MHP’li belediye meclis üyesine yönelik darp olayı ile gündeme gelen Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ile ilgili başka bir darp iddiası daha kamuoyuna yansıdı. Acar'ın eşi Özlem Acar’ın, çocuğuna eğitim vermek için İstanbul'dan İzmir'e gelen Senegal vatandaşı A.M. isimli mülteci kadın, evde aynı zamanda hizmetçilik yapmaya zorlanırken, yaşanan duruma itiraz eden A.M.'nin darp edildiği ortaya çıktı.
DARP EDİP SAÇLARINI KESTİLER...
Avukatından alınan bilgilere göre 2014-2015 tarihinde Türkiye’ye giriş yapan A.M., oturma ve çalışma izni alarak yabancı dil eğitmeni olarak çalışmaya başladı. Çocuk formasyonu olan ve bu alanda ülkesinde akademik eğitimini tamamlayan A.M., Türkçe, Fransızca, İngilizce, İspanyolca dillerine hakimken, aracı kuruluş vasıtasıyla Aliağa Belediye başkanının eşi Özlem Acar ile görüştü. Acar'ın orta öğretim öğrencisi olan çocuğuna Fransızca öğretmek için İzmir'e gelen A.M., Acar'ın evinde temizlik, yemek ve benzeri işleri yapmaya, hizmet etmeye zorlandı. A.M.'nin başlangıçta ev işlerine sadece 1-2 gün yardımcı olması rica edilirken, bu durumun sürekli hal almasına itiraz etmesi üzerine ise evde bulunan 6-7 kişilik aile bireyleri ile tartışma yaşandı.
A.M.'nin yaşanan olayı cep telefonu ile kaydetmesi sebebi ile iyice hiddetlenen 6-7 kişilik aile fertlerinin tamamı göçmen kadını darp etti. Darp olayının yanı sıra A.M.'nin saçları da kesilirken, A.M. polislerce ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Saç kesilme olayı ise polis tutanaklarına da yansırken, A.M Serbest bırakılmasının ardından Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. 19 Mart’tan beri Geri Gönderme Merkezi’nde olan A.M. hakkında aynı tarihli alınan 9096854 sayılı karar ile sınır dışı kararı verildi.
'İDARE KARŞI TARAFIN İKİ DUDAĞININ ARASINDAN ÇIKAN BEYANLA SINIRDIŞI EDEBİLİYOR'
Konu ile ilgili İdari Mahkeme'nin vereceği karar halen beklenirken, A.M.'nin avukatı Sertaç Özgen, yaşanan durumun insani olmadığını ifade etti. Sınırdışı kararından ziyade ilgili kanunun içerisinde bulunan maddelerden şikayetçi olduklarını anlatan Özgen, "Bu maddeye göre herhangi bir yabancının Türkiye'de oturma ve çalışma iznine sahip olsa dahi herhangi bir suça bulaşırsa sınırdışı edilmesi söz konusu olabiliyor. Bu suç dediğimiz öyle geniş bir kavram ki, size bir suç atfı bulunulur, yargılama iki yıl sürer ama iki yıl sonra beraat edersiniz. Burada böyle bir şey yok, yani yargılamanın sonucunu beklemeden idare karşı tarafın iki dudağının arasından savcılığa yansıyan bir beyanla sizi anında sınırdışı edebiliyor. Oturma çalışma ruhsatlarınızı iptal edebiliyor. İnsani nitelik taşımadığını düşündüğümüz husus budur. Bunun değerlendirilmesi lazım. Bu uluslararası hukuka da aykırıdır iç hukuka da aykırıdır" dedi.
'BU SÖMÜRÜDEN ZİYADE KÖLELEŞTİRMEKTİR'
Söz konusu madde ile sıkça karşılaştıklarını belirten Özgen, bu maddenin adeta bir sömürü ve köleleştirme amacı ile kullanıldığını ifade etti. Özgen, "Bu daha önce de başımıza geldi. Siz yurtdışından herhangi bir elemanı alırsınız, getirirsiniz 3-5 ay çalıştırırsınız, hiçbir insani hakkını ödemezsiniz ve köle emeği olarak kullanırsınız. Bu bir işçinin sömürüsünden ziyade adeta köle emeğidir. Bu insan sesini yükseltmeye başladığında ise 'Beni darp etti', 'Bana hakaret etti' suçlamasıyla herhangi bir karakola gidip suç duyurusunda bulunduğunuzda bu şahsın oturma ve çalışma izinlerini anında iptal ettiriyorsunuz. Emeğinin karşılığını alamadığı gibi oturma ve çalışma izinlerinin iptali gibi ağır bir cezalandırma ile karşı karşıya kalıyor" diye konuştu.
A.M.'nin durumu ile ilgili olarak ise hukuki sürecin devam edeceğini ve takipçisi olduklarını ifade eden Özgen son olarak, "Hukuki sürecimiz devam ediyor. 6 ay tutma durumu var. Bizim iki ayımız doldu dört ayımız var. Bu dört aylık süreç içerisinde bizim gerek savcılığa gerek yetkili makamlara müracatımız devam edecek. Hukuki olarak AYM'ye kadar götürmeyi düşünüyoruz" dedi.
Kaynak: Gazete Duvar