TBMM'ye yürümelerine izin verilmeyen Eğitim Sen üyeleri, yoğun yağmurun altında MEB önünde oturma eylemine başladı.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyeleri, Genel Kurul’da görüşülmeye başlanan Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’ne tepki amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı önünden Meclis’e yürümek istedi. Yürüyüşleri polislerce engellenen öğretmenler, MEB önünde oturma eylemine başladı.
Polis tarafından ise eğitimcilere "Yapmış olduğunuz eylem kanunsuzdur. Dağılmadığınız takdirde zor kullanılarak dağıtılacaksınız" şeklinde anons yapıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde açıklama yapan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Eğitim-Sen'in 3 üyesinin gözaltında olduğunu açıkladı ve "Buradayız, ayrılmıyoruz" dedi.
Burada açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, şunları söyledi:
"Gözaltında arkadaşlarımız var' dedik. 'Yok' dediler. Bize 'şu kapı olmaz, bu kapı olur' dediler 'tamam' dedik. Sonra yine başka bir şey dediler. Arkadaşlarımızın gözaltında olduğunu burada bizden gizlediler, sonra genel merkezi arayarak 'arkadaşlarınız gözaltında' diyorlar. Son derece samimiyetsiz bir durum. Buradayız, ayrılmıyoruz.
Antidemokratik bir kanun. O yüzden itiraz ediyoruz. Önümüzde de antidemokratik bir şekilde bize uygulanan bir barikat var. Bu barikat bize değil, aslında bu ülkeye, bu ülkenin geleceğine, eğitim emekçilerine ve çocuklarına kurulmuş bir barikat. Bunun farkında değiller.'
Sadece oradaki ağababalar korunuyor burada. Ama ülkenin geleceği olan çocuklarımız tehdit altında. Geleceğimizi karartmaya çalışıyorlar. Orta çağ karanlığına bizi sürüklemek istiyorlar. Suçluları biliyoruz, hesap verecekler. Şunu bilmenizi istiyoruz arkadaşlar; saat 17.00’ye kadar bu barikat açılmazsa bütün örgütümüzü buraya çağırıyoruz yarın. Yarın bütün örgütümüz buraya gelecek, bize karşı kurulan bu barikatı da Meclis’te bizim için antidemokratik bir şekilde oluşturulmaya çalışılan o yasayı da yarın, kitlemiz buraya gelecek ve onlarla birlikte o yasayı da bu barikatı da aşacağız.
Çocuklarımızı tarikat yuvalarına mahkum etmek istiyorlar. Buna itiraz edeceğimiz için bu barikatı kuruyorlar. Suçlular hesabını verecekler. 90 bin eğitim emekçisi asgarî ücret altında çalışıyor. Kölelik düzeninde öğretmen çalıştırmak istiyorlar. Oluşturdukları sınav odaklı eğitim sistemiyle yüz binlerce milyonlarca çocuğun eğitim hayatını karartıyorlar. Geniş yoksulluk oluşturdukları için hesap verecekler. Eğitim emekçilerinin hiçbir sorununu çözmüyor meslek kanunu. Bunu duymak istemiyorlar. Öğretmenleri sefalet ücrete mahkum ediyorlar. Eğitimin niteliğini boşalttılar. Patronlar ve tarikatlarla eğitim düzeni oluşturuyorlar."
Eğitim-Sen üyesi eğitimciler, barikat açılıp Meclis önünde açıklama yapıncaya kadar MEB önündeki oturma eylemlerini sürdüreceklerini bildirdiler.
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, yürüyüşü yasaklanan diğer sendika Eğitim-İş'e izin verilip, kendilerinin bekletilmesine tepki gösterdi.
Muhalefet partilerinin grup başkanvekilleri, TBMM'nin Çankaya kapısında Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu protesto için bir araya gelen öğretmenlerin yürüyüşünün polis tarafından engellenmesine tepki gösterdi. Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, AKP'ye "Siz, o taleplere katılamıyorsanız dahi hiç olmazsa saygı duyun ve derhâl o güvenlik kuvvetlerinin öğretmenlere orantısız güç kullanmasını geri çekin" diye seslendi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, protesto hakkını kullanan öğretmenlere yapılan müdahaleye ilişkin şunları söyledi:
"Meclis'imizin gündeminde olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu, eğitimi dünyası açısından son derece kabul edilemez hükümleri içeriyor. Dolayısıyla da öğretmenlerimiz ve velilerimiz ayakta. Şu anda Meclis'imizin Çankaya kapısına yakın bir yerde 500'ün üzerinde Eğitim-İş'li öğretmenimiz Birinci Meclis'e yürümek ve seslerini duyurmak istiyorlar. Milli eğitim yasasını protesto etmek istiyorlar. Anayasal haklarını kullanıyorlar. Oysa güvenlik güçlerimiz maalesef öğretmenlerimize orantısız şiddet uyguluyorlar. Buradan ilgililerin ve özellikle de iktidar grubunun duyarlı davranmasını ve bu sese kulak verilmesini, öğretmenlerimizin Meclis'e 100 metre mesafede darp edilmemesini Meclis'imizin dikkatine sunuyorum."
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de polisin orantısız müdahalesine ilişkin şöyle konuştu:
"Israrla demokratik hakkı engellemeye dönük bir yaklaşım var. Üstelik de tam Meclis'in kapısında, Çankaya'nın göbeğinde. Bu tutumu çok gördük, çok eleştirdik. Buradan gerçekten bir şey çıkmayacağını görmemiz gerekiyor. Bütün emek meslek örgütlerinin sendikalarının görüşü alınmadan bir meslek kanunu getiriliyor. Onların aleyhine bir kanun getiriliyor ve daha kötüsü ellerini, kollarını bağlayıp 'Protesto da etmeyin, kurbanlık koyun gibi boynunuzu uzatın' denilen bir anlayış var. Bu anlayışı kabul etmiyoruz. Öğretmenler hakkını, hukukunu arıyor"
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, öğretmenlere yapılan müdahalelerden sonra iktidara seslenerek şöyle konuştu:
"Adalet ve Kalkınma Partisi yoğun bir hak mücadelesinden gelen arkadaşların da yer aldığı bir siyasi parti ama maalesef yirmi iki yılda hassasiyetleri o kadar aşındı ki her hak arama girişimini devlet için sakıncalı olarak gören ceberut bir iktidara dönüştüler. Dolayısıyla, biz de vatandaşın en temel hakkı olan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına saygı duymaları gerektiğini, -kolluk kuvvetlerinin herhangi bir suçu yoktur- o talimatı veren iktidar sahiplerinin bu talimatlarını tekrar geri çekmelerini buradan tekrar duyuruyoruz. Çünkü siz öğretmenlerimize, nesillerimizi yetiştirecek öğretmenlere en temel hakları olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’yla ilgili seslerini duyurmak için yapmış oldukları anayasal bir hak gösterisine dahi tahammül edemeyeceksiniz bu öğretmenlerden nasıl insanı esas alan bir medeniyet yetiştirmesini beklersiniz.
Geçmişte sizler bu yolları yürürken iktidarda olanlar 'Yollar yürümekle aşınmaz' diyerek en azından saygı duyuyordu. Siz, o taleplere katılamıyorsanız dahi hiç olmazsa saygı duyun ve derhâl o güvenlik kuvvetlerinin öğretmenlere orantısız güç kullanmasını geri çekin talebini buradan, milletin meclisinden iktidar sahiplerine duyuruyoruz."
İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise, "Belli ki öğretmenler seslerini duyuramamışlar, belli ki öğretmenler bu yasayla alakalı meramlarını dile getirememişler. Şu anda çok kalabalık bir grup bu konuyla ilgili protesto yapıyor, burada orantısız güç kullanılmasını biz de kabul etmiyoruz, sonuçta bir hak arayışıdır bu. İdeolojisi, fikri ne olursa olsun öğretmenlerimizin bu sesine kulak verilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi.