Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

AKP'ye yakın medya 'deşifre' etti

AKP’ye yakınlığıyla bilinen Haksöz Haber, “Alaattin Çakıcı reform diye ortaya konulan süreci sabote etmek üzere ortaya atılmış gibi bir durumda. İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ne cevap verecek?” diye sordu.

Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay’ın da yazarları arasında bulunduğu HAKSÖZ Haber sitesi, Alaattın Çakıcı’nın Kemal Kılıçdaroğlu’na yazdığı tehdit içeren mektup hakkında yeni bir iddiada bulundu. Haksöz Haber’in iddiasına göre; Alaattin Çakıcı söz konusu mektubu Erdoğan’ın başlattığı reform sürecini sabote etmeye yönelik olarak yazdı.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün son bir haftadır birkaç kez yargıda reform, hukukta reform, demokratikleşme ve ekonomide yeni atılımlar diye üzerine basa basa kurduğu cümlelerin karşılığında üstelik de Devlet Bahçeli’nin özel isteği ile henüz yeni cezaevinden çıkmış/çıkarılmış bir kişi (ki hakkında cinayetten gaspa onlarca suçlama var ve bu kişi – Alaattin Çakıcı) kalkıyor Cumhuriyet Halk Partisi yani ana muhalefet partisi lideri hakkında sadece hakaret değil aynı zamanda açıkça tehdit içeren cümleler kuruyor…

Bu cümlelerin ajitasyondan da öteye provokasyon olduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği yeni yol haritasını adeta sabote etmeye dönük bir girişim olduğunu düşünmemek mümkün değil. Alaattin Çakıcı reform diye ortaya konulan süreci sabote etmek üzere ortaya atılmış gibi bir durumda.

Bu söylemlere karşı Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ne söyleyecek, nasıl bir tutum alacak; bu da önemli çünkü Kemal Kılıçdaroğlu her yönden eleştirilebilir ama açıkça hakaret ve tehditle karşı karşıya kalırsa, bunu da daha önceden birçok suça karışmış, bu suçları bizatihi organize etmiş bir kişi yaparsa bunun karşısında Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının sessiz kalması normal değildir, makul değildir. Ve bu en temelde de cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son bir haftadır topluma güven telkin etmek üzere vermiş olduğu mesajları imha etmek, inkar etmek anlamına gelecektir. Buna karşı kamuoyunun duyarlı olması lazım. Ama özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve onu destekleyen kesimlerin son derece duyarlı olması ve bu hakaretleri, bu tehditleri CHP’den önce açıkça reddetmesi, kınaması, ayıplaması gerekmektedir. Yoksa bu çok baş ağrıtıcı bir mesele olarak karşımıza çıkar.

Bu durum, Alaattin Çakıcı’nın, Kemal Kılıçdaroğlu’na şu veya bu zararı verebileceği anlamına gelmez ama 90’lı yıllar Türkiye’sinin yani organize suç çetelerinin siyasetçileri, bakanları böyle tehdit ve şantajla hizaya çektiği görüntüleri hatırlatır. Bu ise en temelde hükümetin güvenini sarsar ve alınmak istenen yolu da daha başlamadan imha etmiş olur.”

"SABOTE ETMEK OLARAK GÖRÜYORUM"

Yeni Akit yazarı Kenan Alpay da, "Mafyanın vesayetine karşı çıkıyoruz. Ben bunu tek kelimeyle AKP hükümetinin yargıda reform, ekonomide yeni yatırımlar söylemini sabote etme olarak görüyorum" dedi.

"MAFYA SİYASETİ BÖYLE OLUR"

Gazeteci Alican Uludağ da, "Devlet Bahçeli gerçekten güçlü bir siyasetçi. Mafya lideri arkadaşını, iktidar partisine tahliye ettirdi.

Erdoğan hukuk reformu dediği dönemde, Bahçeli'nin içeriden çıkarttığı kişi Kılıçdaroğlu'nu tehdit etti. Savcılar sus pus.

Mafya siyaseti böyle olur." değerlendirmesinde bulundu.

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ

Dün gece saatlerinde Bahçeli, Alattin Çakıcı'ya sahip çıkmıştı. Bahçeli, ölüm tehditleri alan Kılıçdaroğlu'nu hedef almıştı.

Bahçeli şu açıklamaları Twitter'dan yapmıştı:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun habis ve hastalıklı konuşmaları dikkatle incelendiğinde nasıl bir girdabın içine düştüğü, nasıl bir hezeyan ve melanete gömüldüğü gayet net olarak anlaşılacaktır. Üslubunun kindarlığı, siyaset usulünün kirliliği herkesin malumudur.

Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’a hürmet ve hayranlığı bellidir. Soros’un tetikçisi ve tedarikçisi Osman Kavala’ya sevgi ve sempatisi bilinmektedir. Ellerinde Mehmetlerimizin kanı bulunan bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerle iç dışlı olduğu ise son derece berraktır.

Bu durum kapsamında CHP Genel Başkanı’nın hakaret ve hıyanetlerine sosyal medyadan yayımladığı bir açıklamayla tepki gösteren değerli Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, yeraltı dünyasının karanlık yüzü suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir.

Elbette üzerine atılı suçların bedelini uzun yıllar cezaevinde kalarak ödemiş bir vatan evladıdır. Kılıçdaroğlu mafya arıyorsa, yeraltı dünyasının kanlı yüzlerini görmek istiyorsa el ele, gönül gönüle olduğu hainlere bakması, şayet onuru varsa nedamet duyması tavsiyemdir.

Kılıçdaroğlu, aleyhine işleyen gündemi değiştiremez, yama tutmayan açıklarını asla kapatamaz. PKK’yla işbirliğinin, FETÖ’yle diyaloglarının demokratik faturasına mutlaka katlanacaktır. CHP’nin tarihi sorunu Kılıçdaroğlu ve ekibidir. Bu sorun kanserleşmiş, vücuda yayılmıştır.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER