Kadınlar adına açıklamayı yapan Buse Üçer, artan kadın cinayetlerine dikkat çekerek “Bugün Aleyna için adalet çığlığımızı haykırmak için buradayız. 44 ayrı suçtan yargılanan Ahmet Ünal’ın öldürdüğü Nargül Yıldız için de buradayız. Çalıştığı hastaneye giderken öldürülen Ayşegül Aktürk için de buradayız. Aylardır bulunamayan Gülistan Doku için de buradayız. Erkek şiddeti ile öldürülen tüm kadınların hesabını sormak için buradayız” dedi.
Aleyna’nın kuzeni Gülşah Esen de eylemde söz alarak Aleyna’nın ölümünün aydınlatılmasını ve ona sistematik şiddet uygulayan Ümit Can Uygun’un cezalandırılmasını istedi ve şunları söyledi:
“3 Haziran günü, kuzenim Aleyna evinde ölü halde bulundu. Çocukluğumuz beraber geçmişti. Kardeş gibiydik. Bugün burada bu konuşmayı yaptığıma inanamıyorum. Aleyna asla kendini öldürecek biri değildi. Tek başına ayakta kalmaya çalışan bir kadındı. Ümit Can Uygun denen zorba adam hayatını cehenneme çevirdi. Sosyal medyada yayılan görüntülerde Aleyna’yı bayıltana kadar dövdüğü görülüyor. Aleyna hayatı ile ilgili pek çok güçlük yaşadı. Her birimiz gibi. Bu zorlukları hep güçlenerek aştı. İntihar etmesine neden olacak bir olay yaşamadı. Söylenenin aksine ailesiyle ilişkisi sürüyordu. İhtiyacı olduğunda ulaşabileceği annesi, babası, abileri vardı.”
‘ALEYNA KENDİNE ZARAR VERSE DE KATİLİ ÜMİTCAN’DIR’
“Yaşanan bu olayda Aleyna kendine zarar vermiş olsa dahi katili Ümitcan Uygun’dur. Son iki aydır yaşananların tamamı giderek artan bir şiddetin göstergesidir. 17 Nisan tarihinde kuzenim Aleyna’nın evine zorla girip bayıltana kadar dövüp ve utanmadan bir de canlı yayın yapan bu insan bu gücü nereden alıyor? Aleyna kendini öldürmüş dahi olsa bu yaşananların tamamı TCK madde 84’e göre intihara azmettirme, teşvik etme suçlarına zaten kanıt değil midir? Ümit Can Uygun kuzenime ekonomik, fiziksel, duygusal her türlü şiddette bulunmuş bir şahıstır. Parasını elinden zorla alan, ağzına silah sokarak tehdit eden, onu öldüreceğini söyleyen bu adam nasıl hala serbest gezebiliyor. Bırakın serbest gezmeyi bu davanın nasıl şüphelisi olarak görülmüyor! Biz ailesi olarak bunu asla kabul etmiyoruz. Ümitcan Uygun adalet karşısına çıkmalıdır. Bu davanın intihar denilerek kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Kardeşim, kuzenim Aleyna için adalet talebini haykırmaya devam edeceğiz.”
‘BİRBİRİMİZİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Aleyna’nın arkadaşı Selin de Ümitcan Uygun’un davada şüpheli olarak yer almasını isteyerek şunları kaydetti:
“Kamuoyu nezdinde baş şüpheli olan Ümitcan Uygun’un resmi olarak şüpheli olmasını istiyoruz. Daha önce intihar denen Şule Çet davasında aylarca verilen mücadele sonucu gördük ki adaleti direnerek elde edebiliyoruz. O nedenle asla geri durmaya niyetimiz yok. Aleyna’nın arkadaşları olarak bu davanın peşini asla bırakmayacağız. Aleyna erkek şiddeti ile öldürülen ilk kadın değil ama son olmasını istiyoruz. Bu nedenle Aleyna için direnişimiz korkan, şiddete maruz kalan, intihara sürüklenen tüm kadınlara güç versin. Biz birbirimizi savunmaya devam edeceğiz. Bu olay intihar değil cinayettir. Aleyna için adalet istiyoruz.”
‘6284 UYGULANSAYDI ALEYNA BUGÜN HAYATTA OLACAKTI’
Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer de destek verdi. Taşcıer açıklamasında Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri hatırlattı ve şunları ekledi: “Yine bir kadın cinayeti için buradayız. Bugün bir numaralı şüpheli olan kişi elini kolunu sallayarak gezerken biz Aleyna’nın intihar etmediğine inanıyoruz. Aleyna intihar etmeden ya da bu şüpheli ölüm olmadan önce kolluk güçlerine sığınmıştı. Eğer 6284 sayılı yasa uygulansaydı Aleyna bugün hayatta olacaktı” dedi.
ANKA