Kanuna göre; Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen bazı faaliyetler, bundan sonra Diyanet Akademisi bünyesinde yapılacak. Diyanet Akademisi, doğrudan Diyanet İşleri Bakanlığı'na bağlı olacak. Akademi, yüksek ihtisas, dini ihtisas ve eğitim merkezlerinden oluşacak.
Akademi, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın din hizmetleri sınıfına ait unvanlarla ihdas edilen pozisyonlarına atanacak aday din görevlilerinin mesleki eğitimi ile hizmet içi eğitim faaliyetlerini ve yurt dışından gelen mahallin din görevlilerine yönelik eğitim faaliyetlerini yürütecek. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görev alanıyla ilgili araştırma, yayın, konferans, panel, seminer, sempozyum ve benzeri dini, ilmi, sosyal, kültürel etkinlikler, kurs ve sertifika programları düzenleyecek.
Akademi, Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, üniversiteler, lisans düzeyinde dini eğitim veren yükseköğretim kurumları ve müftülükler ile görevinin gerektirdiği diğer ulusal ve uluslararası kurum, kuruluş ve kurullarla iş birliği ve ortak çalışma yapabilecek; mesleki ve bilimsel ilişkiler kurabilecek, araştırmalarda bulunabilecek, eğitim programları uygulayabilecek, danışma kurulları ve komisyonlar oluşturabilecek.
Akademide ders vermek, araştırma ve uygulama faaliyetlerinde görev almak için dört yıllık dini yüksek öğrenim mezunu olup dini yüksek ihtisas merkezinde eğitimini tamamlamış veya ilahiyat alanında doktora yapmış olanlar arasından dini musiki, kıraat gibi özel yetenek gerektiren konularda ise dört yıllık dini yükseköğrenim mezunu olanlar arasından yapılacak sınavda başarılı olanlar, eğitim görevlisi kadrolarına atanabilecek.
GÖRÜŞMELERDE AKP VE CHP ARASINDA TARTIŞMA ÇIKTI
TBMM Genel Kurulu'nda söz alan AKP Ankara Milletvekili Emrullah İşler, 1933'ten sonra Tevhidi Tedrisat Kanunu'na aykırı olarak 1949'lara kadar hiçbir şekilde dini eğitim verilmediğini söyledi. İşler, "Dolayısıyla Tevhidi Tedrisat Kanunu'nu çıkaran CHP'nin içerisindeki dine karşı olan bir damar, zamanla bu kanunu işlevsiz hale getirmiş ve uygulatmamıştır" dedi.
Bu sözlere itiraz eden CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, İşler'den sözünü geri almasını istedi. Altay, İşler’e, "Din simsarlığı yapıyorsun" diye tepki gösterdi. TBMM Başkanvekili Haydar Akar da İşler'den sözünü geri almasını istedi. İşler, o dönemki uygulamalar hakkında konuştuğunu söyledi. Tartışmanın büyümesi üzerine, TBMM Başkanvekili Haydar Akar birleşime ara verdi.
Aranın ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "CHP'nin kurumsal olarak din veya din düşmanlığı ile ilgili herhangi bir ilişkisinin olmadığını ifade ediyorum. AK Parti'nin bu şekilde bir görüşü, kanaati yoktur. Tarihi bir gerçeği anlatırken farklı mecralara giden bir durum söz konusu olmuştur. Hiç kimsenin kimseye inancı konusunda herhangi bir şekilde görüş beyan edemeyeceğini, herkesin inancını veya inanmadığını ifade etmekte hür olduğunu, çünkü demokrasinin de zaten böyle bir çerçeve içerisinde yürümesi gerektiği kanaatimizi ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.
(ANKA)