Mimar Sinan Mahallesi’ndeki Fazilet Apartmanı’nın A Bloğu, 6 Şubat’ta meydana gelen ilk depremde yıkıldı. Binada enkaz altında kalan 19 kişi yaşamını yitirirken, 20 kişi de yaralandı. Binanın yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada apartmanda oturanların, zemin kattaki fırının uygunsuz tadilatlar yaptığından dolayı Kahramanmaraş Belediyesi’ne başvuru yaptıkları, açtıkları dava üzerine de Kahramanmaraş 1'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nin de 16 Nisan 2019'da tadilatların binayı zayıflattığının tespit edildiği ve tadilatların güçlendirme projesiyle yapılması gerektiğine karar verdiği ortaya çıkmıştı.
Soruşturma sonunda binanın hem müteahhidi hem de statik proje müellifi ve fenni mesulü olan Mahmut Oktay Hartavi (63) ile haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı bulunan firari fırın işletmecileri Akın Yağcı (78) ve eşi Ferihan Yağcı (70) hakkında, 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Sanıkların yargılanması devam ederken, mahkeme heyeti yeni belgelerin girmesinin ardından dosyayı bilirkişiye gönderdi. Dosyaya yeni giren belgeler arasında en dikkat çekeni ise 2003 yılında apartman yönetiminin Kahramanmaraş Belediyesi’ne fırınla ilgili verdikleri dilekçe örneği oldu. Dilekçede, apartman sakinleri olarak 6 Şubat 2003’te toplantı yaptıklarını ve toplantıdan alınan karar gereği belediyeden yardım istedikleri belirtiliyor. Apartmanda oturanların, belediyeden can ve mal güvenlikleri için fırınla ilgili gerekenin yapılmasını talep ettikleri dilekçenin devamında şöyle söylendi:
“Akın Ekmek Fabrikası depolarında 4 kamyon dolusu un depolanmakta, içindeki makineler dışında binaya 35’er tondan 140 ton ekstra yük bindirmekte, temel kirişler ve kolonlarda tehlike arz etmektedir. Fabrikada çalışan elek makinesi, hamur yoğurma makinesi, asansörler ve benzer makineler de titreşimler oluşturarak binada çatlaklar oluşturmaktadır. Fırının verdiği yüksek ısının, üzerinde bu kadar yük olan kolon ve kirişlere vereceği zarar malumdur. Deprem bölgelerinde yapıdan istatistiklerde altında ekmek fabrikası ve fırın olan binaların yıkılma oranı yüzde 80 olarak tespit edilmiştir.”
Davanın avukatlarından Musa Erdem Bayazıt, dilekçenin dosyaya yeni girdiğini ve bu dilekçenin apartmandaki 19 kişinin göz göre göre öldüğünün adeta bir kanıtı olduğunu belirtti. Bayazıt, şunları söyledi:
“Mahkeme kararlarına ve belediye mühürlemelerine rağmen herhangi bir işlem yapılmayan, insanların göz göre göre öldüğü bir bina. Mahkeme evraklarına dün bir belge eklendi. Bu belgeyi mahkemenin yolladığı müzekkere üzerine Kahramanmaraş Belediyesi gönderdi. Belge, oldukça ilginç şeyler hissettiriyor insana. 2003 yılında apartman sakinleri yani vefat edenler toplanmış ve bir karar almış. Alınan bu karara göre belediyeye bir başvuru yapılmış ve bu başvuru dilekçesinde apartman sakinleri adeta biz öleceğiz, bizi bu fırından kurtarın minvalinde istemlerde bulunmuş. Vefat edenler, ‘Deprem bölgelerinde altında fırın bulunan binaların yüzde 80’ini yıkılmıştır. Bizim burada can güvenliğimiz yoktur. Gerekeni yapın’ şeklinde bir müracaatta bulunmuşlar. Ne acı bir serzeniş değil mi? Bu apartman toplantısının tarihi ise oldukça ilginç. 6 Şubat 2003 tarihinde yapılmış bu toplantı, depremden tam 20 sene önce.”
Depremde annesi ve 2 kardeşini kaybeden Gülay Sevim Kahveci ise Fazilet Apartmanı’nın 2 yıldır değil, 20 yıldır adalet arayışı içinde olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“6 Şubat depreminde Kahramanmaraş'ta yıkılan Fazilet Apartmanı'nda yaşayan komşularımız bundan tam 20 yıl önce ve ne acıdır ki yine 6 Şubat 2003 tarihinde bina altında bulunan Akın Fırın ile yaşadıkları sorunları anlattıkları bir dilekçeyle dönemin belediyesine başvurmuşlar. Yazdıkları bu dilekçede binanın mimari projesinin konut inşaatına uygun olduğunu, ona uygun olarak yapıldığını, kiriş ve kolonların bir fabrikaya göre düzenlenmemiş olduğunu, Akın Ekmek Fırını deposunda 4 TIR dolusu un depolandığını ve bunun da binaya 35’er tondan ekstradan 140 ton yüke sebep olduğunu, kiriş ve kolonlarda bu ağırlık sebebiyle aşırı bir yük binmesine sebep olduğunu belirtmişler. Ayrıca fırına ait makinaların titreşimlerinin binada çatlaklara sebep olduğunu ve yine bina altında fırın olmasının bina için büyük bir tehlike arz ettiğini tam 20 önce iki 2003 yılında yazdıkları dilekçeyle belirtmişler. Fakat o dönemin belediyesi başvurulan bu dilekçeyle ilgili herhangi bir işlemde bulunmamış. Canlarımız 20 yıl öncesinde olacakları öngörmüşler ve resmi olarak başvuruda bulunmuşlar. Fakat maalesef dikkate alınmamış ve bizler 19 canımızı kaybettik. Fazilet Apartmanı 2 yıldır değil tam 20 yıldır adalet arayışında mücadelesine devam ediyor."