BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, Zonguldak’ta boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından katledilen 28 yaşındaki Gülten Yankın davasında mütaalasını açıklayan savcılığın, sanık hakkında ‘iyi hal indirimi" istemesi tepkiye neden oldu. Yankın ailesi "Bu nasıl bir adalet bu nasıl bir vicdan?" diye sorarken, katilin en ağır cezayı alması gerektiğini söyledi.
Olay 16 Eylül 2021’de Zonguldak’ta yaşandı. Gülten Yankın, 7 yaşındaki çocuğunu okula bıraktıktan sonra eve döndüğü sırada meydana geldi. Emrah Yankın, boşanma aşamasında olduğu Gülten Yankın’ın evine gitti. Kapıyı açan Yankın’a av tüfeğiyle ateş ederek öldüren Emrah Yankın olay yerinden kaçtı. Takip sonucu ailesinin evinin bulunduğu Kozlu ilçesine bağlı Kumtarla köyünde yakalandı. Tutuklanan Yankın hakkında, ‘eşi tasarlayarak kasten öldürme’ ve ‘tehdit’ suçlarından dava açıldı. Tutuklu yargılanan Yankın önceki gün bir kez daha hakim karşısına çıktı. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, mütaalasını açıklayan savcılık Emrah Yankın hakkında "iyi hal indirimi" istedi. Tepkiye neden olan dava 17 Şubat’a ertelendi.
KABUL ETMİYORUZ
Davanın ardından BirGün’e açıklamalarda bulunan Gülten Yankın’ın babası Cemil Arslan "Bu kararı kabul etmiyoruz, ağırlaştırılmış müebbet verilmeli. Benim kızım 1.5 yıldır toprak altında. Adalet en kısa zamanda yerini bulmalı, en ağır ceza neyse o olmalı" dedi. Yankın’ın kız kardeşi Elif G. ise savcının iyi hal istemesine tepki göstererek "Bu karar bizi bir kez daha yıktı" diye gözyaşı döktü. Gülten Yankın’ın eniştesi Yavuz G. ise zanlının ailesinin kendilerini ölümle tehdit ettiğini ve suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, özetle şunları söyledi: "9 yıllık evliydiler. Evin geçimini baldız üstlenmişti, Emrah’ın doğru dürüst bir işi yoktu, her girdiği işten çıkıyordu. Mahkemede ‘Bilerek, isteyerek olmadı’ diyor. Silah kullanabilen, tarlada, bahçede domuz avlayan biri. Bunun yanlışlıkla kaza ile olmadığını biliyoruz, bilerek ve isteyerek olan bir şey. Evliliği boyunca Gülten üzerinde psikolojik baskısı olan ve bir iki sefer şiddet göstermiş biri. Savcının iyi hal indirimi istemesi vicdanları da yaraladı. Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanmasını istiyoruz. 8 yaşında bir oğlu vardı, olayın olduğu gün eşim vasi olarak başvuruda bulundu ve çocuğa biz bakıyoruz."
HUKUK KATLİAMI
Davanın gönüllü avukatlığını yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Hande Gündoğdu ise savcının mütaalasında iyi hal indirimi istemesini "Hukuk katliamı" olarak değerlendirdi. Gündoğdu, Emrah Yankın’ın olayın ardından teslim olmadığı ve kaçtığını anımsatarak "Gülten öldürüldüğü gün, sanık sabah araç kiralıyor. O araçla köye gidiyor ve tüfeği de o aracın bagajında cinayet yerine getiriyor. Olay yerinden kaçıyor ve kiralık araçla kaçtığı için kiralık aracın tespiti sonucu takip ile bulunuyor. Bu da pişman olmadığının göstergesi" dedi. "Katil indirim alma çabasında" diyen avukat Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Gülten boynundan ve kalbinden av tüfeğiyle vuruluyor. Hedef alarak ateş ettiğini söyleyen görgü tanıkları var. Sanık, ‘yanlıklışla öldürdüm’ diyor ama aslında bir avcı, domuz avına çıkıyor, kardeşiyle birlikte olan sosyal medya hesaplarında çeşit çeşit silah fotoğrafları var. İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalkması, kadın katillerini yüreklendirdi. Şiddetin herhangi bir türlüsüne uğrayan kadınlarda da bu durum ‘Biz şimdi ne yapacağız? İyice korumasız kaldık’ korkusunu artırdı."