Rusya Federal Cezaevi Hizmetleri, 16 Şubat'ta mahkum muhalif Navalni'nin cezaevinde hayatını kaybettiğini ve ölüm nedeninin araştırılacağını bildirdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise yaptığı açıklamada, Federal Cezaevi Hizmetlerinin belirli kurallar çerçevesinde Navalni'nin ölümünün nedenlerini araştırdığını ve bunun için herhangi bir talimata gerek olmadığını ifade ederek, "Doktorlar gerekli araştırmaları yapacaktır"ifadesini kullandı.
Navalni'nin annesi ise Moskova yönetimine, oğlunun cenazesinin teslim edilmesi için çağrıda bulundu. "Beşinci gündür onu göremiyorum, bana cesedini vermiyorlar ve nerede olduğunu bile söylemiyorlar" ifadelerini kullanan Lyudmila Navalnaya, şöyle devam etti:
"Sana sesleniyorum Vladimir Putin. Bu sorunun çözümü yalnızca sana bağlı. Bırakın da oğlumu göreyim. Onu insani bir şekilde gömebilmek için Aleksei'nin cesedinin derhal teslim edilmesini istiyorum"
Navalni'yi temsil eden ekibe göre, ailesine cenazesinin iki hafta boyunca "kimyasal analiz" için tutulacağı bilgisi verildi.
Rusya yargısı, Yamalo-Nenets bölgesinde tutulduğu ceza kolonisinde hayatını kaybettiği duyurulan muhalif lider Aleksei Navalni'nin kardeşi Oleg Navalni aleyhine ceza davası açtı. Oleg Navalni hakkında açılan davanın gerekçesi açıklanmadı ancak Navalni, Moskova'da "arananlar listesi"nde yer alıyordu.
1983 doğumlu Oleg Navalni, sosyal medya üzerinden Rus vatandaşlarını izinsiz gösterilere çağıran paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle Moskova’daki Preobrajenskiy Mahkemesi’nce Ağustos 2021’de bir yıl şartlı hapis cezasına çarptırılmıştı. 2014 yılında ise Oleg Navalni'ye 'dolandırıcılık' suçlamasıyla 3 buçuk yıl hapis cezası verilmişti.
Öte yandan, Aleksei Navalni’nin eşi Yulia’ya ait olan X hesabı, platformun kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle askıya alındı. Yulia Navalnaya’ya ait X hesabından eşinin ölümü üzerine çeşitli paylaşımlar yapılmış ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Navalni’nin ölümünden sorumlu tutulmuştu. Navalnaya, bir paylaşımında “Aleksei'nin naaşını geri verin ve onurlu bir şekilde gömülmesine izin verin” ifadelerini kullanmıştı.