Bağlar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü'nde görevli F.K.'nin, kendisinden işini yapması karşılığında rüşvet istediğini iddia eden iş insanı N.B., geçen yıl ekim ayında polise başvurdu. Bunun üzerine çalışma başlatan polis, düzenlediği operasyonda, seri numaraları alınmış paraları iş insanından alan F.K.'yi, paraları aracına koyarken suçüstü yakalayıp, gözaltına aldı. F.K. emniyete götürülürken, soruşturma kapsamında Belediye Başkan Yardımcısı S.A. da gözaltına alındı. İşlemlerinin ardından 2 Kasım’da adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Soruşturma kapsamında Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu da savcılıkta ifade verdi. Beyoğlu'na adli kontrol şartı ile yurt dışına çıkış yasağı getirildi.
Olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca rüşvet soruşturmasına ilişkin iddianame hazırladı. İddianamede, Hüseyin Beyoğlu, S.A., ve F.K., hakkında TCK’nın ‘İrtikap’ suçunu düzenleyen 250’nci maddesine istinaden 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi.
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar S.A., F.K., ve tutuksuz sanık eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ile iş insanı N.B. ve 4 tanık hazır bulundu. Sanıklardan F.K., duruşmadaki savunmasında imar müdürü olmadığını belirterek, “2023 yılında haziran ayında Bağlar Belediyesi’nde görüştük. Davacı, bakan ve milletvekili devreye soktu. Para muhabbetleri sohbet amaçlıydı. Geçerliliği yoktur, manipüle edilerek yapılmıştır. Müşteki bana yemek yiyelim dedi. Sonra yolun kenarında durduk. Bana çantayı teslim etti. ‘Hediyemdir’ dedi. Köy ürünleri olduğunu söyledi. Ben de bakmadım bagaja bıraktım. 3-5 dakika sonra polisler durdurdu. Çantayı aldılar, sordular. 23 yıl belediyede görev yaptım. Odamda herhangi bir şekilde müdür yazısı yok. Telefonumun şifresini de vermek istemiyorum” dedi.
Eski Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ise bu konu ile ilgili eski Bakan Abdulkadir Aksu’nun kendisini aradığını ve yardımcı olmasını istediğini söyledi. Beyoğlu, “Sayın bakanımızın dostları dedim. Encümen toplantısı olduğu gün geldiler. Belediyede 30 müdürlük var. Çoğu birimlerde memur olmadığı için vekaleten bakarlardı. F.K., tekniker olarak çalışıyordu. Bir de kendi istekleriyle belediyeye bağış yapmak isterlerse yaparlar. Biz kimseyi zorlamayız. Hiçbir işlemde talimat vermedim. Beraatımı istiyorum” diye konuştu.
İş insanı N.B. de, operasyon sonrasında imar odasının bozulduğunu ifade etti. N.B., “Tevdi için 2 milyon istediler. Başkan beyin talimatı böyle dediler. Ortağım ile gittik. Daire başına da 50 bin TL istediler. Eski Bakan Abdulkadir Aksu’ya ulaştım, durumu anlattım. Bakan aradığı için 500 indirdiler. En son 5 milyon 500 bin yaparım dediler. 4 koltuk vermişlerdi S.A.’ya. Kendisi ambulans şoförü. Bunlar 3’ü de şebeke. En son 4 milyon TL’ye bağlayın dedim. F.K.’ye de helal etmiyorum dedim. Başkanın odasına çıktık. N.B.’nin işi tamamdır, hızlandırın dediler. Olay günü aradım, beni internet üzerinden aradı. Yolun kenarında durduk. Para arabamda dedim. Bana dedi ki F.K., ‘Bagajıma at.’ Kendi elimle bagaja koydum. Çanta çocuğumun okul çantasıydı, geri getir dedim. F.K., bana o iş bende dedi. Benim ne bağım ne de bahçem var. Ben o çantada köy ürünü götürmedim” ifadelerini kullandı.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti tutuklu belediye başkan yardımcısı S.A.’nın adli kontrolle tahliyesine, F.K.’nin tutukluluk halinin devamına, eski Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu’nun ise adli kontrol şartı ve yurt dışı yasağına devam kararı verdi. Mahkeme 17 Temmuz’a ertelendi.