Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

92 yaşındaki emekli doktora 10.6 milyon dolarlık tuzak

İstanbul'da 92 yaşındaki emekli doktor Mahmut Karaağaç'ı, sahte senetlerle 10.6 milyon dolar borçlandırıp, ardından evine haciz getirerek icra yoluyla parayı tahsil etmeye çalışan 3 kişi hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlamasıyla dava açıldı

Dolandırıcılık olayı 11 Şubat 2020’de emekli Doktor Mahmut Karaağaç’ın evine haciz gelmesiyle ortaya çıktı.

İcra memurlarını karşısında görünce şaşıran Karaağaç, hiç tanımadığı insanlara 10.6 milyon dolar borçlu olduğunu öğrendi. Altında kendi imzası bulunan senetlerle icra mahkemesinde dava açıldığı ve haberi dahi olmadan sonuçlandığı bildirildi.

Yaşlı ve varlıklı insanları dolandıran bu suç çetesinin yeni hedefi olduğunu anlayan emekli Doktor Mahmut Karaağaç savcılığa suç duyurusunda bulundu.

EVİNE HACİZ YAPILIRKEN KALP SPAZMI GEÇİRDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Karaağaç’ın suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı. Haklarında soruşturma yürütülen 3 şüpheli, emekli Doktor Karaağaç’ı yıldırmak için bu süreçte icra takiplerini sürdürdü.

Mahmut Karaağaç’ın hem evinde ve hem de hisse sahibi olduğu iş hanında haciz işlemleri yapıldı. Doktor Karaağaç, evinde yapılan haciz sırasında kalp spazmı geçirdi.

YAŞI NEDENİYLE ALGISI ZAYIFLAYAN MAĞDURA SENET İMZALATTIRDILAR

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ali Akın Doğuşlu tarafından yürütülen soruşturmada şüpheliler ile müşteki Doktor Mahmut Karaağaç’ın cep telefonlarının, geçmişe dönük iletişim kayıtları incelendi.

Mahmut Karaağaç ile şüpheliler arasında hiçbir görüşme bulunamadı. Ayrıca birbirlerini tanımadıklarını söyleyen iki şüphelinin cep telefonuyla görüşmeleri tespit edildi.

Hatta aynı cep telefonu cihazını kullandıkları da ortaya çıktı. Savcılık senetlerdeki imzaların ise, yaşı nedeniyle algılama yeteneği azalan Mahmut Karaağaç’ın bu durumundan faydalanılarak alındığını ortaya koydu.

İddianamede, şüpheliler Aşkın A., Selahattin A. ve Mehmet Ali P.’nin fikir, irade ve eylem birliği içerisinde birlikte hareket ederek ilerleyen yaşı dolayısıyla algılama yeteneği zayıflamış ve geçirdiği ameliyatlar nedeniyle sahibi olduğu iş hanına gelemeyen emekli Doktor Karaağaç’ın durumundan istifade ettikleri değerlendirmesi yapıldı.

45’ER YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE YARGILANIYORLAR

İddianamede şüphelilerin hileli davranışlarla ve Karaağaç’ın algılama yeteneğindeki zayıflıktan faydalanılarak suçu tamamlandığı ifade edildi.

Şüpheliler hakkında ‘Kamu kurumlarının tüzel kişiliğini kullanmak suretiyle algılama yeteneği azalmış kişiye karşı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik’ suçlamalarıyla 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

Sanıkların emekli Doktor Karaağaç’ı dolandırmak amacıyla üç ayrı senet düzenlemesi nedeniyle, her bir senet için ayrı ayrı cezalandırılmaları da talep edildi. Sanıklar, 45’er yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

“10.6 MİLYON DOLARI ÇANTADA VERDİK”

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada sanıklar, emekli Doktor Karaağaç’ın, aileden miras kalan Eminönü’ndeki iş hanındaki hissesini satmak istediğini, 10.6 milyon dolar parayı, resmi hiçbir işlem yapmadan, bir bavul içinde kendisine elden verdiklerini ileri sürdüler.

Şüpheli Selahattin A., emlak komisyonculuğu yapan şüpheli Aşkın A. ile tanıştıklarını, kendisine emekli doktorun iş hanının satılık olduğunu, bu yerin hisse paydaşımın çok olduğunu, toparlanması için paraya ihtiyacı olduğunu söylediğini ifadesinde anlattı.

Altınkaya, Aşkın’a üç sefer toplamda 10 milyon 600 bin dolar ödediğini, dolandırıcılık suçlamasını kabul etmediğini savundu. Aşkın A. ise savunmasında; emlakçılık yaptığını, Mahmut Karaağaç’ı tanıdığını fakat samimiyeti olmadığını, bir gün kendisinden iş hanını satmasını istediğini kabul ettiğini öne sürdü.

Mahmut Karaağaç’a ait iş hanını satabileceğini söylediğini, bu yeri satın alması için arkadaşı otel işletmecisi Selahattin A.’ya teklif ettiğini ve kendisine verilen paraları emekli doktora çanta içinde teslim ettiğini öne sürdü.

Sanıklar savunmalarında, Karaağaç’ın FETÖ soruşturmasından korktuğu için tüm malvarlığını nakde çevirmek istediği, bu yüzden iş hanını satmaya çalıştığını iddia etti.

Sanıklar parayı bir çanta içinde, resmi hiçbir işlem ve tapu devri bile yapılmadan, 92 yaşındaki emekli Doktor Karaağaç’a teslim ettiklerini savundu. Yargılama sırasında sanıklara bu iddianın “hayatın olağan akışına uygun olmadığı” hatırladı. Sanıklar bunun üzerine “Laleli piyasasında alışverişler böyle oluyor, banka transferi olmaz” dedi.

PARANIN KAYNAĞI DA İZİ DE BELLİ DEĞİL

Sanıklar mağdur emekli Doktor Karaağaç’a verdiklerini iddia ettikleri 10.6 milyon dolar paranın kaynağına ilişkin de herhangi bir delil sunamadı. Sanıklar bavullar içinde ödediklerini savundukları parayla ilgili hiçbir banka hareketi de tespit edilemedi.

ÇAY OCAĞINA TEBLİGAT YAPTIRMIŞLAR

Öte yandan, emekli Doktor Karaağaç hakkında başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri tebligatlarının da iş hanında bir dönem çay ocağı işleten bir kişiye yapıldığı ortaya çıkarıldı.

Söz konusu adresin Karaağaç’ın Mernis kayıtlarındaki resmi adresi olmadığı belirtildi. Tebligatı alan kişinin emekli Doktor Mahmut Karaağaç’ın çalışanı dahi olmadığı, bu nedenle tebligatı almak gibi bir yetkisinin de bulunmadığı belirtildi. Sanıkların tebligatta da usulsüzlük yaparak Mahmut Karaağaç’ın icra takibinden haberdar olmasını engelledikleri, böylece icra takibini kesinleştirdikleri tespit edildi.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER