Elazığ’da yayın yapan Haberkent isimli gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Efraim Gündem, Elazığ Belediyesindeki noksanlara yönelik eleştirileri karşısında aldığı tehditlerin artmasıyla belediye çevresinden kendisini arayan insanlara konuya konuşarak çözmek üzere görüşme talep etti. Gündem'in aktardığına göre, kendisini tehdit eden T.A. isimli şahsı arkadaşları vesilesiyle konuyu sulh ile çözümlemek üzere bulundukları ortama davet etti. T.A. İsimli şahıs yanında bir arkadaşıyla birlikte çağrılan adrese gitti.
Yaklaşık 45 dakika görüşme sonucu Şerifoğulları tarafından gelen bir telefonla başka bir yerde görüşme talep edildi ancak akabinde gelen telefon ile görüşme Başkan tarafından iptal edildi. Gündem, "O anda şahsa telefon ile ne talimat verildiğini bilmiyoruz ancak bu görüşmelerin ardından şahıs ani bir refleks ile Gündem’e yumruk atıp, belindeki silahını çıkarıp tetiği çekip Gündem’e doğrulttu" dedi.
Gündem’in Arkadaşlarının engellemesi üzerine silah, tetikçi şahsın elinden alındı. O anda dışarda bekleyen 4 araç ve araçta bulunan şahıslar, tetikçiye destek amacıyla yardıma koştular. Devam eden gerginlikten sonra içerisinde AKP İl Gençlik Kolları Başkanı ve aynı zamanda belediye meclis üyesi Uğurcan Güleç’in olduğu bir grup, tetikçiye destek olmak amacıyla bulundukları bahçeye yöneldi. 10 dakikalık sözlü ve küfürlü arbedenin ardından araçlarına binip olay yerinden uzaklaştılar. Olay sonrası Gündem avukatıyla birlikte tetikçi ve azmettiriciler olan Belediye başkanı Şahin Şerifoğulları ve abisi Korkut Şerifoğullarından davacı olmak üzere savcılığa başvurdu.
Gazeteci Efraim Gündem'in, özellikle Elazığ depreminin ardından gerek gazetede gerekse de sosyal medyada belediyeye yönelttiği eleştiriler sebebi ile tehditler almaya başladığını aktardı. Yaşadığı saldırı sonrası şikâyetçi olduklarını belirten Efraim Gündem, yaşadıklarını artıgerçek'e şöyle anlattı:
'YILLARCA TEHDİT ALDI'
"Yıllardır gazetecilik yapmakta ve mevcut belediye yönetimine, sisteme dair eleştirilerini çekinmeden ve adil olarak yazmaktayım. Şehrin birçok sorunu var istihdam, işsizlik, kadroda akraba kayırma başta olmak üzere. Özellikle büyük Elazığ depreminden sonra gelen yardımların kullanımına ilişkin hem gazeteden hem de sosyal medyadan pek çok tenkit eden yorumda bulundum. Bu güne kadar eleştirdiği kesimlerin paralı troll çetelerinden çok fazla hakarete maruz kalıp, çok fazla tehdit aldım ama geri adım atmayıp yine haksızlıkları manşetlerde vermeye devam ettim.
‘İTİBAR SUİKATINA GİRİŞTİLER’
Bu güne kadar hiçbir şahsi talebim olmadı, eleştirilerimi daima vatandaşların kanayan yaralarına merhem olmak ve mağduriyetlerin çözülmesi üzere yaptım. Bunun üzerine her zaman olduğu gibi bu durumdan rahatsız olanlar kontrollü bir itibar suikastı yapma planlarına girişti. Bu dönemin en popüler iftirası olan vatan hainliği gibi aslı astarı olmayan ithamlarla iftiralar atmaya başladılar. Belediye ve çevresinin özellikle bu noktada büyük bir troll ordusu var. Belediye ile menfaat içerisinde olan güruh ve bağlantıda oldukları STK, vakıfları da sürecin içine katarak sistematik bir biçimde karalama kampanyaları yaptılar ve yapmaya devam etmekteler. Fakat baskının türü ne olursa olsun haklı olduğum noktada hiçbir tehdite boyun eğmem eğmeyeceğim.
‘SAYGIN DİLLE İFADE EDİLEN ELEŞTİRİLERDİ’
Haklı olduğumuz eleştirilerinden hiçbir zaman geri adım atmadık. Bu eleştiriler yüzünden çok fazla tehdide ve hakarete maruz kaldım. Ama bunun kafasına silah dayanacak noktaya kadar gelmesini hiç birimiz tahmin bile etmezdik. Tehdit edenler daha çok belediye ile menfi ilişkileri olan kişilerdi. Oysa biz bu halkın problemlerini dile getirmeye çalışıyoruz. Eleştiriler üstelik son derece saygın bir dille ifade edilen eleştirilerdi. Bizim kulağımıza doğrudan belediye başkanının kendisinin tehditleri de geliyordu. Olayın gerçekleştiği gün, Başkan Şerifoğulları, yakın bir arkadaşımı arayarak “Efraimi bugün kaldıracağız” diye bir beyanda bulunmuş. Olayın olduğu gün çok telefon alıyor ve yabancı numaralar olduğu için açmıyordum. Çünkü çoğu tehdit etmek için arayan insanlardı. Buluştuğu arkadaşlarımla birlikte durumu konuşarak bu işi sulhla çözmek gerektiğine dair karar aldık. Kendini arayanları bahçeye davet ederek yüz yüze bu sorunu konuşarak çözmenin doğru olacağını söylüyor.
‘AKP’Lİ BAŞKAN DA ARALARINDAYDI’
Burada iş insanı olan T.A. yumruk atarak Gündem’i darp ediyor. Tetiği çekerek silahı kafasına dayıyor. O ortamdakiler olayı önlüyor Gündem’i ortamdan uzaklaşıyor. Akabinde bir süre arbededen sonra bu kişileri de uzaklaştırıyorlar. Aralarında iktidar partisin temsilcisi AKP Elazığ İl Gençlik Kolları Başkanı da var. Biz bunları bürokrasi, iktidar temsilcisi insanlara yakıştıramıyoruz.
‘BU MAFYA VE CEBİR DÜZENİNE SON BULSUN İSTİYORUZ’
“Halkın sorunlarını dile getiren bir gazeteci cebirle susturulmaya çalışılıyor. Bir belediye başkanı şehrin emanet edildiği kişidir. Mafyacılığa sarılmış, basını, gazetecileri bastırmaya çalışan insanlara boyun eğmeyeceğiz. Bu mafya cebir düzeni son bulsun istiyoruz. Eleştirilerdeki gayemiz hukukun tesis edildiği yaşanabilir bir ülke.
‘BU İNSANLAR SİZE NASIL GÜVENECEK’
Belediye Başkanlığı bulunduğu konum itibariyle eleştiriye açık bir konum. O koltuğa oturan devlet terbiyesi olan her yönetici hakaret olmadıkça düzeyli eleştirilere açık olması lazım. Bu yapılan suikast aslında halkın haber alma hürriyetine yapılmıştır, düşünce özgürlüğümüze yapılmıştır. Şehrül emin dediğimiz insan bile hukuku ayaklar altına alırken ileri giden bir Türkiye’den söz edemeyiz. Eşimin ve çocuklarımın da psikolojisi bir hayli olumsuz etkilendi. Herhangi bir koruma vs. verilmedi arabulucu bir heyet kuruldu lakin istediği kadar özür dilensin belirli kurumlar hatalarını kabul etsin doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz.
'ŞİKAYETTE BULUNDUK'
Bir devletin belediye başkanını, şehrin emanet edildiği bir şahıs tetikçilerini üzerimize salarak hem darp ediyor hem de öldürmekle tehdit ediyor. Ve bununun azmettiricisi insan bir şehrin emini. Bunlar bulundukları siyasi konuma sığınarak mafyacılık oynuyorlar. Biz kendilerinden şikayetçiyiz buna ilişkin şikayetimizi de gerçekleştirdik.”