BIST 100 9.357 DOLAR 34,58 EURO 36,30 ALTIN 2.993,64
11° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

AKP iktidarında işçi sorunları ciddiye alınmıyor

AKP iktidarında işçi sorunları ciddiye alınmıyor

Her yıl çok sayıda işçi zorlu çalışma şartlarının getirdiği sorunlar sebebiyle yaşamını yitiriyor. Meslek hastalıkları, teşhis ve kayıtlar raporlanmadığı için net veriye ulaşılamıyor. 

BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, önlenebilir olan meslek hastalıkları nedeniyle ülkede çok sayıda kişi yaşamını yitiriyor. 2010-2020 yılları arasında teşhis edilen meslek hastalığı sayısının yıllık ortalama 670 civarında olduğunu ancak bu rakamın çok daha fazla olduğunu belirten Dr. Özcan Baripoğlu, “AKP hükümeti meslek hastalığı konusunu hiçbir zaman bir kamu sağlığı sorunu olarak ele almadı. Çeşitli 'mış gibi' toplantılar, 'mış gibi' eğitimler yaptılar ama iş kaynaklı hastalıklar meselesine hiç bir zaman bir halk sağlığı sorunu olarak yaklaşmadılar” dedi.

AKP, her alanda olduğu gibi meslek hastalıkları konusunda da alması gereken önlemleri almadı ve bu nedenle ülkede çok sayıda kişi meslek hastalığından yaşamını yitiridi ve yitirmeye devam ediyor.

KAYIT ALTINA ALINMIYOR

Meslek hastalıkları alanında uzun yıllar çalışmalar yapan Dr. Özcan Baripoğlu, meslek hastalığını "Yapılan işten ya da işin yapıldığı yerden yani işyerinden kaynaklanan hastalıklara diyoruz" şeklinde tanımladı. Baripoğlu, pnömokonyozlar (işyerlerindeki çeşitli tozların veya kimyasal maddelerin uzun süre solunmasıyla ortaya çıkan interstisyel akciğer hastalıklarının ortak adı), kurşun, civa zehirlenmeleri, madencilik gibi kimyasal üretim alanlarında meslek hastalıklarının sık görüldüğüne değinerek "Ama meslek meslek hastalıklarını iş kaynaklı ergonomik rahatsızlıkları, iş kaynaklı psikolojik rahatsızlıkları, yeni iş yapma biçimlerini de kapsayacak şekilde geniş ölçekli düşünürsek aslında tüm iş kolları meslek hastalıkları bakımından risk taşır" dedi. Meslek hastalıklarının ülkemizde yeterince teşhis edilemediğini vurgulayan Baripoğlu "Çünkü hakkıyla kayıt altına alınamıyor. Bunun iş yaşamında çalışanları güvencesiz hale getiren koşullardan ülkemizdeki meslek hastalıkları teşhis sisteminin aksaklıklarına kadar uzanan pek çok sebebi var. İşçi, işini kaybetme korkusuyla hastalığının peşine düşemiyor, hekim işini kaybetme korkusuyla iş kaynaklı hastalıkları hakkıyla raporlayamıyor, sağlık sistemimiz ne yazık ki bu hastalıkları teşhis etmeye ve tanımaya değil kâr etmeye odaklı, işverenler teftiş ve tazminat korkusuyla bu hastalıkların raporlanmasını engellemeye çalışıyor" diye konuştu.

HASTALIKLAR GİZLENİYOR

Dr. Baripoğlu, özetle şunları söyledi: "AKP hükümeti konuyu hiçbir zaman bir kamu sağlığı sorunu olarak ele almadı. Çeşitli 'mış gibi' toplantılar, 'mış gibi' eğitimler, 'mış gibi' etkinlikler yaptılar. 'Mış gibi' raporlar yazdılar en sonunda 'mış gibi' bir yasa da yaptılar ama iş kaynaklı hastalıklar meselesine hiç bir zaman bir halk sağlığı sorunu olarak yaklaşmadılar. İşçinin işini kaybetme korkusunu körükleyerek meslek hastalığı iddiasında bulunmasını engellediler, işyeri hekimlerinin iş güvencelerini yok ederek meslek hastalıklarını raporlamalarını zorlaştırdılar. Bu alanda teftiş ve tazminat sopasından başka bir şey görmeyen işverenler de hükümetin cesaretlendirmesiyle meslek hastalıklarını halının altına süpürülmesini istediler. Hatta iş kazası ve meslek hastalığı sigorta primlerini tahsil ettikleri işverenler adına bile sahici bir adım atmadılar. En ilkel yolu tercih ettiler: Gizlemek. Sağlık Bakanlığı ne yazık ki mesleki sağlık riskleriyle ilgili olarak hiç bir detaylı raporlama yapmıyor. Bakanlık kendisini çalışanların sağlığına karşı sorumlu hissetmiyor. Ülkemizin meslek hastalıkları alanındaki kayıt dışılığı tam bir facia."

ADI VAR KENDİ YOK

Meslek hastalığı tanı sisteminin de baştan aşağı sıkıntılı olduğunu kaydeden Baripoğlu, ülkedeki meslek hastalıkları hastanelerinin de sayılarının giderek azaldığına dikkat çekti. Baripoğlu, "Meslek hastalıkları hastaneleri 1970’li yıllarda açılmışlardı: Ankara, İstanbul ve Zonguldak. Ne yazık ki AKP’li yıllarda ya kapatıldılar, ya küçültüldüler ya da bir meslek hastalıkları hastanesi olmaktan çıkarıldılar. Adı var kendi yok kurumlar haline getirildiler" diye konuştu.