Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Derbinin ardından çıkan olaylara ilişkin 3 şüphelinin ifadesi ortaya çıktı

Trendyol Süper Lig'in 37. haftasındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından yaşanan olaylara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulan Fenerbahçe Kulübü doktoru Ertuğrul Karanlık, eski Fenerbahçe yöneticisi Hulusi Belgü ve teknik direktör İsmail Kartal'ın oğlu Emre Kartal'ın savcılık ifadeleri ortaya çıktı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasının ardından yaşanan ve stadyum müdürü Ali Çelikkıran'ın darbedildiği olaylara ilişkin soruşturması sürüyor.

Soruşturma kapsamında Fenerbahçe Kulübü doktoru Ertuğrul Karanlık, eski yönetici Hulusi Belgü ile Emre Kartal'ın dün Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nca alınan savcılık ifadelerine ulaşıldı.

Şüphelilerden Emre Kartal ifadesinde, maçta Fenerbahçe'nin akredite analiz antrenörü olarak görev yaptığını, normalde Fenerbahçe Futbol Kulübü'nün yardımcı antrenörü olduğunu söyledi.

Maç öncesinde ve sırasında yaşanan olaylardan dolayı maç sonunda takım olarak soyunma odasına gitmek zorunda kaldıklarını, Galatasaray'ın futbolcu ve teknik kadrosunun koridorda tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu iddia eden Kartal, takımın soyunma odasına girmesinin ardından söz konusu hakaretlerin devam ettiğini öne sürdü.

Kartal, Galatasaray görevlilerinin, Spor Şube memurlarının izni olmasına rağmen yasalara aykırı şekilde takımlarının soyunma odasından çıkmasına izin vermediğini ve soyunma odasında alıkonulduklarını savunarak, "Organizasyon halen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) gözetimi ve denetimi altında olmasına ve stadyumdan çıkış yapmamış olan takımımız ve teknik görevlilerimizin fotoğraf çektirmesini, sahaya çıkışını engelleyen herhangi bir düzenleme olmamasına rağmen Galatasaray görevlilerince haksız şekilde engellendik." dedi.

Bir süre sonra takım ve yöneticilerle fotoğraf çektirmek için polis eşliğinde sahaya çıktıklarını anlatan Kartal, bu sırada Galatasaray yöneticileri ve görevlilerinin engellemesiyle karşılaştıklarını ve kendilerine hakaret edildiğini öne sürdü.

Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sahaya çıktıktan sonra son derece doğal olarak galibiyet sevinci içerisinde bayrağımız ile futbolcular, yöneticiler ve tüm teknik ekip fotoğraf çektirmek istedik. Bu esnada Galatasaray görevlileri fiziksel ve sözlü müdahalede bulunarak bizi engellemeye devam ettiler. Akabinde yöneticimiz Ahmet Ketenci, doktorumuz Ertuğrul Karanlık ve takımımızdan kaleci İrfan Can Eğribayat, Mert Hakan Yandaş, Oosterwolde ve şu anda ismini hatırlayamadığım kadın bir yönetici Fenerbahçe bayrağımız ile fotoğraf çektirirken, bir şahsın hızla üzerimize gelip bayrağımıza saldırdığını ve gasbetmeye çalıştığını gördüm. Daha sonra Ertuğrul Karanlık kendisini bayraktan uzaklaştırmaya çalıştı.

Bu sırada Galatasaray görevlileri ile arbede yaşanmaya devam ettiğini, bayrağı almaya çalışan kişinin Ertuğrul Karanlık'ın dudağına vurduğunu, Karanlık'ın yüzünde kan olduğunu ve yere düştüğünü gördüğünü anlatan Kartal, "Hızla üzerimize gelen ve bize saldıran şahıs futbolcu değildi, sivil kıyafetliydi. Sonradan şahsın stadyum müdürü Ali Çelikkıran olduğunu öğrendim. Benzer hadiseleri yakın zamanda Trabzonspor ile karşılaştığımız müsabaka sonunda da yaşadığımız için büyük bir korku ve heyecan içinde, tamamen kendimizi koruma içgüdüsüyle hareket ederek ilgili şahsın saldırısını engellemeye ve durdurmaya çalıştım."

Trabzonspor maçından sonra ifadesiyle birlikte savcılığa sunduğu sağlık raporunda ağır şiddete maruz kaldığının görüleceğini söyleyen Kartal, hem Galatasaray hem de Trabzonspor maçlarının ardından sosyal medya hesaplarından tehdit edildiğini, halen devam eden bu durumdan psikolojisinin olumsuz etkilendiğini belirtti.

Kartal, "Gerek bu yaşananlara gerekse de milyonlarca taraftarımızı temsil eden kutsal bayrağımızın gasbedilmeye çalışılmasına karşı sadece takımımızı ve bayrağımızı koruma refleksiyle hareket ettim. Yalnızca o anki panik ve korku içerisinde haksız saldırıyı durdurmaya ve engellemeye çalıştım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kimseye karşı hakaret veya tehdit içerikli söylemlerde bulunmadım, kasten yaralama suçunu işlemedim" diye konuştu.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER