Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

Ahmet Türk: Çözüm sürecinin yeniden başlaması kolay değil ama adım atılabilir

DEM Parti’nin Mardin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Türk açıklamalarda bulundu. "Yeniden bir çözüm süreci başlayacak mı?" sorusuna yanıt veren Türk, "Kolay değil, ama çözüm için adım atılabilir. Bütün mücadelemiz bir çözümün ortaya çıkması içindir" dedi.

DEM Parti Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, KRT'de Seçil Özer ile Başka Bir Gün'de gündemi değerlendirdi.

Çözüm sürecinin yeniden başlamasının kolay olmadığını belirten Türk, "Yeniden toplumu ortaklaştıracak bir siyasetin ortaya çıkmasıdır çabamız. Bugün milliyetçilik üzerinden apolitik kesimi kendi elinde tutmaya çalışan bir anlayış var. Kürtlerle ilgili düşmanca söylemler ortaya çıkıyor. Şu anda bir çözüm sürecinin başlayacağı konusunda da bir inanca sahip değilim" diye konuştu.

Türk'ün satırbaşları şöyle:

Mardin'de büyük bir coşku ve partiyi sahiplenecek tutum var. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerel seçimler biraz farklı, halka ulaşmak ne istediğimizi nasıl bir Türkiye düşündüğümüzü anlatmak gibi bir sorumluluğumuz var. Bunu yapmaya çalışıyoruz.

KAYYUM

Bizim üzerinde durduğumuz halk iradesinin ortaya çıkmasıdır. İki dönemdir halk iradesi yok sayıldı. Bizim mücadelemiz bir demokrasi mücadelesidir. Türkiye'de adaletin, eşitliğin, barışın olduğu bir süreci yakalamaktır. Halka hizmet önemli ama bu ülkede demokrasinin kalıcı hale gelmesi için mücadele ediyoruz. Kayyum atayabilirler ama bizim için önemli olan halkımızın buna rızasının olmadığını ortaya koymak. Elbette halkımıza hizmet etmek isteriz, yerel yönetimleri önemseriz. Bugün hukukun, adaletin olmadığı bir ülkede her şey olabilir.

BAŞAK DEMİRTAŞ

Başak Demirtaş'ın tutumu bence doğruydu. Partiyi sahiplenecek bir tavır gösterdi. Burada önemli olan Türkiye'nin her yerinden aday çıkarılması konusunda bir mesajdı. Bizim mücadelemiz bir demokrasi mücadelesidir.

Kürt halkının sindirilme politikasına karşı demokrasiyi kalıcı hale getirmek için mücadele ediyoruz. 'Zayıf' aday 'güçlü' aday tartışması yürütüldü. Bizim siyasetimiz belli. Bugüne kadar inkar edilen bir halkın mücadelesini verdiğimiz için tabanımız niçin mücadele ettiğimizi çok iyi görüyor ve anlıyordur diye düşünüyorum.

ÇÖZÜM SÜRECİ

Elbette ki mücadelemiz bir çözümün ortaya çıkmasıdır, bunun mücadelesini veriyoruz. Kürtlere karşı yürütülen acımasız bir siyasetin sonuç almayacağını kendisi de görmek durumundadır. Cumhurbaşkanının kendi deyimiyle nasıl Filistinliler bitmezse Kürtler de bitmez.

Yeniden toplumu ortaklaştıracak bir siyasetin ortaya çıkmasıdır çabamız. Bugün milliyetçilik üzerinden apolitik kesimi kendi elinde tutmaya çalışan bir anlayış var. Kürtlerle ilgili düşmanca söylemler ortaya çıkıyor.

Şu anda bir çözüm sürecinin başlayacağı konusunda da bir inanca sahip değilim.

Kobani davası boş bir dava, bir kumpas davası. Kim ne derse desin sayın Öcalan'ın söylemlerinin Kürtler üzerinde bir etkisi var. Avukatlarıyla görüşeceği yeni bir sürecin başlamasının mesajını verecek bir süreci zorunlu görüyoruz.

'Kürtler potansiyel tehlikedir, Türkiye'yi bölmeye çalışıyor' mesajlarıyla ırkçı kesimleri Kürtlere karşı bir yere getiriyor. Bizim başından beri söylediğimiz halkların ortak demokratik değerler etrafında buluşmasıdır. Cumhuriyet'ten bugüne kadar Kürtleri susturmaya, sindirmeye çalışan bir mantıkla karşı karşıya kaldık. Bu mantık ne Türklere ne Kürtlere bir şey getirir.

Biz bir siyasi partiyiz, kimsenin arka bahçesi değiliz. Demokrasiyi içselleştiren kesimi kucaklayan bir siyasetimiz de var. Bizim tabanımız politize olmuş bir taban, ne yapacağını gayet iyi biliyor.

ÇÖZÜM SÜRECİ NEDEN BİTİRİLDİ?

Erdoğan'ın kontrolü dışında bir geliştiğine inanmıyorum. 7 Haziran seçimlerinde partimiz yüzde 13'lere çıktı. Erdoğan, Kürtlerin kendisine destek vereceğini düşünürken partimize destek verdi. Bir sorunu çözmeniz için bir hakkı, hukuku içselleştirmeniz gerekiyor. Kürtlerin bir halk olduğunu bir dilinin, kültürünün olduğunu içselleştireceksiniz. Televizyon karşısında bir araya gelerek bir sorun çözülmez.

"CÜZZAMLI OLARAK GÖRÜLÜYORUZ"

Bir cumhurbaşkanlığı seçiminde bir araya gelmenin ve güçlü iki adaydan birinin etrafında toplanmanın doğru olduğuna inanıyorum. Çok farklı ideolojilerde olan partilerin bir araya gelmesiyle altılı masanın güçlü bir mesaj veremeyeği inancı da bende vardı. Sayın Kılıçdaroğlu bir taraf da çok gizli olarak, açık açık bir görüşmenin içine girmediler bizle, çünkü biz cüzzamlı olarak görülüyoruz herkes uzaktan mesaj göndererek temas kurmaya çalışıyor bu yanlıştır.

Buna rağmen bütün gücümüzle Kürdistan'da Kılıçdaroğlu'na destek verdiğimiz ortaya çıkıyor. Buna rağmen Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorunu çözeceğine inancımız yoktu. Bugün de yok. CHP bu kadar muazzam bir sorunu çözecek kabiliyette değil. Bugün bir lider yok orada.

"İLKELİ BİR SİYASETİ ESAS ALMAK LAZIM"

Doğru bir rota izlediğinizde toplum sizi anlar ama bakıyoruz sol siyaset çok güçsüz. O zaman hem sosyalistler, devrimciler hem de demokrasi mücadelesi verenler kendilerini gözden geçirmelidirler. İlkeli bir siyaseti esas almak lazım.

ÖCALAN'DAN MESAJ GELECEK Mİ?

Geçmişteki gibi bir akademisyen üzerinden verilecek bir mesajın anlamı yok. Sayın Öcalan'ın avukatları vardır, üç yıldır görüşmüyor. İstediği mesajı verme zemini ortada yok. Avukatlarıyla görüşürse, bazı mesajlar verilirse halk üzerinde bir karşılığı olacağını kabul etmek gerekiyor. Kürtler üzerinde elbette önemli bir etkisi var.

"ERDOĞAN EN İYİ DÜŞMANLIĞI KÜRTLERE YAPAN BİR LİDER"

KRT yayınına yeniden bağlanan Türk, Çözüm Süreci sorusuna verdiği yanıta ilişkin kullandığı ifadelere açıklık getirdi. Türk şunları söyledi:

"Biraz yanlış anlaşıldım herhalde. Erdoğan en iyi düşmanlığı Kürtlere yapan bir lider. Bir zulüm politikası yürütüyor biz bunun farkındayız. Burada CHP'nin devlet içinde bir gücünün olmadığını, istese bile bunu başarabilecek bir yapının içinde olmadığının ifade etmeye çalıştım. Bugün bütün kurumlar Erdoğan'ın kontrolü altında. CHP'nin Kürt sorununu çözme gibi bir anlayışla ortaya çıkması halinde bunu çözebilecek bir güce sahip olmadığını ifade etmeye çalıştım. Bugün Kürtler üzerinde en büyük zulmü yürüten bugünkü iktidardır. Bir sosyal demokrat parti en sağ tarafa kadar savruluyorsa bunun çözme kabiliyeti olmaz. Bunun lideriyle de ilgilisi yok. Sayın Özgür Özel demokratik bir insan ama parti içinde Kürtleri kucaklayacak, hak ve özgürlüklerini sahiplenecek bir yapının CHP'de olduğunu düşünmüyorum. Kürtlerin inkarı üzerinden bir siyaset yürütülmüş, bugün Kürtler CHP'den uzak durmuşsa bunun tarihi nedenleri var. Erdoğan'ın devlet içinde güçlü olduğunu ifade etmeye çalıştım. Çözmez, çözecek gibi bir beklentimiz yok. Çözülmesi konusunda ısrarlı olacağız, barışçıl bir sürecin gelişmesi için Kürtlerin beklentide olduğunu söylemeye çalıştım. Bugün CHP'nin devlet içinde böyle bir şeyi yok. Çözmeye çalışsa bile engellerler"

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER