BBC Türkçe’nin haberine göre; hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat senatörlerin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya hitaben kaleme aldıkları mektupta, Türk ve Türkiye'nin destekledikleri silahlı güçlerin üzerinde anlaşılan "güvenli bölge" dışında Suriyeli Kürtlere saldırdıkları iddialarının doğruluğu sorgulandı.
Cumhuriyetçi Senatörler Lindsey Graham ve Marsha Blackburn ile Demokrat Senatörler Chris Van Hollen, Richard Blumenthal ve Jeanne Shaheen tarafından imzalanan mektupta, bu iddiaların doğrulanması halinde Türkiye'ye yaptırım uygulanması istendi.
Mektupta şu ifadeler yer aldı:
"Sizden Türkiye'nin ve/veya ona bağlı güçlerinin Tel Abyad ve Resulayn kentleri arasında doğudan batıya ve 30 kilometre güneydeki M4-M10 yoluna kadar yer alan bölge dışında faaliyet gösterip göstermedikleri konusunda bizi acilen bilgilendirmenizi istiyoruz. Eğer durum böyleyse, yönetim Türkiye'ye 17 Ekim anlaşmasını ihlâli nedeniyle yaptırım uygulamayı planlıyor mu?"
Mektupta, "Türk ya da Türkiye destekli askeri güçlerin Suriyeli Kürtlere Tel Tamir yakınlarında saldırdığına dair bir dizi söylenti var. Bu doğruysa, Ankara, Moskova ve Washignton ile ayrı ayrı yaptığı ateşkes anlaşmalarını ihlâl ediyor demektir" ifadeleri yer aldı.
“HIZLI BİR ŞEKİLDE SERT EKONOMİK YAPTIRIMLARI DEVREYE SOKACAK ÖNLEMLER ALMASINI İSTİYORUZ”
"Başkan (Donald) Trump pek çok kez Türkiye'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde 'Türkiye ekonomisini yerle bir etmekle' tehdit etti" ifadelerinin yer aldığı mektup, şöyle devam etti:
"Bu vaziyet doğrultusunda, yönetimden hızlı bir şekilde 17 Ekim anlaşmasının uygulanması için sert ekonomik yaptırımları devreye sokacak önlemler almasını istiyoruz."
Söz konusu senatörler, ABD Başkanı Trump'ın Suriye'nin kuzeyinden Amerikan askerlerini çekmesine en fazla karşı çıkan Kongre üyeleri arasındaydı.
Türkiye ve ABD'li yetkililer 17 Ekim'de Ankara'da, Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) 120 saat içinde yaklaşık 32 kilometre derinliğinde oluşturulacak güvenli bölgenin gerisine çekilmesi ve ağır silahlarının toplanması ile güvenli bölgenin öncelikle Türkiye'nin kontrolünde olması konularında anlaşmıştı.
ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında 13 Kasım'da Washington'da yapılacak görüşmede, yaptırımların gündeme gelmesi muhtemel.
ABD Temsilciler Meclisi'ne sunulan yasa tasarısı dışında, ABD Senatosu'nda da Türkiye'ye yönelik yaptırımların devreye sokulmasını öngören bir yasa tasarısı bulunuyor.
Senato'daki tasarı da Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler tarafından birlikte hazırlanmıştı.
TRUMP VETO EDEBİLİYOR ANCAK…
Tasarıyı Senato gündemine taşıyan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham her ne kadar Barış Pınarı Harekâtı'nın başladığı günlerde Senato'nun yaptırım paketini hızlı bir şekilde oylayacağını söylese de, Ankara'nın Washington ve Moskova ile ayrı ayrı yaptığı görüşmeler sonucunda Barış Pınarı Harekâtı'nı durdurmasının ardından Senato'daki süreç de hız yitirdi.
22 Ekim'de bir basın açıklaması yapan Graham, Başkan Trump ile görüştüğünü ve Beyaz Saray'ın diplomatik çabalarına fırsat tanıyabilmek adına Senato'daki yaptırım paketini şimdilik askıya aldığını açıklamıştı.
ABD Kongresi'nin her iki kanadının da yaptırım paketlerini onaylaması durumunda bu paketler tek bir yasal düzenlemeye dönüştürülerek ABD Başkanı'nın onayına sunulabilir. Trump'ın düzenlemeyi veto yetkisi bulunuyor.
Ancak paketin Kongre'ye geri gönderilmesi sonrası yapılacak oylamada üçte ikilik çoğunluğun elde edilmesiyle yaptırımlar Trump'a rağmen yasalaşabiliyor.