Artvin Arhavi’de Çamlıca Çevre Platformu ve Pilarget Doğa ve Yaşam Platformu tarafından bugün madenler, dereler ve HES uygulamaları ile ilgili basın açıklaması yapıldı.
Arhavi'de önce HES ve taş ocağı yapılmak istenmesinin ardından bölge halkı şimdi de yapılması planlanan maden ocağına ile karşı karşıya. 10 köyü içine alacak olan 1930,92 hektarlık alanı kapsayan maden arama ihalesini Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Eti Bakır kazandı.
Arhavili bir vatandaş, "Biliyoruz ki Arhavi’nin üstü altından daha değerlidir. Bizler yaşam alanlarımızı maden rantçılarına fırsat vermemek için bir aradayız. Hiçbir bahaneye sığınmadan maden arama çalışmalarını kabul etmiyoruz” dedi.
Pilarget Doğa ve Yaşam Platformu adına Fahrettin Şivil, "Bizim içecek suyumuz kalmayacak ne zaman maden başlar bilmiyoruz. Onun için bugün çayımızı toplayamayacağız. Armut yiyemeyeceğiz onun için bugün bizim için çok önemli. Ben burada bu özgüveni gördüm. Bizim başaramayacağımız hiçbir şeyin olmayacağına inanıyorum" diye konuştu.
Arhavili iş insanı Şadi Yıldızcan "Bu toprakları atalarımız bize emanet etti unutmayın. Bizlerde bu toprakları koruyup evlatlarımıza bırakacağız. Burada siyaset yok” şeklinde konuştu.
Arhavili çevreci aktivist Nazlı Demet Uyanık "Size Arhavi’mizin yok oluş tarihini kısaca anlatmak istiyorum" dedi ve şunları söyledi:
"Her şey sahil yolu projesiyle başladı. Yol bir ihtiyaçtı, pek çoğumuz yol lazım yapılsın dedik. Sonra köy okulları kapatıldı, köyler boşaltıldı. İnsanlar ekonomik gerekçelerle şehre akın etti. Köylerin boşalması köylerin rantçılar tarafından çok daha kolay katledilmesini sağladı. Bizler 'Bak ne güzel yol yapıyorlar, gelişiyoruz, kalkınıyoruz' derken, onların işine geldi bu laf. Pek çoğumuz biliyoruz, Cengiz İnşaat Çifteköprü Vadisi’nin tam göbeğine bir yol yalanıyla kandırmaya kalkmıştı, biz de kanmıştık. 90’larda, 'Erzurum’a yol yapıyorlar' dedikoduları dolaşıyordu. O yol yapıldı, Çifteköprü Vadisi kazılarak mahvoldu, çeyrek asırdır hiçbir vasıtanın gitmediği Çifteköprü Vadisini karış karış parçalayarak o yolun Erzurum'a değil Arhavi'nin böğründe yanıp duran cehenneme vardığını en acı şekilde öğrendik. Sahil yolundan sonra kendi köylerimize saldırmaya başladılar. En az Kamilet kadar eşsiz bir vadi olan Durgunah’ın yine iş makineleri ve koca ekskavatörleriyle geniş yollarla parçalayarak 3 tane HES’i gözümüzün önünde köyümüze kondurdular. Bu sırada HES direnişimiz çok geniş çapta yankı buldu. Ve karşı çıkılıyordu. Arhavi’de 'Siz kalkınmaya engel oluyorsunuz' dediler. Kendisi de Arhavili olan Mehmet Nazif Günal, önce Kavak HES’i, Kordelit ve civar köylerini, sonrasında da orta HES’le tamamen mahvetmiş oldular.
Bir başkası, Pilarget köyünde HES yapabilmek için çok uğraştı ama başaramadı. Dedelerimizden aldığımız Arhavi’yi torunlarımıza teslim etmeyip istemediğinize karar vermeniz gerekecek. Para mı yoksa yaşam mı? Bugün mü yoksa gelecek mi? Sadece ben mi torunlarımız mı? Diye kendinize sormanız gerek ve o gün geldiğinde seçiminiz Arhavi’nin kederini belirleyecek. Biz bu toprakları korumak için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Hiçbir yere gitmiyoruz."
Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Çervatoğlu şu şekilde konuştu:
"Hanginiz Londra’da, Newyork’ta evi var? Yok değil mi? Bizim doğmamış çocuklarımızın evleri burada Pilarget’te, Dik Yamaçta Arhavi’de, Fındıklı'da, Hopa’da... O zaman tek şey var. Sermaye, yer altı zenginliklerimizi emperyalist tekellere peşkeş çekmek için iş birlikleriyle ve onların kurduğu siyasilerle ülkemizden kaçırmak istiyor. Ey siyasiler! Biz toprağımızı savunarak Mustafa Kemal'in devrimcilerin bize emanet ettikleri toprağı koruyoruz. Bu direniş bugün çok önemli elbette onun kurduğu bağımsızlık uğruna dökülen kanların askerleriyiz. Nice devrimciler nice atalarımız gitti emperyalizme karşı. Bugün birileri daha dün Rize’de 'çayı makinayla topluyorsunuz iş kolaylaştı' dedi ama on liraya çay alıyorlar. ÇAYKUR’u batırmak istiyorlar ve topraklarımızı maden şirketlerine peşkeş çekiyorlar. Ama bunun tek sihirli formülü var ve o da sizsiniz, o da biziz. Beni davet ettiklerinde ben Arhavili değilim ama tepeyi aşınca Fındıklıdanım ama Arhavi’de değil Fındıklı'da da yüzde yetmişi ruhsatlandırılan maden sahası var. Zenginlikler bizim değil maalesef altınları takmayız ama onlar altınsız yaşayamaz. Çözüm sizsiniz çözüm direniş örgütlenmek kimsenin dinine diline ırkına siyasetine bakmadan yarın doğmamış çocuklarımızın topraklarını korumak için direnmek."
CHP Artvin İl Başkanı Orhan Atan "Direnişin sembolü Cerattepe’den Artvin halkının selamını getirdim. Türkiye’de direniş nasıl olunur Cerattepe’de örneğini verdik. Tüm ilçelerimiz yanımızdaydı. Bugün bizler de Artvin halkı olarak Arhavi’nin yanındayız. O Cengiz buraya giremeyecek" diye konuştu.
Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu şunları söyledi:
"Bunlar kendileri terk etmeyecek ama biz birlik olursak onları buradan terk etmeye zorlayacağız. Unutmayalım Artvin’de şu an Cerattepe dediğimiz maden alanı 22 hektar alandı sonra 4 bin 604 hektara çıktı sonra 8 bin 531 hektar oldu ve biz 1994 yılından beri mücadele ettik. Şu an malum şirket ve iki kere iptal edilen ruhsat şimdi anayasa mahkemesi kararı sonrası mahkeme ruhsatı iptal ettirmiştir. Yani direneneler çaba harcayanlar memleketini sevenler buradaki madenciliği durdurabilmiştir. Dolayısıyla Arhavi’de de olacak budur. Bunun içinde mutlaka direnmeliyiz. Burada turizm alanında maden çıkarılırsa elbette turizm olmayacak, o zaman turizmle uğraşan herkes bu çabaya destek vermelidir. Buran para kazanlar lütfen bizimle olsunlar çünkü biz onları kovacağız ama onlar sonra üzülecekler. Gelsinler bizimle birlikte olsunlar.”