Türkiye İşçi Partisi (TİP), Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) gerçekleştirdiği toplantılar sonucunda, dünya ve Türkiye'deki siyasal durumu ve parti çalışmalarının ilerleyişini değerlendiren 8 maddelik bir sonuç metni yayınladı.
Toplantı sonrası kamuoyu ile paylaşılan sonuç metninde, "Can Atalay'ın gasp edilen özgürlüğünün ve hukuki haklarının iadesi için mücadelenin sürdürüleceği" vurgulandı. Eski Hatay Milletvekili Barış Atay'ın ise yeni dönemde kendi isteği ile MYK’de görev almadığı duyuruldu.
AYM’nin Can Atalay hakkındaki kararını eleştiren TİP, bu kararın hukukun işlemez hale getirildiğinin ve Saray iktidarının faşizan karakterinin bir işareti olduğunu belirtti. Partinin, Can Atalay'ın gasp edilen özgürlüğünün ve hukuki haklarının iadesi için mücadele etmeye devam edeceği belirtildi.
Açıklama metninde, 31 Mart seçimlerinin ardından ortaya atılan 'yumuşama' beklentisinin, partinin tahmin ettiği gibi kısa sürede sona erdiği belirtildi. Özellikle sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açacak yönelik yasa tasarısının Meclis'ten geçirilmesi sürecinde sergilenen iktidar tutumunun, bu 'yumuşama' sürecinin bir yanılsama olduğunu gösterdiği ifade edildi. Bu tür söylemlerin sadece AKP iktidarına zaman kazandırmak amacıyla ortaya atıldığı kaydedildi.
AKP'nin 31 Mart seçimleri öncesinde farklı bir siyasal kompozisyon sergileyen siyasi partileri yeni bir kuşakta dizayn etme çabalarının değerlendirildiği metinde, Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi gibi partilerden vekil transferleri ile İYİ Parti’den çıkarılacak milliyetçi yeni oluşumların teşvik edilmesinin bu kapsamda olduğu belirtildi. TİP, bu girişimlerin muhalefet blokunu zayıflatma ve Saray karşısındaki kompozisyonu dağıtma amacı taşıdığını vurguladı. TİP, kendisi ve olası ittifakları üzerinden solda yeni bir odak yaratmak üzere imkanları değerlendireceğini açıkladı.
8 maddelik sonuç metninde özetle şu ifadelere yer verildi:
"31 Mart seçimleri sonrasında ortaya atılan ve uzun ömürlü olmayacağı daha o günlerde partimiz tarafından ileri sürülen 'yumuşama' beklentisi hiç vakit kaybetmeden berhava olmuştur. Özellikle sokaklarda yaşayan hayvanların katledilmesine yönelik yasa tasarısının Meclis’ten geçirilmesi sürecinde sergilenen iktidar tutumu sözü edilen 'yumuşama' sürecinin bir yanılsama olduğunu göstermiş; dahası bu tür söylemlerin sadece AKP iktidarına zaman kazandırmak amacıyla ortaya atıldığını kanıtlamıştır.
AKP’nin kendi hegemonyasını kuvvetlendirmek için hazırladığı oyun planının bir başka boyutu ise, 31 Mart seçimleri öncesinde farklı bir siyasal kompozisyon sergileyen siyasi partiler alanını merkezinde kendisinin durduğu yeni bir kuşakta dizayn etmektir. Başta Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi gibi Milli Görüş/AKP kökenli partilerden vekil transferleri ile İYİ Parti’den çıkarılacak milliyetçi yeni oluşumların teşvik edilmesi gibi adımlar bu kapsamda değerlendirilmelidir. Bu tür girişimler bir yandan AKP’nin muhalefet blokunu zayıflatma ve Saray karşısındaki kompozisyonu dağıtma amacıyla ilgiliyken, bir yandan da MHP ile yaşanan ve şiddetleneceğine yönelik emarelerin bulunduğu gerilime karşı da bir dayanak noktası oluşturma amaçlıdır. Tüm bunlar Meclis aritmetiğini olduğu kadar, önümüzdeki seçim sürecini de etkileyebilecek gelişmeler olarak görülmeli ve toplumsal muhalefet, süreci izlemek yerine hem Meclis’te hem de önümüzdeki seçim döneminde izleyeceği mücadele stratejisini masaya yatırmalıdır. TİP, halkımızı düzen siyasetinin kıskacına mahkum bırakmamak için kendisi ve olası ittifakları üzerinden solda yeni bir odak yaratmak üzere imkanları değerlendirecektir."
Sürdürdüğümüz asgari ücret çalışmasının emekçiler arasında olumlu yankılar bulması sevindiricidir. Hem Genel Başkanımızın pazar ziyaretleri hem de örgütlerimizin kendi yerelliklerindeki emekçi yurttaşlarla teması partimizin güçlenmesi ve şiddetlenen yoksulluk karşısında güçlü bir mücadele kulvarının yaratılması açısından umut vericidir. Asgari ücret ve yoksullaşma üzerinden sürdürdüğümüz kampanya çalışması devam ettirilecek ve özellikle yerel il/ilçe örgütlerimizin bu alanda kazandığı bağların kalıcı hale getirilmesine yönelik adımlar atılacaktır. Sokak hayvanlarının katledilmesine yönelik yasanın Meclis’ten geçirilmesi sürecinde partimizin ve özellikle de Meclis’teki yoldaşlarımızın özverili biçimde sürdürdüğü mücadele ilham verici olmuştur. Yasanın tüm dirence karşı geçmiş olması üzüntü verse de toplumsal muhalefet ve onun bir parçası olarak TİP elinden gelen tüm imkanlarla direnmiş ve bu yasanın toplum vicdanında mahkum edilmesini sağlamıştır. Ancak mücadelemiz teklifin yasalaşması ile sona ermemiştir. Hayvan dostlarımıza yönelecek her türlü şiddetin karşısında caydırıcı ve engelleyici bir yeni mücadele süreci başlamaktadır ve partimiz, vekilleriyle, Ekoloji Bürosu ve Hayvan Hakları Komisyonu ile bu mücadelenin de en önünde yer alan güçlerden olacaktır."
AYM’nin Can Atalay yoldaşımız hakkındaki kararı, hukukun bir kez daha işlemez hale getirildiğinin ve Saray iktidarının faşizan karakterinin çıplak bir işareti olmuştur. Partimiz, toplumsal muhalefetin ve hukuk örgütlerinin bileşenleriyle birlikte Can Atalay yoldaşımızın gasp edilen özgürlüğünün ve hukuki haklarının iadesi için mücadele etmeyi sürdürecektir. Bu başlıkta atılacak adımlar ve görüşmeler konusunda detaylı bilgiler kamuoyuna sunulacaktır.
İşgalci İsrail, emperyalist merkezlerin desteği ile katliamlarını sürdürmektedir. Filistin halkının direnişinin yanındayız. Artan savaş tehlikesine karşı halkların kardeşliği ve barış talebini ulusal/uluslararası ölçekte yükselteceğiz. Partimiz yorucu bir tempoyla geçen iki yılın ardından bu yaz sürecini merkezi kamplarla geçirmektedir. İl/ilçe yöneticilerimizin, gençlerin ve üyelerimizin katıldığı kamp organizasyonları sürmektedir. Kamplarda yürütülen geniş çaplı tartışmalar hem partimizin siyasal kimliği ve hedeflerinin netleşmesine hem de örgütsel işleyiş ve hareket düzeyinin yükselmesine son derece fayda sağlamaktadır."