AKP iktidarı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni CHP’ye kaybetmesiyle belediyeye bağlı Hamidiye Su markasını boykot etmişti. Öyle ki THY iştiraki TGS, TBMM, BDDK, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar, Arnavutköy belediyesi, AKP Genel Merkezi gibi 10’dan fazla kurum Hamidiye Su ile olan anlaşmalarını sonlandırmıştı.
Boykot karşısında harekete geçen çok sayıda İstanbullu da Hamidiye Su aboneliği başlatmış, İBB ise yoğun talep karşısında siparişlere yetişemediğini duyurmuştu.
Diken’den Minez Bayülgen’in iletişime geçtiği tanınmış markaların bayileri, Hamidiye Su boykotunun kendi işlerini olumsuz etkilediğini, ciddi abone kaybı yaşadıklarını söyledi.
‘BOYKOT, RAKİPLER İÇİN KÖTÜ DÖNEME DENK GELDİ’
30’lu yaşlarındaki Barış, İstanbul’un orta-üst sınıfının yaşadığı kalabalık ilçelerinden birinde su bayisi işletiyor. İlçe ve marka adının saklı kalması şartıyla konuşan genç adam, Hamidiye boykotu sonrasında yüzde 30-35 arası abone kaybı yaşadıklarını aktarıyor. Üç yıldır su dağıtımcılığı yapan Barış’a göre kaybedilen abone bir daha geri gelmeyecek: “Su ilginç bir alışkanlıktır, değişime kapalıdır. Müşteri bir kez o suyu tattı mı bir daha değiştirmez.”
İçme suyu pazarının önde gelen bir başka markasının dağıtımını yapan Ahmet’in söyledikleri de Barış’ı destekliyor. Anadolu yakasında büyük bir ilçeye su veren 40’lı yaşlardaki adam, dertli bir biçimde şunları söylüyor: “Bizim bölgemizdeki kayıp yüzde 60 civarında. Boykottan önce günde 90 damacana su satardık. Satışlarımız 40 adede kadar düştü.” 15 yıldır bu işi yapan Ahmet, ev müşterisinin kış aylarında daha fazla su tükettiği bilgisini veriyor ve ekliyor: “Hamidiye olayı bu yüzden biz rakip firmalar için çok kötü bir döneme denk geldi.”
İstanbul’un Anadolu yakasındaki kalabalık ilçelerden birinde faaliyet gösteren ünlü markalardan birinin bayisine girdiğimizde de benzer şikayetlerle karşılaşıyoruz. Çalışanlar, toplam kayıplarını, “Boykottan beri Anadolu Bölgesi’ndeki kaybımız yüzde 20” sözleriyle aktarıyor.
Su bayilerinin, abonelerin Hamidiye Su’ya geçip geçmediklerinden nasıl bu kadar emin olduklarını merak ediyoruz: “Hamidiye Su boykotu nedeniyle bizi bıraktıklarını söyleyenler var. Sonuçta bu işi yapıyoruz. Her mahallenin, sokağın, apartmanın hangi marka su içtiğini biliriz.”
Peki farklı markaları satan ve Hamidiye Su boykotu ile abone kaybı yaşayan bayilerin herhangi bir çözümü var mı?
Bayi yetkililerinin çoğu, mevcut markalar ile sözleşmeleri bittiğinde Hamidiye Su’ya geçmeyi düşündüklerini söylüyorlar.
‘İNGİLTERE’DE BİLE BAYİLİK İSTENİYOR’
Hamidiye Su boykotunun ters tepmesi ve diğer markaların abone kaybının belediyede nasıl karşılık bulduğunu, İBB CHP Meclis Grubu Sözcüsü Tarık Balyalı’ya soruyoruz. Sözcü, Hamidiye Su bayiliği almak için yüzlerce talep geldiğini söylüyor ve devam ediyor: “Bırakın İstanbul’un ilçelerini, Türkiye’nin her yerinden, yurt dışından dahi talepler var. İngiltere’den bile…”
Balyalı kamu kurum ve kuruluşlarına, şirketlere Hamidiye Su aboneliklerinin sonlandırılması yönünde baskı olup olmadığına soruyoruz. Sözcü, “İstanbul özelinde şimdilik kulağımıza gelen bir şey yok. Ancak Anadolu’da durum farklı. Kimi siyasi temsilciler Anadolu’daki bazı bayilere ‘Size bundan sonra burada Hamidiye Su sattırmayacağız. Başka markaları satın’ dediğini duyuyoruz” diyor.
‘İKTİDAR TEPKİLERDEN RAHATSIZ’
İstanbul’da Hamidiye Su aboneliğini sonlandıran ilk AKP’li belediye Arnavutköy olmuştu. Sözcü, diğer AKP’li ilçe belediyelerinin aboneliklerinin devam ettiği bilgisini veriyor. Bunun nedenini de boykotun ters tepmiş olmasına bağlıyor. Balyalı’ya göre boykot şimdilik duruldu. Zira iktidar, gelen tepkilerden çok rahatsız oldu.
Peki, boykot sonrası Hamidiye Su abonelikleri siyasi parti tercihine göre mi şekillenmeye başladı? Örneğin AKP’nin Sultanbeyli ve Fatih’inde iptaller mi yaşandı? Balyalı, ellerinde ilçe bazında veri olmadığını ancak Fatih ve Sultanbeyli’den de bayilik talebi aldıklarına işaret ediyor.
‘SATIŞLAR ÜÇ KATINA ÇIKTI!’
Balyalı’nın verdiği bilgiye göre Hamidiye Su satışları üçe katlanmış durumda. Talebi karşılamak için kapasitede artırım yapılacak, yeni bir tesis daha kurulacak. Halihazırda 250 olan çalışan sayısı, yeni tesisle birlikte artırılarak istihdam yaratılacak.