Türkiye’yi de etkisi altına alan koronavirüs salgını, bu hafta da siyasetin ana gündem maddesi olacak.
Salgın hastalığa Mart ayında Türkiye’de rastlanmasının ve yüzlerce kişinin yaşamını yitirmesinin ardından TBMM’deki tüm çalışmalar ertelendi. 300 bin kişinin bulunduğu cezaevlerinin de risk altında olmasını gerekçe gösteren AKP ve MHP, en az 90 bin kişinin tahliyesine imkan tanıyan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu. Geçen hafta TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen düzenleme, yarın Genel Kurul’da ele alınacak.
Siyasi partiler hafta boyunca yaptıkları açıklamalarla teklife yönelik itirazlarını sıraladı. AKP ve MHP, adli suçluların hapis cezalarının yarısını “içerde” geçirmesini isterken muhalefet ise düşünce suçlularının da bu kapsama dahil edilmesini istedi.
AKP’Lİ SAVCILAR KARAR VERECEK
Yarın TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak görüşmeler öncesinde BirGün’e değerlendirmelerde bulunan TBMM Adalet Komisyonu Üyesi, CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Düzenlemede, ‘10 yılın üzerinde olan cezalarla terör ve kasten öldürme gibi önemli suçlardan mahkum olanların tahliyesine Cumhuriyet savcısının başkanlık edeceği bir kurul karar verecek’ deniliyor. Özellikle ‘terör’ suçları başlığı altında siyasi suçluların da olduğu göz önüne alındığında, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası OHAL sürecinde beş binden fazla hakim ve savcı ihraç edilmiş ve yerlerine de AKP il ve ilçe teşkilatlarında görev almış kişiler atanmıştır. Hukuki bir standardın bu noktada olmayacağı ve objektif, evrensel değerlendirme kriterlerinin uygulanmayacağı da açıktır” dedi.
Düşünce suçlarının da tahliye edilmesi gerektiğini dile getiren Antmen, “Düzenlemede siyasi mahpuslar, tweet atan, yazı yazan, siyaset yapan kişiler yok. Bu konu hem demokrasiye hem uluslararası arenada ülkeye zarar verirken düzenlemeye yine de eklenmemiş. Ayrıca, ülkede verilen hakim kararlarının neredeyse yarısı hatalıdır. Bu düzenleme ile ‘çıkacak, yatacak ya da indirime gidecek’ olanların adil ve eşit bir ‘affa’ uğradığı da tartışmalı olacaktır. İktidar ülkeye potansiyel kriminal gözüyle bakıyor. Daha açık ifade etmek gerekirse, iktidar kendine tehdit gördüğü her vatandaşı kriminalbir değerlendirmeye tabi tutuyor” diye konuştu.