Bartın’ın Amasra ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait maden ocağında, 14 Ekim 2022 tarihinde meydana gelen ve 43 işçinin yaşamını yitirmesine neden olan grizu patlamasına ilişkin davanın sanıkları bugün Bartın 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkmaya başladı. Mahkemenin spor salonu talebinin Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından reddedilmesi sonucu adliye koridorunda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural bağlı bulundukları cezaevinden getirilirken, diğer sanıklar ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Kazada yaralananlar ve hayatını kaybedenlerin yakınları da duruşmaya katıldı. Tutuklu sanıklar duruşmanın yapıldığı koridora getirilirken kazada hayatını kaybedenlerin yakınları "Allah belanızı versin" diyerek tepki gösterdi. Kimlik tespitinin ardından yargılamaya başlandı.
AVUKATLAR KORİDORDA DURUŞMAYA TEPKİ GÖSTERDİ
Müşteki avukatları, adliye koridorunda duruşma yapılmasına tepki gösterdi. Avukatlar, bu koşullarda sağlıklı ve adil bir yargılamanın yapılamayacağını belirterek duruşmanın ertelenmesini talep etti. Müşteki avukatlarından Evren İşler, "Ben kolonlardan müvekkilimi göremiyorum. Böyle bir ortamda duruşmanın yapılamayacağı çok açık. Yargılamayı ertelemeyi istemiyoruz ama bu koşullarda bir yargılamanın yapılamayacağını düşünüyorum" dedi.
'MAĞDURLAR ADALETİN TECELLİ EDECEĞİ MAHKEME KAPISINA VURDU KENDİLERİNİ'
İddianamenin okunmasının ardından mahkeme başkanı şehir dışından gelen baro başkanlarına söz verdi. İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç, burada insan haklarının en kutsal olan yaşam hakkının söz konusu olduğunu belirterek davaya katılma talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, “Ölümlerden ve ihmallerden sorumluların cezalandırılması insanlık için elzemdir. Ayrıca bulunduğumuz ortam açısından gerçeği toprağa gömerseniz, orada birikir ve patladığı an her şeyi havaya uçurur. Siz burada gerçeği bulmak zorundasınız” dedi.
Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Gürcün de “Ben Çorlu tren katliamını yaşamış biri olarak oradaki yargılamaları da bizzat başından sonra takip eden bir avukatım. Biliyorsunuz Çorlu'da da ihmaller sonrasında 25 vatandaşımızı kaybetmiştik. Ve orada belirtilen müfettiş raporlarında facianın öncesinde de tespit edildiğini görüyoruz. Mağdurlar önce maden ocağının kapısına vuruyor kendisini şimdi de adaletin tecelli edeceği mahkeme kapısını vurdu bugün. Bizler, avukatlar, yurttaşların, adalet ihtiyacının tüm gücümüzle dün olduğu gibi bugün de savunacağız” diye konuştu.
Tutuklu sanık TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir ifadesinde şunları söyledi:
'HAVA ÖLÇÜMÜNÜN 05 METRE/SANİYE ALTINA DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRMEDİM'
Havalandırma konusunda hava ölçümlerini iş güvenliği şube müdürlüğümüz gerekli yerlerde yapmaktadır. Hava ölçümlerindeki kural maden işçilerinin olduğu yerde 05 metre/saniyenin altında olmamalıdır. Ben de bu ölçüye rastlamadım.
Aspiratör modernizasyon meselesinde 2015 yılında geliştirilen yönetmelik gereği yatırım programına konuldu. Bu noktadan sonra bizim yapabileceğimiz bir şey yoktur. Programın ihale süreçleri genel müdürlüğe bağlı birimlerce yapılır. Metan drenajı konusu ise; Amasra Müessesesi olarak iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinde belirtilenleri yapmaktayız.
Kömür tozuyla mücadelede 2022 eylül sonu itibariyle yeterli miktarda taş tozu serpilmiştir. Amasra kömür ocaklarında su püskürtmeler hem de taş tozuyla müdahale etmek suretiyle kömür tozuyla mücadele edildi.
'TTK’NIN KURUMA ELEMAN ALMASINI BEKLEDİK'
Eleman eksikliği TTK Genel Müdürlüğü bünyesinde norm kadro çalışmalarına girildi. Bu çalışmanın içerisinde biz de müessese olarak yer aldık. Asgari işçi sayımız makine mühendisi, vs. bunların sayısal olarak norm kadro çalışması yapıldı. Ne kadar eleman ihtiyacımız olduğu belirlendi. 2021 tarihinde TTK Genel Müdürlüğü’ne ihtiyacımızı bildirdik. Kurumun elaman alım almasını bekledik.
'KÖMÜR TOZUNA KARŞI TAŞ TOZU UYGULAMASI DAHİL HEPSİNİ HER CUMARTESİ-PAZAR YAPTIK'
Müşteki avukatlarından Evren İşler’in, “Acil durum eylem planında göreviniz var mı” sorusuna, “Var tabi, kriz masasını yönetmek” diyen sanık, “14 Ekim’de ne yaptınız" sorusuna, “Haberi alır almaz ocağa gittim. Orada sonradan ocağa girmek isteyenleri engellemekti görevim. Çünkü yangın devam ederken tehlikeliydi. Girmemesi gerekenleri içeri sokmadım. İçeri girmesi gerekenleri soktum, gerekli malzemeyi gönderdim” şeklinde cevap verdi.
Avukat İşler'in bilirkişi raporunda yer alan grizu patlamasının etkisini kömür tozu patlamasının arttırdığına ilişkin detaya binaen, kömür tozunu bertaraf etmek için yapılan taş tozu uygulamasının patlamanın etki alanına yapılıp yapılmadığını sorması üzerine sanık şunları söyledi:
Evet yapıldı, çimento uygulaması da yapıldı. -320,-350 kalın damarlarda kömür tozuna karşı taş tozu uygulaması dahil hepsini her cumartesi- pazar yaptık. Her hafta sonu uygun görülen alana yapılıyor. Her hafta sonu her alana yapılmıyor. Hafta sonu yapmamızın nedeni işçilerin rahatsız olması.
SANIĞIN 'HATIRLAMIYORUM' YANITINA İZLEYİCİLER TEKİ GÖSTERDİ
Bir kısım müştekiler avukatı Emine Ak, “İfadenizin başından beri neler yapamayacağınızı anlattınız. Neler yapabileceğinizi bilmek istiyorum” diye sordu. Yakını kaybeden bir kişi “Yapabildiği insanları öldürmek” diye seslendi. İzleyiciler alkışladı.
Öte yandan, bir kısım müşteki avukatının, “Yerin altında herhangi bir sesli uyarı sistemi var mıydı” sorusuna, “Hatırlamıyorum” diye cevap veren sanık Özdemir, izleyicilerden tepki gördü. Mahkeme Özdemir’in ifadesinin ardından duruşmayı sanık ifadelerinin alınmasına devam etmek üzere yarın saat 9.30’a erteledi.
AVUKAT EMRE AYDIN: PERSONEL EKSİKLİĞİ YILLARDIR DEVAM EDEN BİR SORUNMUŞ
Duruşma sonrasında adliyeye önünde açıklama yapan, mağdur ailelerin avukatlarından Derviş Emre Aydın, bilirkişi raporunu da göz önüne alarak, sorunların yıllardır olduğunu fakat herhangi bir önlem alınmadığının ortaya konduğunu belirtti. Aydın şöyle konuştu:
İddianame aslında bilirkişi raporunun özetlenmesi şeklinde okundu. Yine gördük ki bilirkişi raporunda zaten öncesinde de kamuoyuna yansımıştı, 10 yıldır devam eden bu personel eksikliğinin giderilmediğini, bunun katliamda etkili olduğunu havalandırma sisteminin yetersiz olduğunu, bunun doğrudan katliamda etkili olduğunu metan drenajı metansızlaştırma projelerinin yapılmadığını, doğrudan bunun katliamda etkili olduğunu, kömür tozuna ilişkin yeterli mücadelenin yapılmadığını, bunların hepsinin Sayıştay raporlarında gösterilmiş olmasına rağmen, uyarıları yapılmış olmasına rağmen katliamın göz göre göre geldiğini bir kere daha duruşma salonunda dinlemiş olduk. Sonra sanık sorgularına geçildi. Sanık Cihat Özdemir ilk olarak müessese müdürü olarak kendi savunmasını yaptı. Ve uzun bir sorgu süreci yaşadık burada. Hepimiz çeşitli sorular sorduk. Yine gördük ki bu personel eksikliği, özellikle yıllardır devam eden bir sorunmuş ve giderilmemiş.
Bu durumun kendilerinin de farkında olduğunu dinledik. Havalandırma sistemine ilişkin sorunun zaten farkında olunduğunu ama giderilmesi için herhangi bir şey yapılmadığını dinledik. Bir kere daha burada görmüş olduk bu durumu. Yarın sanık sorguları devam edecek. İşletme müdürü ve diğer sanıklarla birlikte tutuklu devam edecek. Cuma gününe kadar sürmesi bekleniyor. Biz burada olacağız. Sorularımızı soracağız. Katliamın nasıl göz göre göre geldiğini bir kere de sorularımızla ortaya çıkaracağız.
(ANKA)