Şahin, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Düzenleme ve denetleme alanımızdaki yayın kuruşlarında yer alan diziler, programlar ve spor müsabakalarıyla ilgili RTÜK ve şahsım üzerinden yapılan eleştiriler ve yapıcı yorumların tamamını dikkatle takip ediyoruz. Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK, çağın hastalığı İslamofobiyi körükleyici yayınlara asla ve asla müsaade etmez. Üst Kurulumuz Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ülkemizde ilk defa 'Uluslararası İslamofobi ve Medya Zirvesi'ni icra eden kurumdur" ifadelerini kullandı.
Şahin, özellikle batıda sirayet eden İslam karşıtlığının medya zemininde tartışılmasını temin eden RTÜK'ün, uluslararası camiada faaliyet gösteren uzmanların engin görüşleriyle konuya neşter atarak çözüm önerilerini kamuoyuna sunmakta olduğunu belirtti. Şahin, açıklamasına şöyle devam etti:
"RTÜK şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelmez. RTÜK yapılan her türlü yayında, spor müsabakalarında yasal olmayan reklamlara yer verilmesine asla müsaade etmez. RTÜK milli güvenliğimizi tehdit eden, terör ve terör propagandası içeren yayınlara geçit vermez ve bağımsız mahkemelerimiz tarafından verilen yayın yasaklarını uygulamayan yayıncı kuruluşları görmezden gelemez. Yayınlarda özellikle dramatik yapımlar olarak adlandırdığımız dizilerde barış dini olan İslam karşıtı sahnelere, dinimize mensup kimseleri küçük düşüren, din adamlarımızı hor gören içeriklere fırsat vermez. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milletçe bizi biz yapan değerlerimize zarar verecek, birlik ve beraberliğimize halel getirecek söylemlere müsaade etmez ve bu minvaldeki görüntülere izin vermez. Üst Kurulumuz dizilerdeki hayat ışığı, huzurlu yaşam kılavuzu dinimizden uzaklaştırıcı sahneleri görmezden gelmeyerek gerekli tedbirleri almaktadır. Son dönemde İslam karşıtı ve muhafazakar camiaya yönelik içeriklerin yer aldığı dizi fragmanlarının yayınlanma aşamasında bile sansür iddialarına azami dikkat ederek usulüne uygun olarak gerekli uyarı önlemlerini almıştır. Yapıcı ikazları dikkate almayan yayın kuruluşları hakkında dün olduğu gibi bugün de gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edecektir."
Kadına ve çocuğa yönelik başta olmak üzere toplumsal şiddeti özendirici yayınların hiçbirini tasvip ve bu yayınlara müsaade etmelerinin düşünülemez olduğunu aktaran Şahin, "Üst Kurulumuz son dönemde milli ve manevi değerlerimizi tahrip eden yayınlara 119 kez müeyyide (yaptırım) uygulamıştır. Şiddet içeriklerine 18, terör propagandası içeren yayınlara ise 14 kez yaptırım uygulanmıştır. 6112 sayılı Kanun’un 8. Maddesinin a,b ve c fıkraları hükümlerini ihlalden de toplam 69 farklı müeyyide kararı alınmıştır. Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar. RTÜK, medya hizmet sağlayıcı kuruluşları yayın sonrası denetler ve gerekli durumlarda cezai müeyyide uygular. Ayrıca, RTÜK icra ettiği her düzenleme faaliyeti hakkında gerekmedikçe bilgi paylaşımı yapmak durumunda değildir. RTÜK görevinin başındadır" ifadelerini kullandı.