BIST 100 9.978 DOLAR 35,49 EURO 36,48 ALTIN 3.081,85
5° İstanbul
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyon
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

Akdeniz'de Türk gemisine operasyon

Akdeniz'de Türk gemisine operasyon

Türkiye'den Libya'ya insani yardım malzemeleri taşıdığı iddia edilen bir Türk gemisi Doğu Akdeniz'de durdurularak arandı

Yunan bir komutan tarafından sevk ve idaresi gerçekleştirilen İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırtakeyni, Türkiye'den Libya'ya gıda ve boya gibi muhtelif maddeler taşıyan Türk bandıralı gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurarak, uluslararası hukuka aykırı bir şekilde saatlerce aradı.

Edinilen bilgiye göre, Türk bandıralı ROSELINA-A gemisi, taşıdığı insani yardım malzemeleri ile İstanbul'dan demir alarak Libya'ya hareket etti. Gemi, dün gece Yunanistan Deniz Kuvvetlerinden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli Alman fırtakeyni tarafından Mora yarımadasının güneybatısında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durduruldu.

Akdeniz'de Türk gemisine operasyon - Resim : 1

HELİKOPTERDEN İNİŞ YAPTILAR

Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekmesine rağmen, Türkiye'den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni'nin personeli gemiye helikopterden iniş yaptı. Personelin gemiye helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni'nin ROSELINA-A gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi.

İNSANİ YARDIMDAN BAŞKA BİR ŞEY BULAMADILAR

Geminin süratini düşürterek, yolundan engelleyen askerler Türkiye'den izin almadan, yapılanın hukuki olmadığı yönünde yapılan tüm ikazlara uymayarak gemideki tüm konteynerleri açarak aradı. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, bisküvi gibi gıda maddeleri, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler gemiden ayrıldı.

Akdeniz'de Türk gemisine operasyon - Resim : 2

HUKUKA AYKIRI

Gemi Misrata Limanı'na doğru seyrine devam ederken, Türkiye'nin konuyla ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağı öğrenildi. Güvenlik kaynakları da konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İrini hareketi unsurlarının bayrak devletinin rızası olmadan gemiye çıkmasını hukuka aykırı bir davranış olarak nitelendirdi. Yaşanan skandal nedeniyle geminin saatlerce Akdeniz’de ağır deniz şartlarında maruz bırakıldığını belirten kaynaklar, olay nedeniyle açık denizlerin serbestisi ilkesinin de açık olarak ihlal edildiğini vurguladı.

Akdeniz'de Türk gemisine operasyon - Resim : 3

TARTIŞMALI HAREKAT: İRİNİ

İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor. 2292 No’lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor. Bazı Avrupa ülkelerinin, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken, daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.

EMEKLİ TÜMGENERAL CİHAT YAYCI'DAN TEPKİ

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, “AB zirvesi öncesinde yapılan bu operasyonun amacı, Türkiye'yi zor durumda bırakmaktı. Yaptırımlar için delil aradılar ama yoktu” dedi.

Yaycı, Sözcü'ye şu açıklamalarda bulundu:

BAYRAK DEVLETİ’NE SALDIRI

“Türk bandıralı geminin anlamı şudur: Bayrak Devleti! Yani gemimiz Türk devletinin yönetsel ve yargısal yetkisine tabidir! Dolayısıyla bu yasadışı arama devletin toprağına saldırı anlamına gelmektedir. Gemiye çıkıp arama yetkisine savaş gemileri sahip! Ancak belirli şartlar altında arayabilirler: Kitle imha silahları taşınıyorsa… Uyuşturucu madde varsa… İnsan kaçakçılığı varsa… İzinsiz telsiz yayını yapılıyorsa…”

İZİN ALMADAN YAPAMAZLAR

Peki Doğu Akdeniz'de ne yaşandı? Cihat Yaycı net konuştu: Ne olursa olsun, Bayrak Devleti'nin rızası olmadan bu faaliyet yapılamaz! Önceden Türkiye'ye haber vermek zorundalar ve iznimizi almaları gerekiyor. 1988 tarihli Denizde Seyir Güvenliğine Karşı Yasadışı Eylemlerin Önlenmesine Dair Sözleşme'ye (SUA) göre de çok acil durumlarda 4 saat beklemek zorundalar! Yani, Alman gemisi, Türk gemisini aramadan önce izin almalı, delillerini ortaya koymalı ve yanıtımızı beklemeli! 4 saat içinde de onay verilirse arayabilirler. İzin verilmezse arayamazlar. Bu yaşanan hem deniz hukukuna hem de BM kararlarına aykırı!

FETÖ’CÜ HESAPLAR TÜRK GEMİLERİNİ HEDEF GÖSTERDİ

Cihat Yaycı, geçen yıldan bu yana FETÖ'cü hesapların Türk gemileriyle ilgili algı operasyonuna da dikkat çekti: Geçen yıldan bu yana Türkiye'den kaçan FETÖ'cüler bazı sosyal medya hesapları üzerinden Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de silah kaçakçılığı yaptığını iddia etti. Hedef gösterdiler! Bu yaptıklarını daha önce de MİT TIR'larında yaptılar. Şimdi de gemilerimizi hedef gösterdiler, Almanlar da operasyon yaptı.

CUMHURBAŞKANLIĞI'NDAN TEPKİ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay AB’nin istişare etmeden başlattığı İrini Harekatı'na tepki gösterdi.

Oktay yaptığı açıklamada, "AB’nin istişare etmeden başlattığı İrini Harekatı son operasyonuyla taraflı olduğunu bir kez daha tescil etmiştir. Bu tartışmalı harekat çerçevesinde bir Alman fırkateyni tarafından yük gemimize karşı gerçekleştirilen hukuksuz müdahaleyi şiddetle kınıyorum" ifadelerini kullandı.

FİRMADAN AÇIKLAMA

Gemide yapılan aramaya ilişkin geminin bağlı olduğu firmadan yapılan açıklamada, "Bu şekilde bir uygulama ile karşı karşıya kalmak mürettebatımızı endişeye sevk etmiş ve şirketimizi de üzmüştür. Meydana gelen olay sırasında gemimize askerlerin çıkmasına karşılık, uzun yıllar açık deniz tecrübesi olan mürettebatımız herhangi bir mukavemet göstermemiş, işbirlikçi ve uyumlu davranarak üzücü bir olayın meydana gelmesi engellenmiştir. " denildi.

Açıklamada, " 22 Kasım 2020 günü sabah yerel saat ile saat 10:30 civarında şirketimizin sahibi olduğu Türk Bayraklı 9163984 IMO kayıt numaralı M/V Roseline A konteyner yük gemisi, LTS44S20 sayılı seferi ile Libya'nın Misurata limanına gerçekleştirdiği ticari seferi sırasında, kendisini EU WARSHIP olarak tanıtan ve bir Alman gemisi olduğu anlaşılan F220 bandıra numaralı bir fırkateynden telsiz aracılığı ile bir kısım sorgulamaya maruz kalmış ve akabinde de aynı gemiden kaldırılan bir helikopterden gemimize bir kısım askeri personel gemi kaptanının muhalefetine rağmen indirilmiştir.

Askeri personel gemi içinde ve taşınan bir kısım konteynerlerde silahlı bir şekilde arama yapmıştır. Aynı ekip yaklaşık 16 saat sonra yine helikopterle gemimizden ayrılmışlardır. Askerlerin gemimize çıkmasından önce telsiz ile yapılan sorgulamalar sırasında, durum kaptan tarafınca hem Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'na hem de MRCC Ankara'ya, şirketimiz yetkililerince de T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na iletilmiştir. Gemimiz 23.11.2020 tarihi itibarı ile yerel saat 10:00'da normal seyrine kaldığı yerden devam etmiştir.

Şirketimiz, bu güne kadar ifa ettiği tüm faaliyetlerde ulusal ve uluslararası kurallara ve teamüllere en ince noktasına kadar uymuş olup, herhangi olumsuz bir durum ile karşılaşmamıştır. Gerçekleştirdiği tüm taşımalar insani ve ticari maksatlıdır. Bu şekilde bir uygulama ile karşı karşıya kalmak mürettebatımızı endişeye sevk etmiş ve şirketimizi de üzmüştür.

Meydana gelen olay sırasında gemimize askerlerin çıkmasına karşılık, uzun yıllar açık deniz tecrübesi olan mürettebatımız herhangi bir mukavemet göstermemiş, işbirlikçi ve uyumlu davranarak üzücü bir olayın meydana gelmesi engellenmiştir. Konu T.C Ulaştırma ve Altyapı, Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarımız nezdinde takip edilmektedir." denildi.

DIŞİŞLERİNDEN TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı, İrini Harekatı kapsamında Türkiye'nin rızası olmadan denetime tabi tutulan gemi hakkında, "İrini operasyonu, taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter'e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır." açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türk bayraklı bir ticari geminin İrini Harekatı kapsamında Türkiye'nin rızası olmadan denetime tabi tutulması hakkında bir soruya cevap verdi.

"İrini Harekatı, Avrupa Birliği (AB) tarafından yürütülen ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekattır." ifadesini kullanan Aksoy, bu harekat çerçevesinde dün "Hamburg" isimli Alman savaş gemisinin, Ambarlı Limanı'ndan Misurata'ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan "MV Roseline A" adlı Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorguladığını belirtti.

Aksoy, kaptanın iş birliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaştığını, buna rağmen saat 17.45'te İrini Harekatı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir "denetleme" yapıldığını bildirdi.

Kaptan dahil tüm personelin zorla üstlerinin arandığını aktaran Aksoy, "Bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, kaptanın başına silahlı asker dikilerek zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır." bilgisini paylaştı.

"RIZAMIZ DIŞINDA GERÇEKLEŞTİ"

Aksoy, "Söz konusu müdahale, ne bayrak devleti olarak ülkemizin, ne de gemi kaptanının rızası alınarak gerçekleştirilmiştir. Kaptanın taşınan kargonun niteliğine dair beyanlarına rağmen muğlak bir şüphe üzerine başlatılan ve gece yarısı sonrasına kadar devam eden bu müdahale ancak ülkemizin ısrarlı itirazları üzerine sonlandırılmıştır. Silahlı personel sabaha kadar ticaret gemisinde beklemiş, sabah saat 09.38'de gemiyi terk etmiştir." açıklamasında bulundu.

"ESEFLE KARŞILIYORUZ"

"Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen Türk gemisinin, ağır hava şartları altında saatlerce güzergahından alıkonulmasını ayrıca denetleme sırasında personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz." ifadesini kullanan Aksoy, yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ettiklerinin altını çizdi.

Aksoy, bundan doğabilecek zarar ve kayıplara karşı ilgili gerçek ve tüzel kişilerin her türlü tazminat hakkının tabiatıyla saklı olacağına dikkati çekerek "Uluslararası sularda, ticari gemilere müdahale edilebilmesi için bayrak devletinin rızasının alınması esastır. Libya silah ambargosuna dair Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları bu yükümlülüğü ortadan kaldırmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

AB'nin ne meşru Libya hükümetiyle ne Türkiye'yle ne de NATO'yla istişare etmeden başlattığı İrini Harekatı'nın tarafsızlığının halihazırda tartışmalı olduğunu kaydeden Aksoy, bu durumda Türkiye'den Libya'ya taşımacılık yapan gemilere uygulanan bu çifte standartlı ve hukuk dışı muamelenin asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Aksoy, "Daha önce de birçok kez belirttiğimiz gibi İrini operasyonu, taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter'e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekattır." mesajını verdi.

İRİNİ HAREKATI

İrini Harekatı, BM'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor.

2292 No'lu BMGK kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor.

Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken, daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor.