BIST 100 9.368 DOLAR 34,49 EURO 36,27 ALTIN 2.963,94
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Almanya'da demiryolu grevinin günlük maliyeti 100 milyon euro

Almanya'da demiryolu grevinin günlük maliyeti 100 milyon euro

Almanya'da yarın (23 Ocak Salı) başlaması beklenen altı günlük demiryolu grevinin günlük maliyeti 100 milyon euro olarak tahmin ediliyor.

Almanya'da demiryolları işletmesi Deutsche Bahn ile makinistler sendikası GDL arasında toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı. Alman Makinistler Sendikası (GDL) ilan ettiği altı günlük grevi hayata geçirmesi halinde bu, Almanya tarihindeki en uzun demiryolu grevi olacak. Grev çarşamba günü başlayacak. Yük taşımacılığında trenler Pazartesi akşamına kadar tam 6 gün duracak, yolcu taşımacılığında ise bu süre 5 gün 16 saat olacak. Düzenli seferlere dönüşün ise gelecek Salı gününe kadar sarkabileceği tahmin ediliyor.

DW Türkçe'nin haberine göre, bugüne kadar Almanya'daki en uzun demiryolu grevinin arkasında da GDL vardı. Mayıs 2015'te, makinistler o zamanki toplu pazarlık turunun sekizinci grevinde beş günden uzun süre iş bıraktı. Ancak, süresiz olarak ilan edilen dokuzuncu grev, üç gün sonra başarılı bir arabuluculukla nihayetinde bir uzlaşmayla sona erdi.

GREVLER ÜLKESİ FRANSA İLE ALMANYA ARASINDAKİ FARK

Fransa Almanya'ya göre grevlerin çok daha sık olduğu bir ülke. Fransa'da Almanya'dan farklı iktidar yapıları ve daha farklı bir "grev kültürü" bulunuyor. Bu da Fransızları grevlerde Avrupa'nın şampiyonu haline getiriyor. Fransa'da grev hakkı anayasal statüye sahip temel bir hak. Herkes greve gidebiliyor, grevler siyasi hedeflere ulaşmak için bir araç olarak da kullanılabiliyor.

Almanya'da ise sadece sendikaların grev çağrısı yapmasına izin veriliyor. Grevler sadece toplu sözleşmelerle düzenlenebilecek taleplerin hayata geçirilmesi için yapılabiliyor. Toplu sözleşmenin geçerlilik süresi boyunca, tarafların barışı sağlama yükümlülüğü bulunuyor yani grev yapmaya izin verilmiyor. Toplu sözleşmenin süresi dolduktan sonra dahi, grevin yasal olarak yapılabilmesi için önce tarafların müzakere etme şartı bulunuyor. Müzakereler sırasında sadece geçici uyarı grevlerine izin veriliyor.

Fransa'da demiryolu grevinin olmadığı bir yıl, nadir. Emmanuel Macron hükümetinin planladığı emeklilik reformunu protesto etmek için 2020 baharında yapılan en ciddi grev, altı haftadan fazla sürmüştü. Fransız devlet demiryolu SNCF grev sırasında daha sık ek seferler sunabildi. O dönemde SNCF, sadece doğrudan kayıplarının yaklaşık bir milyar euro olduğunu tahmin ediyordu. Fransa'da demiryolu işçileri 1986 kışında 28 gün, 1995 kışında ise 22 gün grevde kaldı.

ALMANYA'DA DAHA YÜKSEK BİR EKONOMİK ZARARDAN ENDİŞE EDİLİYOR

İktisatçılar GDL'nin düzenleyeceği grevin büyük ekonomik zarara yol açacağından korkuyor. İşverenlere yakın Alman Ekonomi Enstitüsü'nün (IW) Konjonktür Araştırmaları Başkanı Michael Grömling, "Ülke çapında bir günlük demiryolu grevi, ekonomik çıktıda günde yaklaşık 100 milyon euroya mal oluyor" diyor.

Grömling Kızıldeniz'deki durum ve Leverkusen'de Ren Nehri üzerindeki önemli bir köprünün kapalı olması nedeniyle tedarik zincirlerinin zaten zor durumda olduğuna dikkat çekiyor. Alman ekonomist, şirketlerin tedarik eksikliği nedeniyle üretimlerini kısıtlamak zorunda kaldığı ve üretim kaybı riski bulunduğunu vurguluyor.

Altı günlük grevin süresi nedeniyle maliyetlerin doğrusal olarak artmayacağını, bazı durumlarda katlanarak artacağını belirten Grömling, "Kısa zamanda bir milyar euroluk bir zararla karşı karşıya kalırız" diyor.

Deutsche Bahn son saniyede GDL'nin müzakere zemini olarak kabul edeceği bir teklif sunmaz ve grev iptal olmazsa, şu anda devam etmekte olan grev savaş sonrası Almanya tarihinin en pahalı grevi haline gelebilir.