Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

AKP ve Başsavcılık 'intihar' demişti... 2 yıl sonra otopsi raporu ortaya çıktı

İki yıl önce Elazığ’da evinde cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Yeldana Kaharman’ın otopsi raporu ortaya çıktı.  Otopsi raporuna göre Kaharman’ın intihar etmediği ortaya çıktı.

İki yıl önce Elazığ’da evinde cansız bedeni bulunan Fırat Üniversitesi öğrencisi Yeldana Kaharman’ın otopsi raporu ortaya çıktı. Bulgular, intihar iddiasını yalanlarken, Kaharman’ın ‘öldürüldükten sonra asıldığı’ iddiasını da güçlendiriyor.

Elazığ’da yerel televizyon kanalında sunuculuk yapan, Kazakistan uyruklu Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi 2’nci sınıf öğrencisi Yeldana Kaharman, 28 Mart 2019’da oturduğu evde ölü bulunmuştu. Kaharman’ın AKP Elazığ Milletvekili ve Mehmet Ağar’ın oğlu Tolga Ağar tarafından öldürüldüğü öne sürülmüştü. Organize suç örgütü lideri Sedat Peker iddiayı yeniden gündeme getirmiş, Tolga Ağar da bir açıklama yaparak hukuki sürecin tamamlandığını söylemişti. Ardından da Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuyla ilgili bir açıklama yapılarak, “Yeldana Kaharman’ın intihar sonucu boğularak öldüğü ve kimsenin intiharda etkisinin bulunmadığının saptandığı” söylendi.

İKİ YIL SONRA OTOPSİ RAPORUNA ULAŞILDI

Kaharman’ın otopsi raporu iki yıldır bulunamıyordu. Gazeteci Baransel Ağca, kendisine ait Twitter hesabından, ölü bulunduğu iddia edilen Yeldana Kaharaman’ın Adli Tıp Kurumu Malatya Adli Tıp Grup Başkanlığı tarafından hazırlanan otopsi ve toksikoloji raporunu yayınladı. “Yeldana Kaharman’ın şüpheli ölümüne dair 2 yıldır bulunamayan otopsi raporuna ve toksikoloji sonucuna ulaştım. Tahmin ettiğimin çok ötesinde çelişkiler var. Gelin hep birlikte bu çelişkilere yakından bakalım” diyerek o çelişkileri sıraları.

İşte gazeteci Baransel Ağca’nın Yeldana Kaharman’ın otopsi ve toksikoloji raporlarındaki çelişkiler:

“TANIK İFADELERİNE RAĞMEN, KANINDA ALKOL BULUNAMADI”

“1- Yeldana’nın hayatını kaybettiği gece onu son kez gören iki kişinin de net olarak söylediği şey, Yeldana’nın çok fazla içki içtiğiydi. Hayatını kaybettiği gün yapılan otopsi sırasında alınan kan örneklerinin sonucuna göre Yeldana’nın KANINDA ALKOL ARANDI FAKAT BULUNAMADI.

“BOYUNDAKİ YUMUŞAK DOKU, KEMİK VE KIKIRDAKTA HİÇBİR ŞEY YOK”

“2- En önemlisi bu. Bir kişi kendini astığında o kişinin kendini asarak öldürüp öldürmediğini adli tıp bulabilir. Yani ölüm asılma öncesi mi sonrası mı yaşandı? Bu soruya adli tıp cevap verebilir. Adli tıpçılara sordum ancak kaynaklara da bakalım.

Ası ile ölüm bulgularına ve rapora baktığımızda yine bir çelişki görülüyor. Harici muayenede telem bölgesinde ekimoz var denilen raporda otopsiye geçildiğinde belirgin bir kanamaya, hematoma rastlanmadığı belirtiliyor. Boyundaki yumuşak doku, kemik ve kıkırdakta hiçbir şey yok!

Yani dışarıdan bakıldığında görülen telem izi açıldığında içeride herhangi bir kanama, doku zedelenmesi veya kıkırdak, kemik hasarı yok. Bu da Yeldana’nın öldürüldükten sonra asıldığı şüphelerini akla getiren bir durum.”

“YELDANA’NIN ÖLDÜKTEN SONRA ASILDIĞI ŞÜPHESİNİ ARTIRAN BİR DİĞER ŞEŞ”

“3-Ölü lekeleri. Kendisini asan kişinin ölü lekeleri eldiven ve külotlu çorap şeklinde gerçekleşiyor. Sebebi ölümde kan dolaşımının durup bir süre asılı kalma nedeniyle kanın aşağı inmesi. Yeldana’nın 5 saate yakın asılı kaldığı söyleniyor. Ama ölü lekeleri vücudun arkasında…

Ölen kişide ölü lekelerinin vücudun arka kısmında yer alması… Bu bize kişinin öldüğü sıradaki pozisyonu hakkında net bir şey söylemese de öldükten sonra birkaç saat uzanmış vaziyette durduğunu söylüyor. Bu da Yeldana’nın öldükten sonra asıldığı şüphesini artıran bir diğer şey.”

SEVGİLİSİNİN GÖRDÜĞÜ MORLUKLAR OTOPSİ RAPORUNDA YOK

“4- Yeldana’nın intihar ettiği gecenin öncesinde yanına gelen sevgilisi Ciran, bacaklarında büyük morluklar gördüğünü ve bu konudaki ısrarlı sorularına rağmen Yeldana’dan “Merdivenden düştüm” yanıtını aldığını söylüyor. Otopsi raporunda bu morluklar da kesin bir dille reddediliyor.”

“5- Ben sözelciyim ve bu işin içinden çıkamadım ama bu metne göre Yeldana’nın kendini asabilmesi için boyundan sonraki uzunluğunun 50cm veya daha küçük olması gerekiyor. Bir de bir yerde boy 1.65-70, bir yerde 1.56 geçiyor. İki şekilde hesaplayabilen varsa lütfen yardımcı olsun.”

“YELDANA’NIN HTS KAYITLARI YOK”

“6- Şimdi bende 50 sayfaya yakın bu konuya dair belge var. İçlerinde Ciran’ın telefon kayıtlarının da olduğunu gördüm. Hatta o gece yaptığı Whatsapp araması ve mesajları da var. Ama Yeldana’nın HTS kayıtları yok. O gece Yeldana kimlerle görüştü? HTS kayıtları dosyada var mı?”

“İNTİHARA SÜRÜKLENME ŞÜPHESİ, YERİNİ ÖLDÜRÜLME ŞÜPHESİNE BIRAKTI”

Gazeteci Baransel Ağca, otopsi raporundaki çelişkileri gördükten sonra ise şu yorumlarda bulundu: “Hazırlanan otopsi raporunda hem iç çelişki hem de tanık ifadeleriyle uyuşmayan noktalar var. Buna göre en kötü ihtimalle Yeldana öldürüldü ve asıldı. En iyi ihtimalle -ki bu durumda iyi ihtimal yok- rapor özensiz hazırlandı. Her iki durumda da yeni bir soruşturma açılmalı.

Ortadaki çelişkileri ben bile görebiliyorsam konuda uzman kişiler daha farklı ve belki daha önemli şeyler yakalayabilir. Şu an için benim en başta dile getirdiğim intihara sürüklenme şüphesi, yerini öldürülme şüphesine bıraktı.

Çevresi tarafından hayat dolu biri olarak bilinen, önümüzdeki 10 yılını planlayan Yeldana, küs olduğu sevgilisiyle barıştığı günün gecesinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Dosya intihar denilerek apar topar kapatıldı. Şimdi o dosyayı yeniden açacaksınız. #YeldanayaNeOldu”

İşte Baransel Ağca'nın paylaştığı o raporlar:

NE OLMUŞTU?

Sedat Peker yayınladığı videoda, Tolga Ağar’ın, Yeldana Kaharman’ı cinsel saldırıya maruz bıraktığını, sonrasında baba Mehmet Ağar’ın Kaharman’ı helikopterle aldırdığını ve ardından da Kaharman’ın ölü bulunduğunu iddia etmişti.

Jandarma Genel Komutanlığı da, Sedat Peker’in iddialarını yalanmıştı. Açıklamada, “Yeldana Kahraman isimli kadının, jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi helikopterle aldırılması iddiası da tamamen gerçek dışıdır” denilmişti.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER