This browser does not support the video element.
Tanrıkulu, DEM Parti'nin TBMM'de Sivas Madımak Katliamı'nın tüm yönleriyle tekrar sorumluların hukuk önünde yargılanmaları amacıyla TBMM'ye verdiği önergede konuştu.
Tanrıkulu, şunları söyledi:
"Bu tür kapsamlı katliamlar kalkışmalar devlet istihbaratının, siyasetin ve yargının koruması olmadan gerçekleşmez. Sivas da böyle bir katliamdır. Sivas Katliamı bunu en çıplak biçimde ortaya koymuştur. Bir yurttaş olarak şundan utanırım bir katliamda, katliamın sanıkları nasıl 30 yıl boyunca yakalanmazlar ve zaman aşımından dosya kaldırılır. Bu aynı zamanda bu devletin acizliğini de ortaya koyar. Devleti yürüten hükümetlerin siyasi akrabalık nedeniyle onları korudukları anlamına gelir.
Devlet Sivas katliamına karşı çıksaydı bu üç sanık dünyanın neresinde olursa olsun yakalanır buraya getirilip yargılanırdı. 31 yıldan bu yana devam eden hükümetlerin bu katillerle siyasi bir akrabalığını ortaya koyuyor. Bir devletin Cumhurbaşkanı zaman aşımı nedeniyle düşen bir davada aklanan sanıklar bakımından 'hayırlı olsun' diyemez.
Alevi yurttaşlar bu cumhuriyette eşit yurttaş değiller, tarihimizden başlayarak anadolu topraklarını alevi nüfustan arındırma projesi var. Bu Kahramanmaraş'ta başladı, Çorum'da ve Sivas'ta devam etti. Alevi nüfusumuz demografik olarak azaldı."
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise, Tanrıkulu'nun sözlerine, "Bu ülkede yaşayan alevi vatandaşlarımız bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Kardeşlerimizin yaşadığı ne varsa bunun en büyük mücadelesini zaten AK Parti vermiştir" diyerek eleştiri de bulundu.