Parti kuracağı ifade edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla birlikte hareket eden Üstün, Tarafsız Haber Ajansı’na konuştu. 23 Ağustos’ta Davutoğlu’nun Sakarya’da olacağını belirten Üstün, “Sayın Davutoğlu fikirlerini söylemeye devam ediyor. 22 Nisan 2019’da yayınlanan manifestodan beri çeşitli vesilelerle fikirlerini açıkça kamuoyuyla paylaşıyor. Tahminim o ki Sakarya’da da kötü giden ekonomiden, aile kayırmacılığından, yolsuzluk ve israftan, ötekileştirmenin kötülüğünden, yanlış kurgulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden bahsedecektir” dedi.
“YÜKSEK SESLE DİLLENDİRİLEN İTİRAZLAR SONUNDA BİR YERE VARIR”
Partinin kuruluşu konusunda bir tarih olup olmadığına ilişkin soruya Üstün, “Bu süreçler dinamik süreçler, gönül ister ki bu söylediklerimiz dikkate alınsın, Sayın Davutoğlu’nun işaret ettiği hususlar yerine getirilsin, işin sonunda sizin dediğiniz süreçlerle karşı karşıya kalınmasın. Ancak söylenenler bu zamana kadar bir karşılık görmedi. Tabii bu söylemler de sonsuza kadar devam edemez. Yüksek sesle dillendirilen itirazlar sonunda bir yere varır. Ama bunun tarihini, zamanını söylemek şu anda mümkün değil” dedi.
BABACAN VE DAVUTOĞLU BAYRAMDA TELEFONLAŞTILAR
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önümüzdeki günlerde birlikte hareket edip etmeyeceklerine yönelik de Üstün, “Bilemiyorum” ifadesini kullandı. Babacan ve Davutoğlu’nun zaman zaman görüştüklerini ve Kurban Bayramı’nda da bir telefon görüşmesi olduğunu ifade eden Üstün, “Belki nezaket telefonuydu ama şu anda aralarındaki görüşme hattı devam ediyor. Yani o bakımdan aralarında bir fikir ayrılığının olduğunu tahmin etmiyorum. Sonu nereye varır bilemiyorum ama doğrusu aralarında aman aman bir fikir ayrılığı görmüyorum. Zaten ihtiyaç duydukça da görüşebiliyorlar. Kanalların, diyaloğun açık olduğunu söyleyebilirim. Zaten kamuoyu da böyle bir ayrılığı, gayrılığı çok tasvip etmez ” dedi.
“AK PARTİ ŞU ANDA BİR FELÇ DURUMU YAŞIYOR SANKİ”
AKP’nin şu anda bir felç durumu yaşadığını ifade eden Üstün, “ Aşağıdan, tabandan hiçbir talep, görüş, fikir yukarıya ulaşmıyor. Yukarıda da ortak aklın gereği olarak herhangi bir istişare mekanizması çalışmıyor. Çok büyük bir gövde ama bu gövde adeta felç olmuş gibi davranıyor” dedi.
Üstün, “Sokaklarda geziyoruz, örneğin insanlar ekonomik krizin görmezden gelinmesinden o kadar çok rahatsız oluyorlar ki; insanlar patır patır iflas ederken, dükkanlarını kapatırken siz ‘ekonomik kriz yok’ derseniz, farklı duygulara kapılıyorlar. Bizim buralarda bir laf vardır, ‘cenaze evinde dümbelek çalmak’ diye. Böyle davranınca cenaze evinde dümbelek çalmış durumuna düşüyorsunuz. Siz insanların zor gününde ‘hayır, hayır çok iyisiniz, hiçbir şeyiniz yok’ dediğinizde insanlar daha çok alınıyor, öfkeleniyor” diye konuştu.
“BU REFORMİST ÖZELLİĞİNİ SAYIN DAVUTOĞLU CANLANDIRMAK İSTEDİ”
AK’nin silkelenip önceden olduğu gibi reformist bir yapıyı kazanması gerektiğini söyleyen Üstün, “Bugün AK Parti reformist bir parti diyebilir miyiz, diyemeyiz. Reform kelimesini dahi ağzınıza alamıyorsunuz, ağzınıza aldığınızda karşınıza ya pelikan çıkar ya MHP’nin şuan ki yönetimi çıkar ya Perinçek çıkar. O bakımdan AK Parti reformist özelliğini kaybetmiş vaziyette. Eski reformist özelliğini Sayın Davutoğlu canlandırmak istedi. Bu amaçla yolsuzlukların önlenmesi için ‘şeffaflık yasası’, ‘siyasi etik yasası’, ‘imar yasası’ vs. gibi yasaları çıkarmak istedi. Ama maalesef buna imkan verilmedi. Bu reformlar aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına Avrupa Birliği ülkelerine vizesiz seyahat imkanı getirecekti. Bazıları bu gelişmeden çok fazla endişelendiler. Sayın Davutoğlu’na karşı baştan beri kurguladıkları operasyonu pelikan eliyle zamanı öne alarak uyguladılar” dedi.
“PELİKAN TAMAMEN BİR PARALI ASKER ÇETESİ”
Son günlerde tekrar tartışma konusu olan “Pelikan’ tartışmasına da değinen Üstün, “Pelikan’ın aslında AK Parti’nin felsefesiyle, ideolojisiyle, dünya görüşüyle yakından ve uzaktan bir ilişkisi yok. Pelikan tamamen bir paralı asker çetesi. Bütün imkanlar kendilerine sunulmuş ve daha çok da samimi AK Partilileri hedef alan yapı haline gelmiş ve bu samimi, dürüst, çalışan AK Parti’nin ve ülkenin ileri gitmesi için çalışanları hedef alarak bunları itibarsızlaştırmak için çaba sarf etti” dedi.
“DAHA DA AZGINLAŞTILAR VE AK PARTİ’Yİ UZUN SÜRE TAŞIYACAK KİMLER VARSA UZAKLAŞTIRMAK İÇİN HER TÜRLÜ KUMPASI UYGULADILAR”
En büyük hedeflerinin şeffaflık yasasını, siyasi etik yasasını çıkarmak isteyen imar yasasını çıkarmak isteyen dönemin Başbakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’na karşı yaptıkları saldırı ve operasyon olduğunu belirten Üstün, “Ondan sonra daha da azgınlaştılar ve AK Parti’yi uzun süre taşıyacak kimler varsa bunları partiden ve bulundukları görevlerden uzaklaştırmak için her türlü kumpası uyguladılar. Aslında meşru hükümete karşı yaptıkları bir anayasal suçtu” dedi.
“ONLAR AK PARTİ’Yİ TASFİYE EDECEKLER”
Ayhan Sefer Üstün, “Ben hep şunu söyledim, vicdanlı bir savcı çıkmadan AK Parti içerisinde bulunan dürüst arkadaşlarımızın bu yapıyı tasfiye etmelerini salık verdim. Yok bunlar olmazsa zaten onlar AK Parti’yi tasfiye edecekler diye söyledim. Onlar AK Parti’yi tasfiye edecekler. Gidişat oraya doğru gidiyor. Bunlar hiçbir sorumluluğu olmayan ama partinin politikalarını belirleyen, partinin çok kıymetli yetişmiş insanlarını karalayan, değersizleştiren bir çalışma yöntemi içerisindeler” dedi.