Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, AKP'li eski Bakan Nurettin Canikli ile AKP'li vekiller arasında yaşanan yapılan icraatlerden dolayı bir gerilim ve hesaplaşma yaşandığını yazdı.
Saygı Öztürk, "Giresun'da, AKP'li iki milletvekiliyle, eski bakan Nurettin Canikli arasında bir gerilim yaşandığı anlatılıyor. Canikli'nin isteğiyle yapılan bazı işlerin şimdi hesabı soruluyor. Hemen örnek verelim." diyerek anlattığı köşe yazısı şöyle:
"Giresun'daki selde 5'i asker 14 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. En acı olanı da, “Bu menfez selde yıkılacak. Çünkü altı boşalmış” uyarısının CHP'li üye Ömer Cebeci ve arkadaşları tarafından yazılı ve sözlü olarak yapılmasına rağmen, dikkate bile alınmamasıydı. Askeri araç geçerken o menfez çöktü. 5'i asker, biri greyder operatörü 6 kişi sel sularında şehit oldu. Peki, buna seyirci kalanlardan hesap soruldu mu? Ne gezer?
Giresun'da, AKP'li iki milletvekiliyle, eski bakan Nurettin Canikli arasında bir gerilim yaşandığı anlatılıyor. Canikli'nin isteğiyle yapılan bazı işlerin şimdi hesabı soruluyor. Hemen örnek verelim.
DESTEĞİN FATURASI
Selden sonra Giresun İl Özel İdare Genel Sekreteri Hüseyin Taşkın görevden alınır alınmaz kendisine şu yazı gönderildi:
“İdaremiz hesaplarında yapılan inceleme sonunda Giresun Amatör Spor Kulüplerine yapılan 1.000.000 TL yersiz ödemenin tarafınıza kişi borcu çıkarıldığı, çıkarılan kişi borcunu hesaplanacak faizi ile birlikte tebliğ kanunu gereği bir ay içinde İdaremizin T. Halk Bankası Giresun Şubesi'ndeki hesabına yatırılması, yatırılmadığı takdirde hakkınızda hukuki işlem başlatılacağı hususunda gereğini rica ederim.”
Giresunspor ve amatör spor kulüplerine özel idare müdürlüğü tarafından yardım yapılmasına genel sekreterin tek başına karar veremeyeceği biliniyor. Başında da belirttim, tamamen ildeki siyasetçilerin çekişmesi sonucu Taşkın'dan o para isteniyor.
NİÇİN ALINDI?
Özel İdare Genel Sekreteri Hüseyin Taşkın'ın görevden alınışının selle ilgisi yok. 14 Eylül 2020 tarihli Mülkiye Müfettişi Raporu'na dayanarak İçişleri Bakanlığı'nın görevden alma onayını okuyalım:
1. Sayıştay Başkanlığı'nın 2013-2018 yıllarını kapsayan denetim raporlarında ödenek üstü harcama yapılması, tahsis amacı dışında ödenek kullanılması, harcamaların kamu mali sisteminde gösterilen şekilde yapılması ve idarenin kendi bütçesinden karşılanması gereken giderler için borçlanmaya gidilmemesi hususlarının Özel idare Genel Sekreterince takip edilerek tamamlanmadığı.
2. Kira getirisi olan taşınmazların satışından dolayı gelirlerin azalmasına sebebiyet verilerek bütçenin nakit yönünden açık vermesine sebep olunduğu.
3. Bütçenin gerçekçi yapılmadığı, ödenek üstü harcamalarla mali yapının bozulmasına sebebiyet verildiği ve buna benzer şekilde personel giderleri gibi ödenek kalemlerine ödenek konulması gerekirken gider kalemlerinin bile bütçeye doğru yansıtılamadığı.
4. Merkezi idare tarafından aktarılan ve başka amaçla kullanılamayacak ödeneklerin tahsis amacı dışında kullanılarak il özel idaresi bütçesi ödenekleri ile karşılanması gereken faaliyetler için kullanıldığı.
5. Merkezi idare veya belediye tarafından yapılması gereken bazı yatırımların özel idare tarafından gerçekleştirilerek hiçbir bedel alınmadan devredildiği.”
Sonuçta 14 vatandaşımızın hesabı kimseden sorulmuş değil. Sadece, mevcut AKP milletvekillerinin istemediklerinin yerlerinin değiştiği anlaşılıyor, hepsi o kadar.
BÖYLE OLUR MU?
Giresun'dan devam edelim. En yüksek borçlu illerden olan Giresun Özel İdare Müdürlüğü'nün mal varlıklarının nasıl siyaset eliyle değersizleştirildiğini anlatalım. İl Özel Müdürlüğü'nün Teyyaredüzü Mahallesi'ndeki hizmet binasının değeri 108 milyon olarak belirlenmişti. 5 Eylül 2020 tarihinde İl Genel Meclisi toplandı.
İl Genel Meclisi'nin CHP grubu, Vali Enver Ünlü'ye ve İl Genel Meclis üyelerine, 11 katlı binaya kat irtifakı kurularak, kurumun ihtiyacı olan en az 4 katın Özel İdare'ye tapulandırılması ve kalan 7 katın diğer kamu kurumlarına değerinde satılabilme, kiralanma ya da trampa edilebilme önerisini sundu.
Ancak o gün meclise gelen gündem maddesinde yaklaşık 16 dönüm üzerine kurulu 108 milyon değerindeki binaya karşılık, özel idareye verilen arazi Ordu İdare Mahkemesi'nin 10 Nisan 2019 tarih ve E:2018-293 K:2019- 504 sayılı kararıyla konut alanından çıkarılmıştı.
HESABI SORULMADI
Mahkeme kararıyla konut alanı olamayacağı kesinleşen, imar durumu park ve yeşil alan olan 24637 metrekaresi TOKİ'ye ait eski SSK Hastanesi ve Gedikkaya Mahallesi'nde 3237 metrekare özel hastane yeri ile 5 milyon TL karşılığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile trampa isteniyordu. CHP grubunun 7, MHP'nin 1 üyesinin ret oyuna rağmen AKP'lilerin oylarıyla Özel İdare'nin en değerli malı bu trampayla 30 milyona indirilmiş oldu ve jet hızıyla geçirildi. Bu satışla, Özel İdare kendi binasında kiracı pozisyonuna geçti.
Bu da Özel İdare'nin daha da zor duruma düşmesinin somut bir örneğiydi. Amatör spor kulüplerine yapılan yardım zimmet çıkarılırken, sahi mahkeme kararıyla bina yapılamaz denilen yer karşılığında binayı niçin verdiniz? Amatör spor kulüplerine ayakkabı, forma, top alındığı için zimmet çıkaranlar, koca binadan doğan zararın hesabını sormayacak mı?