TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu, Adalar'da ve Pendik'te 3 Temmuz'da faytonlarda çalıştırılan atların durumuna ilişkin incelemelerde bulundu. Heyetle birlikte Büyükada'da incelemelerde bulunan veteriner teknikeri Sultan Gülyar, "Milletvekilleri atların olumsuz şartlarda yaşadığını kendileri de gördü. Ve bu sadece hayvan hakları ihlalini değil, çevre ve insan haklarının da ihlal edildiğini tespit ettiler. Bize ilettikleri kadarıyla bu görüşde TBMM Komisyon raporu düzenlenecek. Temmuz sonunda rapor tamamlanacak" dedi.
bianet'ten Ayşegül Özbek'in haberine göre sadece hayvanların değil seyis ve faytoncuların da kötü koşullarda yaşadığını belirten Gülyar, şu bilgileri aktardı:
"Hayvanların durumu içler acısı. Yara bere içinde. Sadece bir Betadin sürerek tedavi ettiklerini zannediyorlar. Ada'da veteriner hekim yok. Ada'nın hekimi hiç olmadı. Atlar ayrıcalık isteyen bir hekimlik dalıdır. Sadece bir tabela var, o kadar. Ama hekim yok.
"Kaçak gelen atları deniz kenarından motorla denize düşürüyorlar"
"Ruam hastalığı çıktı geçen sene Ada'da. Dışarıda kaçak gelen atlardan buradaki sağlıklı atlara da bulaşıyor. Burası karantina bölgesi olmasına rağmen gece kaçak at geliyor. Kaçak gelen atları deniz kenarından motorla denize düşürüyorlar.
"Hepsinin kontrolden geçmesi gerekiyor. Sadece atların değil, arabacı ve seyislerin de kontrolden geçmesi gerekiyor. Onlar da faytoncuların çoğu Ada dışından gelen kişiler. Tabi ki ekmek parası ama devletin bunu çözmesi lazım.
"Milletvekilleri manzarayla karşılaştıklarında 'Bu kadarını beklemiyorduk' dediler. Şartlar çok kötü. Hem insan hem hayvan için. Çevreyi de olumsuz etkiliyor, kokudan duramıyorsunuz. İdrar ve dışkı kokusu. Ve o insanlar orada yatıyorlar.
"ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SORUNU DA VAR"
"Çocuk işçiliği sorunu da var. Çoluk çocuk çoğu da sosyal güvenliği olmayan kişiler. Oradan her an bir salgın hastalık çıkabilir.
"Ortopedik yaralar var hayvanların genelinde. Çoğunun ayak yaraları vücut ve kayış yaraları var. Bunların hepsini görüp tespit etti heyet."
Gülyar, orman içinde yaşayanlarla birlikte Büyükada'nın genelinde bin 600 kadar at olduğunu sözlerine ekledi.
"ULAŞIM VE İNSAN HAKLARI MESELESİ BU"
Adalar Kent Konseyi Başkanı Halim Bulutoğlu Meclis Araştırma Komsiyonu'yla birlikte incelemelere katılan heyetin önceden belirlenmiş olması nedeniyle bildirdikleri halde heyet içinde yer almadıklarını söyledi. Bulutoğlu, şöyle devam etti:
"Faytonların bulunduğu yer öteden beri hep sorunlu. Oradaki yer hem atlar için hem de yaşayan seyisler ve sürücüler için gereken asgari koşullar uzun zamandır sağlanamıyor. İSPARK'ın yani Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda olan bir alan. Büyükşehir'in görevlendirdiği veterinerlerin zaman zaman gelip buradaki olaylara vakıf olmasından başka da bir çözüm üretilemediği için bu problem hep devam ediyor.
"Cumhurbaşkanı seçimleri sırasında Cumhurbaşkanı bir açıklama yapmıştı. 'Hayvanları faytoncuların boyunduruğundan kurtaracağız' diye. Özellikle Adalar'da atlı fayton kullanımına son verileceği ve yerine başka araçların konulacağı biçiminde bir değerlendirmeye yol açmıştı.
"O zamanlar Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'dı. O da 'faytonların yerine elektrikli faytonlar koyacağız' dedi. Bu ciddi başka bir problemin de habercisiydi.
"Atları ve faytonları yasaklayabilirsiniz, boyunduruktan kurtarabilirsiniz. Peki, buradaki ulaşım için ne öneriyorsunuz?
"Mesele sadece hayvan hakları meselesi değil, ulaşım hakkı meselesi ve bu da tabii ki insan hakları meselesi. Adalar'da faytonlar temel ulaşım aracı olarak tanınıyor yüz yıldır. Bu problem çözülmeden, yani Adalar'ın ulaşım hakkı çözülmeden meseleyi sadece tek başına atlar üzerinden bakmanın yanlışlığını işaret ettik.
"ADA YAŞANAMAYACAK HALE GELDİ"
"Ulaşım master planı hazırlanıyor Büyükşehir Belediyesi tarafından. Yüzde 80'inin bitmiş olduğu söyleniyor. Adalar'ın da bulunduğu zonlara henüz gelinmemiş. Ulaşım eylem planının hazırlanması için defalarca talebimiz oldu ve bu konuda bizim de görüşümüz var dedik. Yerelin de katılımının sağlanması lazım. Ne yazık ki herhangi bir davet almadık.
"Yeniden seçimlerin ardından bu konunun acilen ele alınması lazım. Yüz yıllık yerleşim geçmişi bir tarafa konularak İstanbul'daki herhangi bir yer gibi çözülmesi mümkün mü? Bütün bunların konuşulması lazım.
"225 tane faytonu gereksiz bir yük yarattığını söylüyoruz. Bu sayı bile adadaki ulaşım problemini çözmüyor. O nedenle bireysel araç kullanımı arttı. Özellikle akülü araçlar ciddi bir tehlike yaratıyor. Hiçbir alınan karar uygulanmıyor. Tüm bunlarla beraber büyük bir kaos yaşanıyor ve bu da Ada'yı yaşanamaycak hale getirdi."