BIST 100 9.109 DOLAR 34,24 EURO 37,63 ALTIN 2.921,56
26° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Alevi dernekleri, Hacı Bektaş Veli Dergahı'nın iadesini istiyor

Alevi dernekleri, Hacı Bektaş Veli Dergahı'nın iadesini istiyor

Diyanet'in ayın 18'inde Hacıbektaş'ta etkinlik düzenleme kararına kimi Alevilerden tepki ve protesto edileceği işareti geldi. Kimi Alevi dernekleri ayrıca müze olan dergahın iadesi için dedelerin katılacağı yalınayak bir yürüyüş yapılacağını duyurdu.

Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'in haberine göre, Tarihi kaynaklara göre bugünkü İran'ın kuzeydoğusunda yer alan Nişabur şehrinde M.S.1209 yılında doğan Hacı Bektaş Veli, piri (hocası) Lokman Perende (Ahmet Yesevi'nin öğrencisi kabul ediliyor) tarafından öğretilerini yayması için Anadolu'ya gönderildi.

Nevşehir sınırları içerisinde yer alan ve günümüzde adı Hacıbektaş ilçesi olan Sulucakarahöyük'e ulaşarak burada bir dergah kuran Hacı Bektaş Veli, öğretilerini yaymaya başladı.

1271 yılında ölen Hacı Bektaş Veli, özellikle Alevi inancını derinden etkiledi. Alevilerin çoğunlukla Balkanlar'da yaşayan kolları "Bektaşi" olarak anılmaya başladı.

Soyundan gelenlerin başında olduğu dergah, 13. yüzyıldan itibaren Anadolu ve Rumeli'de yaşayan Alevilerin, Bektaşilerin merkezi, uğrak yeri durumundaydı.

Ancak Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte 30 Kasım 1925'te TBMM'de kabul edilen "Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanunu" ile Hacı Bektaş Veli Dergahı kapatıldı.

Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devredilen dergah, düzenlemelerden sonra 16 Ağustos 1964 tarihinden Etnografya Müzesi'ne dönüştürüldü.

Hacıbektaş ilçesi ise buna karşın geçmişte olduğu gibi Cumhuriyet döneminde de Alevilerin ve Bektaşilerin ziyaret merkezi olmayı sürdürdü. Ancak müze olan dergahta artık ibadet yapılmadı.

hacıbektaşveli.jpg

HER YIL AĞUSTOSTA ETKİNLİKLERLE ANILIYOR

Bu arada Hacı Bektaş Veli, uzun yıllardan beri Hacıbektaş Belediyesi'nin yaptığı organizasyonlarla anılıyor.

58. Ulusal, 32. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri bu yıl 16-22 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

UNESCO da 750'inci ölüm yıldönümü olması nedeniyle 2021'i Hacı Bektaş Veli yılı ilan etmişti.

Cumhurbaşkanlığı ise bu karar doğrultusunda etkinlikler yapılması için genelge yayınlamıştı.

ALEVİ DERNEKLERİNDEN DERGAH GERİ VERİLSİN TALEBİYLE DEDELERİN KATILACAĞI YALINAYAK YÜRÜŞ

Her yıl olduğu gibi bu yıl da kimi Alevi dernekleri, belediyenin programından farklı olarak etkinlikler düzenleyecek.

Bunlar arasında en dikkat çekeni ise 21 Ağustos Cumartesi günü yapılacak olan yürüyüş.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı'nın katılımıyla üç koldan şu an Etnografya Müzesi olan Hacıbektaş Veli Dergahı'na yürüyüş düzenleyecek.

Yürüyüş, dergahın bulunduğu alanda dönülecek semah ile son bulacak.

"Başı açık yalınayak yürüyoruz" sloganıyla duyurulan eylemin, katılımcıları arasında yer alan Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Celal Fırat, Independent Türkçe'ye bilgi verdi.

Fırat, yürüyüşün dergahın asıl sahipleri olan Alevilere verilmesi talebiyle yapılacağını söyledi.

"Yürüyüşe Alevi ocaklarına mensup dedeler ve analar katılacak" diyen Fırat, "Geçmişte semahlarımızı yalınayak dönerdik. Halen semahı gösteren sembollerde de bu şekilde resmedilir. Bundan dolayı bizde yalınayak, baş açık bir şekilde ilçenin üç farklı noktasından yüzlerce kişiyle birlikte dergahımıza kadar yürüyerek talebimizi haykıracağız" diye konuştu.

celalfırat.jpg

"TEKKE VE ZAVİYELERİN KAPATILMASINA DAİR KANUN SADECE ALEVİLER İÇİN İŞLETİLİYOR"

Hacı Bektaş Veli Dergahı'nın geri iade talebi aslında yeni değil, yıllardan beridir kimi Alevi kurumlarınca dillendiriliyordu.

Ancak bu talebe bizzat Alevilerin içinden de bazı kişilerden çekinceler geliyordu.

Çekincelerini dile getirenlerin gerekçesi ise dergahın açılmasını istemenin Atatürk'ün getirdiği "Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Kanun"un iptali veya değişikliğini gerektireceği, böyle bir şeyin Türkiye'de tarikatları güçlendireceği iddiasıydı.

Fırat, bu itirazın günümüzde artık geçerliliği kalmadığını ileri sürdü.

AK Parti iktidarı ile tarikat ve cemaatlerin altın çağını yaşadığını öne süren Fırat, "Hangi tarikat ve cemaatin kendilerine ait merkezleri ya da ibadethaneleri kapalı. Hepsinin açık. Devlet kadrolarında istedikleri gibi yer buluyorlar. Tekke ve zaviyelerin kapatılmasına dair kanun bir tek Aleviler için işletiliyor şu an. Sadece bizim dergahımız kapalı" ifadelerini kullandı.

ALEVİLER, AYASOFYA KARARINI ÖRNEK GÖSTERİYOR

Alevilerden gelen Hacı Bektaş Dergahı'nın yeniden açılması yönündeki taleplerdeki artışta müze olan Ayasofya Camii'nin tekrar ibadete açılması kararı da etkili oldu.

Daha önce başka Alevi dernek temsilcileri tarafından da dile getirilen bu öneriyi tekrarlayan Fırat, Ayasofya'nın ibadete açılması gibi şu an Etnografya Müzesi olan Hacı Bektaş Dergahı'nın da Alevilere iade edilerek ibadete açılabileceğini kaydetti.

DİYANET'İN HACIBEKTAŞ'TAKİ ORGANİZASYONUNA KİMİ ALEVİ KURUMLARI TEPKİLİ

Diyanet İşleri Başkanlığı da Cumhurbaşkanlığı genelgesi kapsamında Hacı Bektaş Veli'nin 750. ölüm yıldönümü nedeniyle 18 Ağustos 2021 Çarşamba günü Hacıbektaş ilçesinde "Muharremiye" adlı bir program düzenleme kararı aldı.

Hacıbektaş ilçesinde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın ve Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel'in de konuşmacı olacağı etkinlik kapsamında Hacıbektaş Tekke Camii'nde Diyanet TV tarafından canlı yayınlanacak bir mevlit programı da düzenlenecek.

Ancak programın içeriğinin Nevşehir Müftülüğünce duyurulmasının ardından birçok Alevi kurum temsilcisinden ve yazarından tepki içeren açıklamalar geldi.

Yapılan açıklamalarda temel nokta ise Diyanet'in Alevilerin varlığını kabul etmemesine karşın Aleviler açısından sembol olan bir ismi kendi kuralları dahilinde sahiplenmeye kalktığı iddiası.

"MEZHEPÇİ İBNİ KEMALLER VE EBUSSUDLARLA YÜZLEŞMEDEN ETKİNLİKLERİ HAKK DA KALK DA ONAYLAMAZ"

Tepki gösterenler arasında yer alan akademisyen yazar Ali Yaman, Facebook hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi:

2000'li yıllara kadar Kerbela'ya ve İmam Hüseyin'in yasına şaşı bakan, pek görmeyen Sünni İlahiyat ve Diyanet, Hacıbektaş'ta etkinlik planlamış. Mezhepçi İbni Kemaller ve Ebussuudlarla yüzleşmeden bu etkinlikleri hakk da halk da onaylamaz. Daha önce de çeşitli toplantılarda söylediğimiz gibi bir yandan Alevilere zındık diyen Ahmet Hamdi Akseki'nin adını camilere verip, ayrıca cemevi kültürevidir deyip, diğer yandan Alevilere şirin gözükmek için Kerbela'yı anmak pek samimi ve kardeşliğimize yarar sağlayan bir yaklaşım değildir.

"KARDEŞ OLMAK İÇİN ÖNCE EŞİTLİK GEREKİR"

Yazar Ali Yıldırım ise yine Facebook hesabından yaptığı açıklamada Diyanet'in laiklik ilkesine aykırı bir kurum olduğunu, bunun Alevilerce yıllardır dillendirildiğini öne sürerek "Diyanet, öteden beri Alevilerin inançlarını tanımayıp ret ve inkar yoluna gidiyor. Hatta "biz Alevilerin cemevlerini asla ibadethane saymayız, bu bizim kırmızı çizgimizdir" demekten geri durmuyor" dedikten sonra şöyle konuştu:

Şimdi ise Alevileri ret ve inkar eden Diyanet, Alevilerin Kerbela katliamı anısına oruç tuttukları yas günlerinde tam da Alevilerce kutsal sayılan Hacı Bektaş Dergahı'nda Alevi yoluyla, kültürüyle inancıyla hiç bir ilgisi olmayan 'sevgi barış kardeşlik' başlıklı bir program düzenlemeye kalkışıyor. Bu tutumun sevgi barış ve kardeşliğe hizmet edici hiçbir yanı yoktur. Kardeş olmak için öncelikle eşitlik gerekir. Muhatabını eşit olarak görmeyen bir anlayış nasıl eşitlikten söz edebilir?

"DİYANET, ŞEYHÜLİSLAMLIK KURUMUDUR"

Yazar Ayhan Aydın da yine Facebook hesabından yaptığı açıklamada "Diyanet; yüzyılların, kendi din anlayışı dışındaki tüm inançları yok sayan bir şeyhülislamlık kurumudur. Aleviliği asimile etmek isteyen Diyanet İşleri Başkanlığı'nın haram masasında yerimiz yoktur. Orada barış güvercinlerimiz uçamaz, ceylânlarımız sırtlanlara boğdurulur" iddiasında bulundu.

"ALEVİLER, MEVLANA TÜRBESİ'NDE CEM YAPSA KABUL EDER MİSİNİZ?"

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Başkanı Hüseyin Mat da "Resmi devlet ideolojisini ve dayatmacı politikalarını asla kabul etmiyoruz, reddediyoruz" başlıklı açıklamasında "Aleviler, Mevlana Türbesi'nde cem yapsa, semah dönse, bağlama çalsa kabul eder misiniz? Ya da Mevlana kültür etkinliği yapsa doğru bulur musunuz? Biraz empati... Ama ne gezer" ifadelerini kullandı.

"DİYANET'İN ISRAR ETMESİ HALİNDE 18'İNDE KİTLESEL OLARAK DERGAHTA TOPLANACAĞIZ"

Diyanet'in programının duyurulmasının ardından yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösteren isimler arasında yer alan Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat ise Independent Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede Alevi dernekleri olarak karar aldıklarını Diyanet'in bu etkinliği yapmakta ısrar etmesi halinde kendilerinin de ayın 18'inde kitlesel olarak Hacı Bektaş Dergahı'nda toplanacaklarını söyledi.

(Independent Türkçe)