TBMM İklim Değişikliği Komisyonu Başkanı AKP’li Veysel Eroğlu, madencilik ve enerji arama faaliyetleri adı altında kesilen ağaçlar konusunda yöneltilen eleştirilere, “Biz çok büyük alanlar kazandık. Aşağı yukarı 1.5 milyon hektarlık alanı orman olarak ilave ettik” yanıtını verdi.
Cumhuriyet'ten Sarp Sağkal'ın haberine göre, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın “Artık, 1 tane kestik, 3 tane diktik demeyelim” eleştirisini getirmesi üzerine Eroğlu, “Yok 1 tanenin yerine en az 5 tane diktik” karşılığını verdi.
TBMM Küresel İklim Değişikliği Komisyonu, AKP’li Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda sunum yapan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, madencilik konusunda eleştiriler getirerek “2019 Temmuz ile 2020 Ağustos arasında 13 ay geçti ve yine bir ihale oldu ve o ihalede de 2 bin 685 noktada maden ihalesine çıkıldı. Sadece bu ihalede çıkarılan alanların toplamı da Kayseri ilinden büyük alan” dedi.
Maden faaliyetleri için verilen izinlerle ormanlık alanlara verilen zarara dikkat çeken Ataç, “3 değişik grupta 2015, 2016, 2017’de toplam 17 bin 900 adet izin verilmiş, 146 bin hektar alan orman vasfından çıkarılmış. Çok parçalamışız ormanları” ifadelerini kullandı.
OGM’YE ELEŞTİRİLER
Komisyon Başkanı Eroğlu da yapılan kesimlere karşı yeni dikimler yaptıklarını savunarak “Biz çok büyük alanlar kazandık. Aşağı yukarı 1.5 milyon hektarlık alanı orman olarak ilave ettik” dedi. Ataç’ın “Artık, 1 tane kestik, 3 tane diktik demeyelim” eleştirisi üzerine Eroğlu, “Yok 1 tanenin yerine en az 5 tane diktik” savunmasını yaptı.
Komisyonda konuşan AKP’li Nevzat Ceylan da odun üretimi konusunda Orman Genel Müdürlüğü’nü eleştirdi.
Türkiye’de odun üretiminin son beş yılda yüzde 100 artmasına tepki gösteren Ceylan, korunan alanlarda da ağaç kesimi yapıldığını belirterek şunları kaydetti:
“Planlamalarında Köprülü Kanyon’da 9 bin 447 metreküp ağaç kesimi var. Termessos Milli Parkı’nda 176 metreküp planlamaları var, Beyşehir Gölü Milli Parkı’nda 5 bin 703 metreküp planlamaları var.
Yangın koruma, yol açma bahanesiyle üretim yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla dünyanın hiçbir yerinde korunan alanlarda üretim yapılamaz.
Bizim orman teşkilatındaki hâkim zihniyet hep üretime dayalı bir zihniyet olduğu için, öyle yetiştirildikleri için bu tür yanlışlar yapmalarına da şahit oluyoruz.”