BIST 100 9.368 DOLAR 34,53 EURO 36,16 ALTIN 2.965,24
7° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki büyük tehlike... Türk mühendis içeriden Rusya'nın 'gizli' planını ifşa etti

Akkuyu Nükleer Santrali'ndeki büyük tehlike... Türk mühendis içeriden Rusya'nın 'gizli' planını ifşa etti

Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan, Rusya tarafından Mersin Gülnar’a inşa edilen Akkuyu Nükleer Santrali için uzmanlar birçok kez uyardı, tehlikeye dikkat çekti. Bu seferki uyarı Akkuyu Nükleer Santrali tarafından fonlanan lisansüstü programa kabul edilen Türk mühendisten geldi. Genç mühendis Ekşi Sözlük'teki yazısında yaşanan 'amatörlükleri' gözler önüne serdi. Mühendis, "Umarım yanılıyorumdur, umarım ülkemize en ufak zararı dokunacak saçma sapan insanlara yetki verilmemiştir." dedi.

Türkiye'nin yapımı devam eden ilk nükleer enerji santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali hakkındaki uyarılara bir yenisi daha eklendi.

Akkuyu Nükleer Santrali tarafından fonlanan lisansüstü programa kabul edilen Türk mühendis gördüklerini, yaşadıklarını Ekşi Sözlük'te "esrefsoon" kullanıcı adıyla anlattı.

"SANTRALDE ÇALIŞAN PROFESYONEL TÜRKLERİN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDUM"

"Rus-Türk işbirliği tarihindeki en büyük projelerden biri olan Akkuyu Nükleer hakkında kafama takılıp yanıt bulamadığım mevzulardan bahsedeceğim sizlere." diyen Genç Türk mühendis, "Mühendis mezunu olarak yaklaşık 4 ay önce Akkuyu Nükleer tarafından fonlanan lisansüstü programına başvurdum. söz konusu program kapsamında Rusya'da belirlenen alanda 3 yıl lisansüstü eğitimi ve ardından 6 yıl Türkiye'de Akkuyu'da görev yapma şartı bulunuyordu. programa başvururken Akkuyu web sayfasını taradığım kadarıyla Türkiye'de söz konusu santralde çalışan profesyonel Türklerin olduğunu düşünüyordum. Program kapsamında yapılan mülakatın fazlaca unproffesional olması dikkatimi çekmişti fakat programa kabul aldığımda çok da önemsediğim bir detay olmadı bu. Nitekim tüm süreçler tamamlandı ve programdan kabul aldım. öncelikle bu esnaya kadar iletişim, bildirim yöntemi, kullanılan metodlar ve değerlendirmelerin hayatımda gördüğüm en informal ve profesyonellikten uzak bir şekilde yürütüldüğünü dile getirmeliyim. Gönderilen mailler ve mesajlar Google Translate'ten Türkçe'ye çevriliyor, bir kısmı anlamsız ve bozuk cümleler. İlk bilgilendirme toplantısının bilgisi gece 3'te atılıyor, ardından gün içerisinde internetin olmaması bahanesi ile Whatsapp'tan toplantı yapılıyor. Yani aklı selim bir şekilde düşünüldüğünde bırakın Akkuyu'yu, kendi küçük aile firmamızda bile sahip olmaktan uzak duracağımız bir tutumla ilerlenildi. Yine de Türkiye adına yeni bir girişim olması, tarihte bir ilk olması, önemli bir vazife yükleyeceği vb. düşüncelerle olumsuzlukları bastırarak devam etmeye çalıştım. Bir taraftan da Akkuyu'nun sosyal medya paylaşımlarını, ilanlarını, kadrosunu incelemeye devam etmekteyim. bu süreçte daha da ilginç detaylar gözüme takıldı." ifadelerini kullandı.

"MERSİN'DE ÖZERK BİR TOPRAK ALMIŞ GİBİ BİR İZLENİM VAR"

Yaptığı araştırmalar ve gözlemler hakkında bilgi veren mühendis, "Öncelikle Akkuyu Mersin'de özerk bir toprak almış ve kendi tasarladıkları distopyalarını yaşıyor gibi bir izlenim var. Kurumsal bir firma için PR değil tam aksine baya baya varoşluk izlenimi verecek bazı içerikler geliştirmişler. buna neden enerji ve zaman ayrıldı bunu da anlamadım, tüm içeriklerde sürekli bir mesaj verme çabası var. Kalıp düşüncelerden sıyrılmak, özgürlük ve kuralları yıkmak içerikli "je veux" şarkısını tüm ekip full enerjiyle söyleyerek klip çekmişler mesela. Bazı kısımlarda özellikle vurgu yapıp mimikleriyle garip ifadelerde bulunmaları da ayrıca rahatsız edici." diye yazdı.

İşte o video:

"MEVCUT DÜZENİ YIKMAYA ÇALIŞIRSA ASLINDA KENDİSİNİN ZORA DÜŞECEĞİNİ YİNELEYİP DURUYOR"

Genel müdürün açıklamalarına dikkat çeken mühendis, "Rahatsız eden bir başka detay, genel müdür çoğu videoda savunmaya geçer gibi bulunulan ülkenin kurallarını aşmayacağını, mevcut düzeni yıkmaya çalışırsa aslında kendisinin zora düşeceğini, yasal çerçeveye daima dikkat ettiğini vs yineleyip duruyor. Normal şartlarda başka bir ülkede şirketinizin olduğunu düşünün, yansıtma psikolojisi gibi tam aksine bu tarz durumları dile getirmekten uzak durursunuz, kimse sormadığı halde sürekli bu detayları gündeme getirmekteki amaç ne, bunu da anlamadım." ifadelerini kullandı.

İnceleme yapmak için mühendis bir web sayfası linki paylaştı. O web sayfası için tıklayınız!

AKKUYU'NUN RUSYA İÇİN BİLMEDİĞİMİZ BİR İDEOLOJİSİ VE HEDEFİ VAR..

Şirketin YouTube hesabından sovyet büyüklerini ve müziklerini içeren kliplerinin yayınlandığını belirten mühendis, "Video altındaki yorumlar da ideolojik ve tamamen rusça yorumlar. akkuyu'nun bilmediğimiz bir ideolojisi ve hedefi var da bizim haberimiz yok gibi bir izlenim veriyor." dedi.

İşte örnek video:

"BU ADAMLARIN BU İŞİ NE KADAR YAPAMADIKLARINI VE OLAYA NE KADAR UZAK OLDUKLARINI ANLARDINIZ"

Genç mühendis şöyle devam etti:

Tüm bunlar ve adamların farklı bir evrende farklı bir amaç için çabalıyor izlenimi veren içerikleri de eklenince acaba Akkuyu Rusya'nın sıcak denizlere inmek hedefiyle tasarladığı bir metafor mu düşüncesi sarmaya başladı. Hayır komplo teorisi deyip geçmeyin çünkü program süresince kullandıkları dil ve yöntemleri deneyimlemiş olsaydınız bu adamların bu işi ne kadar yapamadıklarını ve olaya ne kadar uzak olduklarını anlardınız.

"UMARIM SAÇMA SAPAN İNSANLARA YETKİ VERİLMEMİŞTİR"

Umarım yanılıyorumdur, umarım ülkemize en ufak zararı dokunacak saçma sapan insanlara yetki verilmemiş, ülkemizin gencecik mühendisleri lisansüstü programlar vasıtasıyla ellerine teslim edilmemiştir. Fakat bu olasılıkların ve süreçteki pürüzlerin yetkililerce hiç gündeme getirilmiyor olması ve şeffaf bir açıklamanın şimdiye dek hiç yapılmaması hayrete düşürüyor.

CİDDİYETSİZLİK KORKUTUYOR.. BEDEL ÖDENEMEYECEK KADAR FAZLA OLABİLİR

Genç mühendis yukarıda yazdıklarını 3 ay önce kaleme aldığını belirterek yayınlayıp yayınlamamakta kararsız kaldığını ancak son yaladıklarından sonra yayınladığı söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

Bugün geldiğimiz süreçte eylülün 1'inde Rusya'ya gitmesi planlanan ekibe hala bilet alınmış değil hatta vize süreci dahi başlatılamadı. Ben bu durumu deneyimleyip tarihe bunu not düşmeden vicdani yükümlülüğümü tamamlayacağımı düşünmediğim için belki bir gün bir yetkili isim burayı okur ve bu konunun ciddiyetinin ne derece bizleri tehdit ettiğini anlar diye paylaşma gerekliliği duydum. Bir mühendis olarak nükleer teknolojiye karşıt değilim yeterli ciddiyet ve önlem alındığında bu teknolojinin yaygınlaştırılmasına da olumlu bakıyorum fakat tüm bu süreçteki ciddiyetsizlik açıkçası beni korkutuyor. Çünkü bir kurumun tavrı o kurumun kurumsal kültürünü de yansıtır. İleride tüm bunların bedelini benim kendi vatandaşlarımın ödemesi gerçeği var ve bu bedel ödenemeyecek kadar fazla olabilir.

Genç mühendis bu yazdıklarını 26 Eylül Pazartesi günü saat 20:50'de Ekşi Sözlük'te yayınladı.

TMMOB DA KRİTİK UYARILARDA BULUNMUŞTU

TMMOB Enerji Çalışma Grubu’nun “AKP İktidarının Enerji Karnesi: Enerjide Son 20 Yıl” başlıklı raporunda nükleer santrallarla ilgili şu değerlendirmelere yer verilmişti:

Belge plan yok: Türkiye’nin geçmişi 1956’da Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulmasına giden uzun nükleer serüveninde, aradan geçen onca zamana karşın nükleer enerji strateji belgesi, yol haritası, eylem planı yok. Ama çok yetersiz bir nükleer santral yasası, Rusya Federasyonu devlet şirketinin sahibi olduğu ve üreteceği elektriğe alım garantisi verilen, Rus yüklenici eliyle yapılan, denetimlerin yetersiz olduğu, yapımı için her türlü kolaylığın sağlandığı, deprem riskini yeterince gözetmeyen inşa halindeki Akkuyu NGS yatırımı var.

Teknoloji transferi yok: Akkuyu NGS projesi ile ilgili anlaşmalarda teknoloji transferine dair bir hüküm yok. Bazı genel amaçlı malzemeler dışında temel bütün parçalar Rusya’da imal ediliyor ve Akkuyu’ya getiriliyor. Yatırımcı belirli sayıda öğrencinin Rusya’da eğitim görmesine imkân sağlayarak, teknoloji transferini değil işgücü maliyetini azaltmayı planlıyor.

‘TÜRKİYE’YE YÜK’

Türkiye’nin sırtına yüklendi: Santralın atık sorunu çözümlenmedi. Nükleer Düzenleme Kurulu kuruluş yasasında yer alan bir hükümle, yatırımcı-işletici Rusya şirketi, bu yükümlülükten muaf kılındı. Santralın ekonomik ömrü sona erdiğinde, ilk tesis giderleri kadar yüksek bedellere ulaşan söküm giderleri de Türkiye’nin sırtına yüklenecek.

Şirketler kollanıyor: 25-30 milyar dolar yatırım tutarı olan ve bir kaza halinde yaratacakları zarar milyarlarca dolara varabilecek santrallarda yatırımcı ve işletmecilerin maddi sigorta sorumluluğu 700 milyon dolarla sınırlı tutularak şirketler kollandı.

Olası tehlikeler: Son depremler etkin olmayan fayları bile tetikleyerek beklenmedik etkiler yarattı. Bilim insanlarının bölgedeki çalışma ve gözlemleri, depremlerin on yıllarca devam edeceği ve deprem hatlarının birbirlerini etkileyeceğini gösterdi. Yaşananlar Akkuyu Nükleer Santralı’nın bulunduğu bölgenin ne denli bir risk altında olduğunu göstermiş ve ayrıca Akdeniz kıyısında olası tsunami tehlikesini de gündeme getirmiştir.

‘YERLİ VE MİLLİ DEĞİL’

Gizli bilgi: Akkuyu’da 2014’te ÇED onayına 13 ayrı dava ile itiraz eden sivil toplum kuruluşları ve odalar bilimsel raporlarla itiraz etmelerine karşın mahkemece hiçbiri dikkate alınmadı. Yetkililer depremselliğe ait çalışmaların 2017 yılında güncellendiğini açıkladı ve bu raporları, Nükleer Düzenleme Kurulu’nun sayfasında kamuoyuna açtı. Ancak jeolojik, jeofizik, sismolojik bilgileri içeren bölümü “hassas/gizli bilgi” gerekçesi ile kamuoyunun bilgisine kapalı.

ÇOK PAHALI

Akkuyu’da üretilecek elektrik, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektriğe göre çok pahalı. (15 yıl boyunca ilk iki ünitenin üretiminin yüzde 70’ine, son iki ünitenin üretiminin yüzde 30’una 12.35 cent/kWh fiyat ile alım garantisi) NGS projeleri iktidarın çok sevdiği “Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir enerji” sloganının inkârıdır. Bir Rus şirketinin yapacağı, işleteceği ve sahibi olacağı Akkuyu NGS yerli ve milli olmadığı gibi, yenilenebilir de değildir ve teknoloji, yakıt, işletme vb. her boyutta dışa bağımlıdır.