Sözcü'den Emin Özgönül'ün derlemesine göre; teklifi savunan halen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı olan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yeni sistem toplumsal uzlaşmayı güçlendirir. Adayların Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için toplumun en az yüzde 50.01'i kadar oy alma ihtiyacı radikal söylemleri bir tarafa bırakmasını, sadece kendi temsil ettiği siyasal akımın değil, başka siyasal akımları destekleyenlerin de oy verebileceği bir dili, üslubu, yaklaşımı ortaya koymasını gerektirecek. Bu da herkesi daha ziyade merkeze çekecek ve toplumsal uzlaşmayı sağlayacaktır” demişti.
“AKP'NİN OYU YETMEZ”
O dönem Milli Eğitim Bakanı olan bugünün AKP Grup Başkanı İsmet Yılmaz ise şu açıklamayı yapmıştı:
“Bu düzenleme demokrasiyi güçlendirmektedir. Biz 2002'de yüzde 34 oyla yönetme hakkı aldık. Bundan sonra ülkeyi yönetebilmek için en az yüzde 50 artı 1 almak gerekir. Bu da uzlaşma demektir. Ak Partinin oyu tek başına Cumhurbaşkanı seçmeye yetmez, mutlaka ya MHP ya CHP uyum gösterecek, onların değerlerini de kabul edecek birilerini bulmak lazım.”
Dönemin Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Burhan Kuzu da değişikliği şöyle savunmuştu: “Böylece Türkiye'de uç olmayan insanlar kazanır.”