Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyeti Birleşmiş Milletler toplantısı için ABD'de bulunduğu sürede, kritik bir dava açıldı.
Dört yıl önce Batı Şeria'nın Nablus bölgesinde otoyolda üç Hamas militanın silahlı saldırısına uğrayan İsrailli çift, Eitham ve Naama Henkin, yanlarında bulunan dokuz, yedi, dört ve on aylık çocuklarının gözleri önünde öldürüldü.
Henkin çiftinin çocukları, "Uluslararası Terör Yasası" ve "Amerikan Anti Terör" yasası kapsamında, New York Doğu Bölgesi Mahkemesi'ne başvurup, Hamas’a 2012-2015 yılları arasında maddi destek sağladığı gerekçesiyle Kuveyt Türk Katılım Bankası aleyhine dava açtı.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre; dava dosyasını New York Doğu Bölgesine Mahkemesi'ne çocuklar adına iki Amerikan hukuk firması verdi. Avukatlar mahkemeden Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın cezalandırılması ve müvekkillerinin zararlarının tazmin edilmesini talep etti.
“KUVEYT TÜRK NEW YORK’TAKİ AMERİKAN BANKALARI ARACILIĞIYLA HAMAS’A PARA GÖNDERDİ”
Dava dilekçesinde Kuveyt Türk Bankası’nın çeşitli tarihlerde New York’tan Citibank, HSBC, Standard Chartered Bank ve Bank of New York Mellon’taki hesaplarından Amerikan doları kullanarak, Hamas ile bağlantılı kuruluş, organizasyon ve yardım amaçlı etkinliklere para transferi yaptığını öne sürdü.
34 sayfalık dava dilekçesinde Hamas’ın şimdiye kadar yapmış olduğu terör faaliyetleri sıralandı. Hamas'ın eski Başkan Bill Clinton döneminde çıkarılan kararnameyle 1995 yılından bu yana ABD'nin terör örgütleri listesinde olduğu vurgulandı.
Dava dilekçesinde Kuveyt Türk’ün kurulduğu Türkiye’deki yasalar çerçevesinde, terör örgütlerine yardım ve kara para aklama gibi operasyonlar yapamayacağını, ayrıca birçok uluslararası sözleşmeler gereği terörle bağlantılı kuruluşlarla ilgili finansal işlemler yapamayacağını taahhüt ettiği belirtildi.
“TERÖR OPERASYONLARI HAMAS’IN İSTANBUL’DAKİ OFİSİNDEN PLANLANIYOR”
Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Türkiye’de Hamas’a maddi yardım için bir ağ oluşturulduğu öne sürüldü. Türkiye’nin Hamas’ı hem siyasi hem de maddi olarak açıkça desteklediği, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’ın liderleri Halid Meşal ve İsmail Haniye ile de açıkça görüştüğü kaydedildi.
Türk yetkililerin Hamas’a finansal destek sağlayan ve Batı Şeria’da terörist operasyonları planlayan Kassam Tugayları’nın İstanbul’da ofis açmalarına izin verdiği, bu ofisin de Hamas’ın siyasi işlerden sorumlu başkan yardımcısı Salih El Aruri tarafından yönetildiği iddia edildi.
Dava dilekçesinde Türkiye'nin İsrailli asker Gilad Şalit'in serbest kalması karşılığında bırakılan 11 Filistinli mahkumu kabul ettiği ve bunların bazılarının da Türkiye'de yaşarken Hamas içinde aktif olan Hamas üyeleri olduğu iddia edildi.
Birçok operasyonun İstanbul’daki bu bürodan planlandığı, 2014 yılın Filistinli lider Mahmut Abbas’a yönelik Batı Şeria’da bir darbe girişiminin de İstanbul ofisinden planlandığı öne sürüldü.
DAVA DİLEKÇESİNDE İHH DA YER ALDI
Dava dilekçesinde, "Müslüman Kardeşler'in" bir kolu olduğu öne sürülen “İnsani Yardım Vakfı’nın” (IHH) da Hamas için çalıştığı iddia edildi.
İnsani Yardım Vakfı'nın 2000 yılı Ekim ayında İkinci İntifada'nın başlangıcında kurulan “The Union of Good” adlı kuruluşun üyesi ve aktif bir katılımcısı olduğu ve bu kuruluşun da Hamas'ın küresel bağış faaliyetleri için kurulan çatı örgüt olduğu iddia edildi.
Dava dilekçesinde, İsrail hükümetinin 2 Aralık 2012'de İHH'yı terör örgütü ilan ettiği bilgisine de yer verildi.