This browser does not support the video element.
Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya taraf avukatlarının yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba da katıldı. Duruşma salonuna alınmayan onlarca hayvansever duruşmanın olduğu koridorda izdiham oluşturdu.
Polis ekiplerinin geniş güvenlik önlemleri almasına rağmen mahkeme salonunun kapısının yumruklarla zorlanmasının ardından duruşma büyük salona alındı. Hayvanseverler ‘Katil İbrahim ve Eros için adalet’ sloganları attı. Bariyerleri geçen izleyiciler, duruşma daha geniş olan amfiye alınınca içeri girebildi.
Tutuksuz sanık İbrahim Keloğlan verdiği ifadede, "İlk savunmadaki ifademi yineliyorum. Bunlara ek olarak hakkımda söylendiği gibi suçlu birisi değilim. Yaşadığım bir anlık öfkeyle kendimi kaybederek hayatım boyunca unutamayacağım bir hata yaptım. Her fırsatta kilolarca mama alıp dağlık ve köylük arazilerde kedi ve köpekleri beslemek bana terapi gibi geldi. 8 Şubattaki duruşmadan sonra gerçekleştirdim bir hayvan barınağına bağış yaptım. Elimden geldiğince bunları yapacağıma, psikolojik destek göreceğime söz veriyorum. Duruşmadan sonra bağış yaptım. Bu olaydan sonra yaptım. Bu olayın bazı kişiler tarafından yanlış lanse ettirerek halkı kin ve düşmanlığa itmişlerdir. Yine bazı kişiler tarafından iftiralarla bu olay sebebiyle bütün bilgilerim insanların eline geçti. Eşim ve ailem büyük bir kaosun içine atılarak insan içine çıkamayacak duruma geldi. Şu an burada alacağım hiçbir ceza bugüne kadar yaşadıklarımın yanında çok az, bir önemi yok. Başka söyleyecek bir şeyim yok. Ben bir suç makinası değilim" dedi.
Müştekilerin avukatı, sanık Keloğlan'ın en üst hadden cezalandırılmasını ve tutuklu yargılanmasını talep etti. Avukat, sanık İbrahim Keloğlan'ın, önceki savunmasında "Benim de kedim var" ifadesini hatırlatarak, "Cinsel istismarcıların da çocukları vardır. Kadın katillerinin eşleri, anneleri, kız kardeşleri vardır. Dolayısıyla sanığın hayvan sahibi beyanı da suçtan kurtulmaya yöneliktir. Sanık yargılamanın en başından bu güne suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarda bulunmuştur. Kamuoyu dosyayı takip etmektedir" diye konuştu.
Müşteki avukatlarının beyanlarının ardından söz isteyen sanık İbrahim Keloğlan, "Niye kimse beni anlamıyor. Neden sağlığım göz önünde bulundurulmuyor şu anda. Çok pişmanım hatamı kabul ediyorum" dedi.
Son sözü sorulan İbrahim Keloğlan, "Beni tamamen beni yalnız bıraktılar. Söylemek istediğim çok şey var. İddialar tamamen yalan ve iftira. Hala baktığım bir kedim var. Konuştukça daha çok batıracağım kendimi diye düşünüyorum. Baktığım bir kedi var bunların hepsi mevcut delillerle sabittir. Ben zaten hayvansever biriyim. Dağlık ve köylük alanlarda besleme yaptığıma dair videolar var. Ben devletime güveniyorum. Geldim beyanlarımı kendim verdim. Beni yalnız bıraktılar. Bugüne kadar kaçmadım bunca şeye rağmen geldim" dedi.
Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan savcı, sanık Keloğlan'ın "canavarca hisle eziyet çektirerek kediyi öldürdüğü" gerekçesiyle alt hadden uzaklaşarak, üst hadde yakın hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Aranın ardından karar açıklandı. 3 yıl hapis cezası veren mahkeme, iyi halle 2 yıl 6 aya indirildi. Öte yandan Keloğlan hakkında yurt dışına çıkış cezası verildi.
Eros’u öldürdüğü için daha önce tutuklanıp ilk duruşmada serbest bırakılan Keloğlan için en üst sınırdan ceza verilmesi ve bu davanın hayvan hakları açısından emsal teşkil etmesi isteniyor. İbrahim Keloğlan'ın tutuklanması ve en ağır cezaya çarptırılması için aralarında Galatasaraylı Mauro Icardi gibi futbolcuların da bulunduğu çok sayıda ünlü sosyal medya üzerinden düzenlenen kampanyalara katılmıştı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da ilk mahkeme kararından sonra şu açıklamayı yapmıştı:
"İstanbul Başakşehir’de Eros isimli kedinin canice öldürülmesi nedeniyle açılan kamu davasında sanık hakkında verilen hapis cezası hükmünün açıklanmasının geriye bırakılması kararına karşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilerek karar kaldırılmıştır. Dava mahkemesince yeniden görülecektir. Her canlının yaşam hakkı kutsaldır. Can dostlarımıza yönelik her türlü kötü davranışın karşısında olmaya devam edeceğiz"