1990 ile 2000 yılları arasında Avrupa’da gurbetçilerden milyarlarca Avro para toplayan ve Yargıtay kararlarıyla mahkum olan Kombassan (Bera) Holding ile İttifak Holding’i kurtarmayı amaçlayan yasa tasarısına tepkiler sürüyor.
1 Kasım’da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen 45 maddelik kanun teklifi içinde yer alan bir geçici maddeyle mağdurların açtığı davaların iptali öngörülüyor.
Asıl dikkat çeken kısım ise, şirket adına Meclis Komisyonu’ndaki yasa teklifinin görüşmelerine katılan isim… Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, teklif gündeme geldikten sonra borsadaki hisselerinde artış olduğunu anlatmıştı. Alaboyun’un sözleri tutanaklara, “Mesela, hissemizin komisyonda görüşüleceği duyulur duyulmaz, dün borsa yüzde 1 civarında değer kaybederken bizim hissemiz tavan yaptı, bir beklenti var özellikle yabancı yatırımcılar tarafından” şeklinde geçti.
Ali Rıza Karaboyun, Meclis’e yabancı bir isim değil. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ve AKP Milletvekili! Yani, AKP’li vekiller arkadaşlarına yasa teklifiyle kıyak yapmaya çalıştılar.
“BU METİN BİR MİLYONA YAKIN MAĞDUR TÜRK VATANDAŞININ HAKKI VE HUKUKU BİR TARAFA BIRAKILARAK 3 - 4 ŞİRKETİ KORUMAK İÇİN HAZIRLANMIŞTIR”
Eskişehir Baro Başkanı Av. Mustafa Elagöz, yaptığı yazılı açıklamayla, düzenlemeye büyük tepki gösterdi.
Elagöz açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“24.10.2019 tarihinde TBMM Başkanlığına, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi sunulmuştur.
Sunulan teklifin 37’inci maddesi incelendiğinde; Yimpaş, Kombassan, Jet-Pa vs. gibi adlarla kamuoyunda yeşil sermaye olarak bilinen şirketlerin mağdur ettiği kimselerin, Türk Yargısına müracaatları sonucunda Yüksek Mahkeme Yargıtay’ımızın mağduriyetin giderilmesi, alınan paraların faiziyle vatandaşa iade edilmesi yolundaki haklı kararlarını ortadan kaldıracak şekilde düzenlemeler içerdiği görülmektedir.
Bugün bile Yargıtay’ın resmi internet sitesinde yukarıda anılan şirketlerin mağdur ettiği kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik binlerce karar bulunmaktadır. Bu kararlara her Türk vatandaşı rahatlıkla ulaşabilmektedir.
Anayasa Hukukunun temel ilkelerinden olan kanunların genel geçer, soyut, objektif olması unsurlarından uzak bir metin ortadadır. Bu metin bir milyona yakın mağdur Türk vatandaşının hakkı ve hukuku bir tarafa bırakılarak 3 - 4 şirketi korumak için hazırlanmıştır. Evrensel hukuk kurallarına göre de kişiye özel düzenleme yapılamaz (Bu hukuka aykırı durum komisyon tutanağının 356’ncı sayfasında bizzat komisyon başkanı tarafından da açıkça ifade edilmiştir).”
“ŞİRKETİN BAŞKANI MECLİSE GELİYOR VE BU DAVALARI ORTADAN KALDIRACAK MADDENİN GÖRÜŞÜLMESİ SIRASINDA GÖRÜŞ BEYAN EDİYOR…”
Elagöz, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bazı kişi ve kurumların çıkarını koruma gayretleri ve kişiye özel yasal düzenleme yapılmaya çalışıldığı 31.10.2019 tarihli saat 10:34 civarı başlayan bütçe komisyon tutanaklarından da açıkça görülmektedir. Tutanağın 356’ncı sayfasında 37’nci maddenin görüşülmesi sırasında Kombassan Holding (yeni unvanı Bera Holding) yönetim kurulu başkanı Ali Rıza ALABOYUN’a bizzat komisyon başkanı söz vermektedir. Söz alan şirket başkanı birçok dava ile karşı karşıya kaldıklarını, davalar neticesinde mağdurların parasını ödediklerini, darboğaza düştüklerini, şirketin batacağını beyan etmektedir.
Kısaca ifade etmek gerekirse yargı kararları ile mağduriyetin giderildiği bir gerçekken, bu davaların davalısı şirketin başkanı meclise geliyor ve bu davaları ortadan kaldıracak maddenin görüşülmesi sırasında görüş beyan ediyor. Bu durum tam bir hukuk garabetidir.
Kesinleşmiş yargı kararlarının dilini sadeleştirmek gerekirse; holding adı altında yapılanan söz konusu şirketlerin özellikle Avrupa’da mukim Türk vatandaşlarının vatan özlemi, faize yönelik dini duyguları, Türkiye’de yatırım yapma heveslerinden faydalanılarak ve paralarını da istedikleri an geri alabilecekleri vaatleri ile bir milyona yakın vatandaşımızın mağdur edilmesinin Türk Hukukuna aykırı olduğu ve alınan paraların faizi ile geri iade edilmesine ve vatandaşların geçerli bir şirket ortağı olmadığının tespitine Türk yargısı tarafından karar verilmiştir. Konu bu haliyle Yargı kararları ile çözüme kavuşturulmuş ve sonlandırılmıştır.”
“VATANDAŞIMIZIN DEVLETTEN ADALET BEKLEME DUYGUSUNU DA TAMAMEN ORTADAN KALDIRILACAKTIR”
Baro Başkanı Elagöz açıklamasını şöyle noktaladı:
“Sonuç olarak; Kesinleşmiş yargı kararları ile mağduriyetler çözüme kavuşturulmuşken bir yasa teklifi ile Yargı devre dışı bırakılarak yasama faaliyeti ile kişiye özel yasal düzenleme getirilmeye çalışılmaktadır. Bu durum vatandaşın hukuk güvenliğini zedelediği gibi hukuk devleti anlayışına da açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Teklifin bu şekilde yasalaşması adalete olan güvenin tarihin en dip seviyelerine ulaştığı bu günlerde vatandaşımızın devletten adalet bekleme duygusunu da tamamen ortadan kaldırılacaktır.
Türk Milletinin vicdanının en yüksek sesi olan TBMM’nin değerli vekillerinin toplumsal menfaatleri ön planda tutarak ve bu hukuksuzluğa karşı durarak gereğini yapmalarını bekliyor ve konuyu kamuoyunun bilgisine saygı ile sunuyorum"