BIST 100 9.368 DOLAR 34,52 EURO 36,13 ALTIN 2.980,09
6° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

AKP döneminde zenginleştiler: Yap İşlet Devret

AKP döneminde zenginleştiler: Yap İşlet Devret

AKP iktidarında enflasyonla mücadele etmeye çalışan yurttaşlar olduğu gibi milyarlarına milyar katan ‘belli çevrelerde’ oluştu.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan dün 85 milyonun refah içinde yaşadığını söylese de TÜİK verilerine göre en yoksul 20’lik kesim daha da yoksullaştı. AKP iktidarı döneminde ülkeye hâkim olan yolsuzluk ekonomisi ile kaynaklar siyaset ve çevresinde yuvalanan bir avuç insana aktarılırken geniş halk kesimleri eğitim, sağlık, istihdam ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını bile gideremez duruma düştü.

Sürekli büyüyen yolsuzluk ekonomisinin servet transferini sağlayan araçlarının başında kamu ihaleleri ile Yap İşlet Devret ve kamu özel işbirliği projeleri geliyor. Bunların yanısıra kur korumalı mevduat, örtülü ödenek harcamaları, bütçenin kara delikleri olarak kabul edilen mal ve hizmet alımları ile kiralamalar da öne çıkıyor. Özelleştirmeler yoluyla elden çıkartılan kamu varlıkları, inşaat sektörü, sermaye piyasası işlemleri, enerji ve maden alanlarındaki yatırımlar yolsuzluk ekonomisinin temel hareket alanı oldu.

ÖRTÜLÜ HARCAMA

Merkezi Yönetim Bütçe İstatistikleri’ne göre, verilerin elektronik ortamda yayınlanmaya başladığı 2006 yılından bu yana AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın örtülü ödenekten harcadığı tutar, 26 milyar 296 milyon 544 bin TL oldu.

Önce Başbakan olarak örtülü ödenekten rekor harcamalar yapan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bu ödeneğin kullanım hakkını Cumhurbaşkanlığı’na taşıdı. Erdoğan kendisinden önceki tüm cumhurbaşkanlarının çok üzerinde ödenek kullandı, özellikle de bu harcama seçim dönemlerinde fırladı.

KAMU İHALELERİ

İktidarın 200’ü aşkın kez değiştirdiği Kamu İhale Kanunu aracılığıyla devletin kaynakları verimsiz, pahalı projelere aktarıldı. İnşaata dayalı ekonomik anlayış, her dönem yolsuzluk iddiaları ile birlikte anıldı.

CHP’li Aykut Erdoğdu’nun yaptığı tahmini hesaplamalara göre son 20 yılda yaklaşık 800 milyar dolarlık kamu harcama ihalesi yapıldı. Bu ihalelerde 133 milyar dolar kamu zararı oluştuğu ve bu tutarın ihale alanlar, siyasiler ve üst düzey kamu personeli arasında bölüşüldüğü tahmin ediliyor.

KÖİ PROJELERİ

“İktidarın belli çevrelere sermaye transferinin simgeleştiği “Beşli çete”nin baş aktörü olduğu kamu özel işbirliği projeleri ile ülkenin kaynakları salt bugün değil uzun yıllara yayılacak şekilde ipotek edildi. Yüksek maliyetli, verimsiz yatırımlara aktarılan milyar dolarların yanısıra müteahhitlere verilen yolcu ve araç garantileri ile de kamudan müteahhitlerin kasalarına 25 yıl boyunca kamu kaynaklarının aktarılmasının yolu açıldı. Kur artışları nedeniyle dövize endeksli olan bu ödemeler sürekli artıyor.

Otoyol, köprü ve tüneller için hesaplanan tahmini garanti ödemelerinin 140 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

ŞEHİR HASTANELERİ

Şehir hastanelerine ise 25 yılda 8 milyar ABD Dolarlık yatırımlarının karşılığında 30 milyar dolar gelir elde etmelerine de olanak sağlandı.

14 şehir hastanesinin kira ve hizmet bedeli için Sağlık Bakanlığı bütçesinden sadece 2023 yılında kira ve hizmet bedeli olarak 2.5 milyar dolar ayrıldı. Bu durumda hastaneleri yapan ve işleten şirketler sadece üç yılda maliyeti çıkarttıktan sonra geri kalan yıllarda fazladan ödeme almış olacak.

KARA DELİKLER

İktidarın “Bütçenin kara delikleri” olarak nitelendirilen israf harcamaları da birbiri ardına çıkartılan tasarruf genelgelerine karşın sürekli büyüdü.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın 18 milyon TL’lik günlük harcamalarının yanısıra dev uçak ve araç filosu, tüm kamu kurumlarında yaşanan araç ve bina saltanatı da devletin sınırlı kaynaklarını sürekli tüketti.

ALMAYA DOYAMADILAR

2006 yılından bugüne kadar mal ve hizmet alımları kaleminden yapılan toplam harcama, 1 trilyon 74 milyar 606 milyon 755 bin TL’ye ulaştı.

KİRAYA 71 MİLYAR TL

Kamunun elindeki değerli taşınmazları bir bir özelleştiren, bazı bakanlık binalarını bile kiralık binalara taşıyan AKP, tüm kamunun kiralama işlemleri için 2006’dan bu yana 71 milyar 814 milyon 772 bin TL harcadı. İktidarın dikkati çekici kiralama harcamaları arasında israf harcamalar arasında gösterilen otomobil, uçak ve gemi kiraları da yer aldı.

FAİZE SERVET GİTTİ

AKP’nin kötü ekonomi yönetimi, devletin faiz giderlerine yansıdı. İktidar, iç ve dış borç faiz giderlerine 2006 yılından bu yana toplam 1 trilyon 397 milyar 23 milyon 743 bin TL oldu. İktidarın aylık ortalama faiz gideri 6 milyar 848 milyon 155 bin TL olarak kayıtlara geçti.

İktidarda olduğu süre boyunca güvenlikçi politikalarını artıran, askeri harcamaları sürekli büyüyen AKP’nin bu politikasının sonucu 17 yılda ortaya çıkan harcama tutarı, 132 milyar 521 milyon 269 bin TL oldu. İktidar bu tutarla “Savaşa mı gidiyoruz?” dedirtecek büyüklükte teçhizat ve mühimmat alımı, onarımı ve bakımına imza attı.

KUR KORUMANIN BEDELİ

Döviz kurundaki yüksek artışın ardından geçen yıl yürürlüğe giren kur korumalı TL mevduat hesaplarının zararı da her geçen gün artıyor. KKM için Hazine kasasından çıkan tutar toplamda 94.7 milyar TL oldu. Aynı uygulama için Merkez Bankası kasasında ise 89 milyar TL çıktı. Böylece KKM hesapları için toplamda 181.5 milyar TL harcandı.

BU MU REFAH?

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) hazırladığı “İkinci Yüzyıla Girerken Türkiye’de Beyin Göçü Ve Tersine Beyin Göçü Araştırması”nın sonuçları Erdoğan ‘Türkiye refah içinde’ iddiasını yalanlıyor. Araştırmada, hayatının geri kalan kısmını yurtdışında geçirmek isteyenlerin en çok belirttiği 3 neden; yüzde 43 ile “ekonomik zorluk”, yüzde 24,4 ile “refah arayışı” ve yüzde 16,1 ile “özgürlük arayışı” oldu. Bugün imkânı olsa hayatının geri kalanını yurtdışında geçirmek isteyen AKP seçmeninin oranı yüzde 44 iken, MHP seçmeninde bu oran yüzde 52,2. Sadece bu da değil. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin verilerine göre yılın ilk 3 ayında 4 bin 377 şirket kapandı. Yurtdışına gitmek için TTB’ye başvuran hekimlerin sayısı ise ilk 4 ayda tam 881 oldu.