BIST 100 9.777 DOLAR 34,16 EURO 38,17 ALTIN 2.920,22
19° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

'AKP tarikatları aldı 'buyurun' dedi'

'AKP tarikatları aldı 'buyurun' dedi'

Odatv Haber Müdürü ve Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Türkiye Komünist Hareketi'nin (TKH) 'Manifesto TV' isimli Youtube kanalında TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer'in konuğu oldu.

''Türkiye'de tarikatlerin güç kazanmasının birden fazla aşaması var. Tarikatler, kendilerini bir dizi islamcı referansla tanımlıyor olsalar da her zaman devlet partisi kimin kontrolündeyse onun yakınında yer almışlardır. Çünkü kendi siyasallıklarını, kendi varlıklarını devletle olan bu siyasal örgütlenmeleri ile belirlediler.

AKP döneminde tarikat ve cemaatler siyasetin merkezine oturdu. İnsan gücü gerektiğinde, AKP, ''İktidara geldiğimizde gücümüz yoktu Fetullahçıları kullandık'' diyor. İşte böyle merkeze yerleştiler. AKP bu tarikatları aldı, kapıyı açtı 'Buyurun' dedi ve devletin, siyasetin merkezine yerleştirdi.''

DEVLET İÇİ TARİKAT ÖRGÜTLENMELERİ

''Fetö dönemi dahil, ''Devletin içinde tarikat var'' diyen bir lider gösterebilir misiniz bana? AKP'li yöneticilerin hepsi ''Öyle bir şey yok.'' dedi ama öyle bir şey var. Bu hiçbir zaman kabul edilmeyecek ama her zaman da görülebilir halde olacak. 2014-2016 yıllarında Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek polis alımı oldu, on binlerce polis alındı. Bu polisler hangi insan kaynağından alınmış olabilir? Biz bu mülakatlara gelen insanları araştırdığımızda çok büyük bir bölümünün referanslarının çeşitli tarikatlar ve cemaatler olduğunu gördük. Keza yargının içinde en yüksek yer Anayasa Mahkemesi. Anayasa Mahkemesi, Can Dündar'ın lehine karar verdiği zaman Cumhurbaşkadı ''Kararı tanımıyorum, saygı da duymuyorum.'' dedi. Kısa süre sonra ''Anayasa Mahkemesi Fetullahçı mı?'' diye haberler çıktı. ''Hayır Hakyolcu, İskenderpaşa cemaatinde yetişmiş biridir.'' dediler. Anayasa Mahkemesi'nin başkanı Zühtü Arslan'dan bahsediyoruz... Jandarma alımlarında da aynı şey ile karşılaştık. Her yerde karşımıza çıkıyorlar ama her bir vakada ''Olur mu öyle şey?'' diyorlar. Ne kadar inkar ederlerse etsinler tarikatların devlet içinde olduğu fiilen görülüyor.''

LAİKLİK

''Türkiye için laiklikten başka bir çözüm yok. Tarikatler ve cemaatler laik yurttaşlarımızdan çok dindar yurttaşlarımıza zarar veriyorlar. Süleymancıların yurtlarında yanan çocukların ailelerine bakın, dindar yurttaşlarımız çıkacak. Konya'da cinsel istismara uğrayan çocukların ailelerine bakın, karşınıza dindar yurttaşlar çıkacak. Türkiyede sosyal devletin kırıntılarının çökertilmesiyle beraber, çocuklarınızı okula gönderebilmek için bile dershanenizden kaldığınız yurda kadar her şey tarikat düzenine sarmalanmış durumda ve aileler buna mecbur kalıyor.

Cemaatler din ve vican özrgürlüğünün teminatı değildir, 'Din ve vicdan özgürlüğü' modern bi kavramdır. Menzil tarikatına bakın. Nasıl giyineceğiniz, nasıl konuşacağınız, cinsel hayatınızın nasıl olacağı anlatılıyor. Siz burada bir özgürlük görüyor musunuz? Laiklik hem din ve vicdan özgürlüğünü sağlayacak, hem dindar yurttaşlarımızı tarikatların kapısına gitmek zorunda bırakan düzeni değiştirecek hem de insanlarımızı din ve mezhep tartışmalarından koruyacak çözümdür. Laiklik olmadan bu ülkede ne can güvenliği vardır ne de özgürlük. Laiklikten başka bir çözüm göremiyorum.''