Eski AKP Bursa Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, AKP'nin başvurusuyla YSK tarafından iptal edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine dair, "Seçimin neden iptal edildiği bir muamma" dedi. Ocaktan, "Gerekçeli kararda gördük ki, YSK da seçim sonuçlarını ihlal edecek kanıtlar bulamamış. " ifadesini kullandı.
Ocaktan'ın "Seçimin neden iptal edildiği bir muamma" başlığıyla yayımlanan yazısının bir bölümü şöyle:
Yüksek Seçim Kurulu İstanbul seçiminin iptaliyle ilgili gerekçeli kararı nihayet açıkladı. YSK Başkanı Sadi Güven hepimizin anlayabileceği bir dille seçimin sonucunu etkileyecek bir ‘ihlal’ olmadığını söyledi. Şu andan itibaren hala oy hırsızlığından söz edenler olacak mıdır bilemeyiz ama, gerekçeli kararda “oyların çalındığı yönünde” en küçük bir kanıtın bile olmadığı net olarak ortaya çıkmış bulunuyor.
Başkan Güven’in hukuk diliyle yaptığı açıklamanın özeti şöyle:
“298 sayılı Kanunun 21 ve 23. Maddeleri gereği 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına sicimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır.”
YSK Başkanı açıkça demek istiyor ki; yapılan tespitlerde seçimin sonucunu etkileyecek bir ihlal yok, oy çalınması söz konusu değil, ama Yüksek Seçim Kurulu’nun 7 üyesi iptal yönünde oy kullandığı için seçim iptal edilmiştir.
Hafızalarımızı tazeleyelim; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı da 31 Mart seçimlerinin hemen sonrasında “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu ama fark edemedik” benzeri afaki açıklamalar yaparak seçimin iptali için YSK’ya başvuracaklarını söylemişti.
İstanbul seçimine itiraz böyle bir muamma ile başlamıştı ve şimdi YSK’nın gerekçeli kararı ile bu muamma daha da derinleşmiş bulunuyor. İşin başında AK Parti iptal sürecini başlatırken seçmeni ikna edecek somut kanıtlar ortaya koyamamıştı. Herkesin beklentisi “Acaba YSK somut kanıtları ortaya çıkarıp, vicdanları rahatlatıcı bir sonuç açıklar mı?” yönündeydi. Ama gerekçeli kararda gördük ki, YSK da seçim sonuçlarını ihlal edecek kanıtlar bulamamış.