor. Boksör ve bodyguardlık yapmış. Hep beyne çalışmış, öldüresiye darbeler var. Ben açıkçası o adamın hapisten çıkmasını istemiyorum. Benim de can güvenliğim yok" dedi.
Olaydan sonra dayısının da kalp krizi geçirdiğini söyleyen Yıldırıcı, “Sürekli abimi sayıklıyor. Şu anda onun da durumu sıkıntılı. Hastanede tedavisi devam ediyor" dedi.
Muhammet Yıldırıcı ise “Oğlum tuzağa düşürüldü. 'Gel konuşalım özür dileyelim' diyerek çağrılıyor. Hiçbir şey konuşmadan, içeriye girer girmez yumruk vurup yere düşürüp, tekrar vurulması var. Sonra dayısı geliyor, elinden alıyor. Olay yaşandığı esnada ben de pazardaydım. Haber gelir gelmez çıktım ancak çocuğumu hastanede gördüm. Çocuk hala titriyordu. Doktorlar çocuğumun durumunun ağır olduğunu ve 'Her an için hazırlıklı olun' diyor. Doktorlar dedi ki 'Araba çarpsa bu çocuğun kafatası bu kadar zarar görmezdi'. Bunun iyi bir ceza alıp hapiste yatmasını istiyorum" dedi.