Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre; Türkiye’nin ilk ‘Alevi lisesi’ olarak duyurulan Küçükçekmece’deki Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Lisesi’nin temeli 14 Mart 2015 günü dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın da katılımı ile atılmıştı.
Törende bir konuşma yapan Avcı, okulda bir cemevinin de olacağını söylerek sözlerini şöyle devam ettirmişti:
Okuldaki eğitim içeriği Alevi Bektaşi inancına mensup dedelerin, akademisyenlerin katkılarıyla oluşturulacak öğretim programının hazırlanmasında ve eğitim yönetiminde Dost Eli Yardım Eğitim ve Kültür vakfıyla ortak çalışmalar yürütülecek.
AÇILIŞI SESSİZ OLDU
Açılacağının duyurulduğu günlerde kamuoyunda tartışmalara neden olan Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Lisesi, geçtiğimiz Eylül ayında faaliyete başladı.
Ancak Alevi lisesi olacağı, Alevi öğrencilerden ve öğretmenlerden oluşacağı söylenen okul şu an her kesimden öğrencinin geldiği, normal bir Anadolu lisesi gibi yoluna devam ediyor.
Konuyla ilgili İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, okulun MEB müfredatının uygulandığını onun dışında bir ders verilmediğini söyledi.
Adının verilmesini istemeyen Hacı Bektaş-ı Veli Anadolu Lisesi yetkilisi, okulun adrese dayalı olarak öğrenci aldığını, Alevilikle ilgili herhangi bir dersin olmadığını belirtti.
TEPKİLER ÜZERİNE VAZGEÇİLDİ
“Alevi lisesi” projesine ilk ortaya atıldığı günlerden beri en büyük tepki Alevi dernek yöneticilerinden gelmişti.
Tepki gösterenler arasında olan Alevi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat, yaptığı değerlendirmede okulun şu an normal bir lise olarak devam etmesinde Alevi derneklerinin tepkilerinin etkili olduğunu belirtti.
“ALEVİ LİSESİ İNANCIMIZA AYKIRI”
Fırat, Alevi derneklerinin “Alevi lisesi” projesine neden karşı çıktılarını şöyle anlattı:
Aleviler olarak biz Türkiye’de laiklikten ve bilimsel eğitimden yanayız. Zorunlu din derslerine karşı çıkarken önümüze bir proje kondu ve bu Alevi lisesi olacak dendi. Bu doğru değil, çıkış noktası yanlış. Okulun içinde cemevi olacak dendi. Bu da yanlış. Biz bir eğitim kurumunun içinde ibadethane olmasına karşıyız. Yine sadece Alevi öğrenciler olacak ve eğitimi de Alevi öğretmenlerin vereceği söyleniyordu. Bu inancımıza aykırı, ayrıştırıcı bir tutum. Biz 72 millete aynı gözle bakılmasını savunuyoruz. Bundan dolayı tepki gösterdik. Olması gerektiği gibi normal liseye çevirdik. Bu sonuç Alevi örgütlerinin başarısıdır.
“ALEVİLİK SEÇMELİ DERS OLACAKTI, OLMADI”
Alevi lisesi projesini MEB ile birlikte yürüten Dosteli Yardım Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Tütek de okulun normal lise olarak eğitime başladığını doğrulayarak şöyle konuştu:
Alevi bir proje lisesi olarak yol çıkacaktı. Dört tane ders kitabı vermiştik Alevilik Bektaşilikle ilgili. Onlar onaylanacak seçmeli ders olarak okutulacaktı. Seçmeli ders olarak okutulacaktı. Okul da Anadolu Lisesi Proje Okulu olacaktı. Ama şu anda olmadı.
“ALEVİ DERNEKLERİ 'İSTEMEYİZ' DEDİLER”
Okulun Alevi lisesi olarak yoluna devam etmemesinde Alevi derneklerinin tepkilerinin etkili olduğu iddialarını sorulduğu Tütek, şöyle cevaplandırdı:
Evet Alevi dernekleri de biz istemeyiz dediler. Bakanlıkta şu anki sistemde anayasaya göre bir okul açmamız mümkün değil dedi. O dönemde bakanın hatta başbakanın bile bu gelenekten gelen çocuklar burada okuyacak açıklamaları vardı ama hayata geçmedi.
Okula şu an için 272 kişinin kayıt yaptırdığını söyleyen Tütek, okulda süreçlerde Alevilik dersleri verilip verilmeyeceğine dair soruyu da “Dört tane ders kitabımız bakanlıkta bekliyor onlarla ilgili gelişme olmadı” diye cevaplandırdı.
KABUL ETMEDİĞİMİZİ BÜTÜN DÜNYA BİLMELİ'
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu, söz konusu lisenin gerekli olmadığını, böyle bir taleplerinin de bulunmadığını söylemişti. Kulu’nun açıklamaları şu şekildeydi: “Türkümüz, Kürdümüz, Arabımız ve Acemimiz var. Ama sonuçta bir inançtır bu. Öyle bir şey ki devlet bizi kendi kalıpları içinde tutmaya çalışıyor. Bu bizim talebimiz değildir. Biz de imam, dede, hoca yetiştirmek diye bir kavram yok. Çünkü bu insan-ı kamil olma biçimiyle, yaşamla ilgilidir. Bu bir öğretinin ötesinde bir şeydir. Alevilik ezberlenmiş bir dua değildir. Alevilik, evrenin bütünlüğünün içerisinde kendini bilen, insan-ı kamil olma çabasıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri devlet, Alevileri ya da başka halkları hep dizayn etmek, asimile etmek istiyor. Bizce bu Alevi İmam Hatip Lisesi tamamen bir projedir. Bir mühendisliktir. Bizim kenarından köşesinden tutacağımız, kabul edilebilir bir şey değildir. Devletten beslenen gri pasaportlu dedeler yahut istihbari anlamda devletin içinde olan bazı kişilerin, menfaatini bunun üzerinde kuranların böyle bir amacı olabilir. Bir kaç gri pasaportlu dedenin çocuğundan başka kimsenin teveccüh etmeyeceğini de göreceğiz. Kabul etmediğimizi bütün dünya bilmeli. Bu uygulamanın sahipleri de bilmeli. Bunu kabul etmeyeceğimizi bütün dünyaya söyleyeceğiz.”
AKP'YE YAKIN ALEVİLİK İSTİYORLAR'
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de Alevi lisesini doğru bulmadığını söylemişti. Şeker, “Bu konuyu başka amaçlar için kullanılacağı ile ilgili bir endişemiz var. Alevilikle ilgili bir grup AKP’ye siyasi olarak katkı vermeye yönelik çalışmalar içerisindeydiler. Bu grubu tanıdığım için onlara yönelik böyle bir çalışma olacağını düşünüyorum. Geçmişte AKP’ye yakın bir Alevilik yaratma çabasında olanlar bunu bir okul ile sahada yeni bir ocak açmak istiyorlar” demişti.
AKKİRAZ DA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Sosyal medya hesabından paylaştığı mesajla, yapılanın bir aldatmaca ve asimilasyon projesi olduğunu belirten Türk Halk Müziği sanatçısı ve CHP eski Milletvekili Sabahat Akkiraz, laik eğitim vurgusu yapmıştı.
Akkiraz mesajında, 'İlimden gidilmeyen yol, yolumuz değildir' derken, Cami-Cemevi projesine de atıfta bulunarak Alevi halkının taleplerinin belli olduğunu belirtmişti.
Sabahat Akkiraz, mesajında şu ifadelere yer vermişti:
