Fatmanur Boylu - KRT TV
Rutin göz kontrolü için evine en yakın özel hastaneye giden 70 yaşındaki Rezzan Yurtsevdi'ye göz tansiyonunun çok yüksek, göz liflerinin çok zayıf olduğunu ve kataraktı bulunduğu söylendi. Ailenin iddiasına göre süreç şöyle gelişti:
12 Mart'taki muayenede hekim teşhisi, raporlarda da yer aldı. 29 Mart'a kontrol günü verildi. Aynı gün hastanenin göz koordinatörü A. İ., Yurtsevdi ve oğlu Can Yurtsevdi'ye hastanın katarakt ameliyatı olması gerektiğini söyledi. Can Yurtsevdi "Koordinatör, kendisinin ve eşinin de aynı hastanede ameliyat olduğunu ve M.F.A'nın çok deneyimli bir doktor olduğunu söyledi. Bize güven verip ikna ettiler" diye konuştu.
"'15 DAKİKALIK BASİT OPERASYON' DEDİLER, ANNEM DÖNDÜĞÜNDE GÖRMÜYORDU"
Yurtsevdi'ye göz tansiyonunu düşürülmesiyle birlikte 19 Nisan'a ameliyat günü verildi. Oğul Yurtsevdi, "Ameliyattan bir gün önce hastaneyle telefonda konuştuk. Operasyonun 15 dakika süreceğini, 30 dakika sonra yürüyerek eve gidebileceğimizi söylediler. Basit bir işlem gibi düşündük" dedi.
Ameliyat günü kullanılan ilaçlar da olmak üzere hasta formu dolduruldu. Ailenin iddiasına göre, doktorlar genel anestezi vermeyeceklerini belirterek anestezi onam formunun imzalanmasına gerek olmadığını söyledi. Formlar imzalandı, 18 bin liralık ameliyat ödemesi yapıldı ve ameliyat başladı.
Can Yurtsevdi, "'15 dakikalık operasyon' dediler ama ameliyat uzadıkça uzadı. 30 dakika geçti bitmedi. 30. dakikada telaşla bir hemşire geldi bana annemin tansiyon problemi olup olmadığını sordu. Anestezi onam formunu imzalamamı istedi. Annem tansiyon hastası değildi ve ameliyat esnasında uzatılan bir belgeyi de imzalamak istemedim" dedi.
Yine ailenin iddiasına göre, aradan 30 dakika daha geçti. Göz Koordinatörü İ., annesinin gözünün lensi kabul etmediğini, gözü kaybetme ihtimaline hazır olunması gerektiğini, bu ameliyat yapılmasa bile 4 aya annesinin gözünü kaybetmiş olacağını söyledi. Yurtsevdi, "Bana bunları söyledikten sonra Koordinatör İ., bana lise mezunu olduğunu, sorumluluğun kendisine değil doktora ait olduğunu söyledi. 'Doktor size açıklar' diyerek hızla odadan ayrıldı. 2 saat sonra doktor M.F.A yanıma geldi. Bembeyazdı ve titriyordu" diye ekledi.
"MİLYONDA BİR GERÇEKLEŞEN KOMPLİKASYON OLDU"
Oğul Yurtsevdi, doktor M.F.A'nın, milyonda bir gerçekleşen bir komplikasyon olduğunu, hastanın tansiyonunun bir anda fırladığını ve göz içi basınç nedeniyle kanama oluştuğunu aktardı. Göz içi dokuların dışarı aktığını söyleyen doktor, gözü kaybettiklerini belirtti. Oğul Yurtsevdi, annesinin göz tansiyonun ve normal tansiyonunun ameliyat öncesinde evraklara yazılmadığını, unuttuklarını belirttiklerini iddia etti. Hasta kadının 12 gün sonra tekrar ameliyat olması gerektiği belirtildi. Gözün alınması ve protez göz takılması için ameliyatlar olması gerekebileceği söylendi. Yurtsevdi bu süreçte iki kez daha ameliyat oldu.
AİLE SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Aile, Beyoğlu Göz Hastanesi'ne giderek bir rapor aldı ve suç duyurusunda bulundu. Mağdur hastanın avukatı Merve Bahadır "Müvekkilimin göz liflerinin zayıflığı da hastane tarafından tespit edildi. Yaşanabilecek bu durum hakkında da müvekkilim bilgilendirilmedi. Hatta önlem de alınmadı. Rezzan Hanım'ın bırakın gözünü kaybetmesi sonucu, gözünün lensi kabul etmemesi gibi bir ihtimal bile söylenmedi. Yarım saatte eve gidebilecekleri vadedildi" dedi.
Bahadır, "Biz kusur araştırılmasını istiyoruz. Gereken cezayı almalarını istiyoruz çünkü katarakt ameliyatı olan çok fazla insan var. İnsanlar yeterince aydınlatılmadan bıçak altına yatıyorlar. Rezzan Hanım sosyal bir kadın. 15 dakikalık operasyon tüm hayatını değiştirdi" ifade etti.
HASTANE YÖNETİMİ TELEFONLARA DÖNMEDİ
Konu ile ilgili hastane yönetimine ulaşmaya çalıştık ancak telefonlara dönmedikleri gibi resmi bir açıklama da göndermediler.
Başhekimlik ve hastane avukatlarına ilettiğimiz görüşme taleplerine yanıt alamadık.