Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Preply Avrupa Bölge Müdürü Mustafa Ali Sivişoğlu, “Dünya’nın Güneş etrafındaki 365 gün 6 saat süren bir tam turunu tamamladığı ve yeni bir tura başladığı gün, dünyanın her yerinde ortak bir kutlama konusu. Üstelik bu geleneğin kökleri milattan önce 2000’li yıllara kadar uzanıyor. Yalnızca bir dinle, kültürle özdeşleşmese de dilden dile, kültürden kültüre yeni yıl kutlama ritüelleri değişiklik gösterebiliyor” dedi.
Yeni yıl kutlama geleneklerinin derlendiği araştırmada, İngilizce ‘New Year’s resolutions’ olarak bilinen, Türkçede yeni yıl hedefleri veya yeni yıl kararları olarak adlandırılan trende de değinildi. Pew Research’ün ABD’de yaptığı araştırma, özellikle 18-29 yaş arasındaki genç yetişkinlerin neredeyse yarısının, her yılın başında yeni yıl kararları belirlediğini ortaya koydu. Bu rakamın yaş grubu büyüdükçe azaldığı tespit edilirken, yeni yıl hedeflerinin en az birine bağlı kaldığını söyleyenlerin oranı ise yüzde 87 olarak ölçüldü.
Yeni yıl dileklerinin genellikle belirli temalar etrafında ortaklaştığını dile getiren Mustafa Ali Sivişoğlu, “Araştırmaya katılan 5 kişiden dördü, sağlık temasına odaklanıyor ve yeni yılda daha sağlıklı tercihler yapmayı, spora veya diyete başlamayı hedef olarak seçiyor. Öte yandan katılımcıların yüzde 61’i, finansal konuları yeni yıl dilekleri arasında ilk sıralara koyuyor. Yüzde 55’lik bir kesim yeni yılda yeni bir dil öğrenmek gibi hobi veya kişisel gelişim odaklı hedefler belirlerken, 2 kişiden yaklaşık biri (yüzde 49) iş hayatlarına ya da kariyerlerine dair hedefler seçiyor” diye konuştu.
Farklı kültürlerde, farklı dilleri konuşan toplumlarda ve dünyanın farklı ülkelerinde, yeni yılı kutlama şekillerinin de değişkenlik gösterebildiğini dile getiren Mustafa Ali Sivişoğlu, “Özellikle dini ritüellerin ve kültürel geleneklerin etkisi yeni yıl kutlamalarında da hissediliyor. Örneğin Brezilya’da en popüler yeni yıl kutlama geleneklerinden biri olan beyaz giyip yedi dalga üzerinden atlama ritüelinin geleneksel dinler olan Candomblé ve Umbanda’dan bir okyanus tanrıçası olan Iemanjá veya Yemanja’ya kadar uzandığı biliniyor. Öte yandan Japonya’da tapınaklarda 108 kere çalınan çan, Budist geleneğinden geliyor. İspanya’yla özdeşleşen ve şans getireceğine inanılan 12 üzüm yeme geleneğinin ise çok daha kültürel ve üretim odaklı bir temadan ortaya çıktığı, 1895’teki üzüm üreticilerine uzandığı düşünülüyor” ifadelerini kullandı.
Sivişoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
“Preply olarak dilin önce kültürü, oradan da tüm yaşayışı şekillendirdiğine inanıyoruz. Buradan hareketle dil, kültür ve yaşam ekseninde araştırma ve derlemelerimizle, bu konularla ilgilenen herkese hitap ediyoruz. 2025’te yeni bir dil öğrenme hedefi belirleyen herkesi, Preply’nin dil dersini bir zorunluluktan çıkararak eğlenceli bir öğrenme deneyimine dönüştüren online yabancı dil kurslarıyla tanışmaya çağırıyoruz. Şimdiden herkesin yeni yılını kutluyor, 2025’in toplumumuza, ülkemize ve coğrafyamıza barış, huzur ve esenlik getirmesini temenni ediyoruz.”