Bitlis'te öldürülen Nakşibendi tarikatı şeyhi Abdulkerim Çevik cinayetinin katil zanlısı Yakup Şeflekçi'nin, AKP'li Tatvan Belediye Başkanvekili Mazhar Şeflekçi'nin oğlu olduğu ortaya çıktı. Olayın arka planında kurulan ‘şeriat mahkemesi’nin verdiği karardan duyulan memnuniyetsizlik olduğu öne sürüldü.
yerel kaynaklar, Mazhar Şeflekçi ile oğlu Yakup Şeflekçi ve yeğenleri arasında miras konusunda anlaşmazlık çıktığını anlattı. Anlaşmazlık üzerine konuyu yargı yerine şeriata taşımak için Nakşibendi Şeyhi Abdulkerim Çevik'e başvuruldu. Çevik'in Mazhar Şeflekçi ve oğlu Yakup Şeflekçi'yi haksız bulması üzerine Yakup Şeflekçi şeyhi başından vurarak öldürdü.
Şeflekçilerin, Nakşibendi tarikatına mensup oldukları ve Abdulkerim Çevik'in de müridi oldukları belirtilirken; Çevik ailesinin de Şeflekçilerin köyü olan Tatvan'ın Benekli (Çulhur) köyünde evleri ve arazileri olduğu iddia edildi.
Öte yandan, olayla alakası olmayan ancak Şeflekçilerin köylüleri olan 'müritlerin' dahi cenazeye katılmasına halk tarafından tepki gösterildi. Yerel halk, bu cinayetin bir husumetin başlangıcı olabileceğinden endişeli.
Yerel kaynaklara göre, bölgede bu gibi anlaşmazlıkların çözümü için şeriata başvurmak son derece yaygın bir uygulama.
Çevik'e silahlı saldırıyı düzenlediği gerekçesiyle gözaltına alınan Yakup Şeflekçi çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre Şeflekçi ifadesinde olayın nasıl meydana geldiğini ve gerekçesini anlattı.
"HAKSIZ TALEPTİ, ŞÜPHELENDİM"
Petrol istasyonu işleten Şeflekçi'nin iddiasına göre Çevik, kendisinin alacak-verecek sorunu yaşadığı bir kişiyle arasında aracılık yapıyordu. İkili arasındaki sorunu inceleyen Çevik, Şeflekçi'nin karşı tarafa 150 bin lira ödemesi gerektiği yönünde karar verdi. Ancak bu karar Şeflekçi'yi tatmin etmedi. İfadesinde Çevik'in bu paranın kendisine getirilmesini istediğini iddia eden Şeflekçi, "Bu haksız bir talepti, şüphelendim. Öldürdüm" dedi.
POLİSTE KAYDI VAR
Güvenlik birimlerine göre Şeflekçi, akli dengesinin yerinde olmadığı izlenimi yaratmak istiyor. Kayıtlara göre Şeflekçi geçmişte uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmaktan dolayı işlem görmüş. Çevik ile bu kötü alışkanlıklarını terk etmesi için telkin ve terapi mahiyetinde de görüşmeleri olmuş.
TABANCAYI ALIP GELDİ
Yakup Şeflekçi, önceden de tanıdığı ve zaman zaman görüştüğü Abdulkerim Çevik ile görüşmek için medreseye gitti. Medresede bir süre sohbet ettiler. Şeflekçi sohbete ara verdi, dışarı çıkıp tabancasını alıp tekrar geldi. Bulunduğu yerde tek başına olan Çevik, Şeflekçi'nin tabancasını görünce müdahale etmeye çalıştı. Bu sırada kolundan vuruldu. Daha sonra da kafasının arkasından vurularak hayatını kaybetti.
Abdulkerim Çevik'in ölümüne dair hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hem de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül üzüntülerini içeren mesajlar yayımlamıştı.
KATİLİN ÇALIŞANI ANLATTI: PATRONUM GELDİ, 'ADAM ÖLDÜRDÜM' DİYE BAĞIRDI
Bir istasyon çalışanı patronu Yakup Şeflekçi'nin son zamanlarda garipleştiğini, kafasından senaryolar uydurduğunu söyledi. Polise ifade veren çalışan, şöyle dedi:
"Patronum Yakup Şeflekçi'nin amcasının oğlu iflas etti ve piyasaya borçlandı. Güroymak'tan A.D.'nin bizim istasyona 20 bin lira borcu vardı. A.D., patronumun amca oğlundan da 150 bin lira alacaklıydı. A.D. parayı, patronumda istiyordu. Bu borç nedeniyle A.D. ve Yakup Şeflekçi aracı olarak Abdulkerim Çevik'in yanına gittiler. Orda Abdulkerim Hoca, Yakup'u haklı gördü ve 150 bin lira borcu ödemesi gerekmediğini söyledi. Ancak 'Bu alacaktan A.D., biraz fedakarlık yapar ve geri kalan parayı Yakup öderse iyi olur' tavsiyesinde bulunmuş. Bunun üzerine Yakup sinirlenmiş. Cinayetin işlendiği gün istasyona geldi ve bağırarak 'Ben adam öldürdüm' dedi. Patronum son zamanlarda kafasından senaryolar uyduruyordu. Hatta 2-3 gündür de 'Tatvan'da darbe olacak' diyordu. Bu nedenle 'Adam öldürdüm' deyince kendisini ciddiye almadım. Patronum uyuşturucu da kullanırdı."
'CEZADAN KURTULMA ÇABASI'
Polis ekipleri zanlının hayalperest olması ve senaryolar üretmesi nedeninin cezadan kurtulmak olmak ihtimalini de araştırıyor.