2009-20014 yılları arasında İslahiye Belediyesi'nin temizlik, taşıma gibi çeşitli hizmetlerini yürüten Gaziantep 27 Turizm Taşımacılık Oto Gıda Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin iş akdi 2014 yılında AKP'den İslahiye Belediye Başkanı Seçilen Kemal Vural tarafından sonlandırıldı.
İddiaya göre, AKP'li Başkan Kemal Vural, şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Özcan'a, “Yeni ihale süreci tamamlanıncaya kadar siz hizmet vermeye devam edin” talebinde bulundu.
Talep de kabul edildi ve 4 ay daha temizlik ve diğer hizmetler verilmeye devam edildi. Ancak, 4 aylık hizmetten bugünün değerlemesiyle yaklaşık 1 milyon 100 bin TL ödenmedi.
DAVAYI KAYBETTİ, KARARI TEMYİZ ETMEDİ
Sözcü'den Ahmet Kaya'nın haberine göre; alacaklı şirketin yönetim kurulu başkanı İsmet Özcan, icra masraflarının yüksekliği nedeniyle sadece bir aylık hizmetinin karşılığı olan 453 bin TL için icra takibi başlattı.
İslahiye Belediyesi'de önceki dönem başkanları DP'li Malike Uludağ ile kendisinden önce AKP'den başkan seçilen eşi Mehmet Uludağ, Gaziantep 27 Turizm Taşımacılık Oto Gıda Tekstil İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Özcan'ın da aralarında bulunduğu 13 kişi hakkında ihaleye fesat karıştırmak iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
İslahiye 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen dava sonucunda zanlıların tamamı beraat etti.
Ancak, ilginç bir gelişme yaşanarak İslahiye Belediyesi de açtığı davanın sonucunu temyiz etmeyince karar kesinleşti.
İCRA BELEDİYEYE İŞLEMİYOR
Aynı zamanda Gaziantep Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı da olan İsmet Özcan, sosyal medya hesabından “Ak Partili belediyelerden alacağımı alamıyorum diyeni duymadım. Bir tane istisna İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural. Kendi döneminde yapılan faturalı işin parasını 2014'ten beri ödemiyor. İcraya verdik, İcra belediyeye işlemiyor” diye tepki gösterdi.
Özcan, paylaşımına İslahiyeli olan AKP MKYK Üyesi Şamil Tayyar ve AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'yi de etiketledi.
Tüm girişimlerinin sonuçsuz kalmasından yakınan Özcan, şunları söyledi:
Kemal Vural başkan olunca isteği üzerine ihaleleri karşılıklı olarak feshettik.
Bize, yeni ihaleye girmememizi, çünkü bizimle çalışmak istemediğini söyleyip, ihale tamamlanıncaya kadar hizmet vermeye devam etmemiz talebinde bulundu. Biz de işlerin aksamaması için isteği kabul ettik.
4 ay boyunca park, bahçe temizliği ve çöp toplama işini yaptık. İlk iki ayın faturası ödendi. Ancak, son iyi aya ait hizmetlerimizin bedelini alamadık.
Bizi, usulsüzlükle suçlayıp mahkemeye verdi. Hepimiz beraat ettik. Çünkü, mesnetsiz iddiayla, bizi yıldırmak için dava açıldığını kendileri de biliyordu.
İCRADAN DA SONUÇ ALAMADIK
Alacağını tahsil edemeyince İslahiye İcra Dairesi'ne alacağının haciz yoluyla tahsili için başvuruda bulunduklarını anlatan Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:
Ama, aradan 6 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın paramızı alamadık. Alacağımız son iki aydan birisi için icra takibi başlattık.
Daha bir aylık alacağımın faturası yasal işlemlere bile başlamadım. Bu belediye başka partili bir belediye olsaydı kim bilir şimdiye neler olurdu?
Bankalara başvuruyoruz, kamu yararı diye işlem yapılamıyor. Bir pasajı var belediyenin, 12 kişi haciz sırasında sırada bekliyor. Haczetsek onlar parayı alacak.
Belediyeye ait arsayla alacağımızın mahsuplaşması teklifinde bulunduk. Onu da yapmadılar.
Maalesef devletimiz alacağına şahin. Borçlu olan bir yoksul olsaydı belediye kapısına haciz görevlilerini göndermişti.
CHP'Lİ BAŞKANIN MAKAM MOBİLYASI HACZEDİLMİŞTİ
AKP'li Gaziantep'in İslahiye Belediyesi hakkında 2016 yılında başlatılan icra takibi sonuçsuz kalırken, CHP'li Adana Büyükşehir Belediyesi'ne önceki döneme ait 2 milyon 700 bin TL'lik kilit taşı borcundan dolayı haciz gelmişti.
Haciz görevlileri Başkan Zeydan Karalar'ın makam odasındaki mobilyaları haczedip kamyonetlerle taşımıştı.
Başkan Karalar ise haciz olayıyla ilgili olarak, “Makam odasına ihtiyacım yok. Odada oturan, odada vakit geçiren bir yönetici olmadım hiçbir zaman. Genel olarak sahada olduğum için odaya ihtiyacım yok” demişti.
