Bafra T Tipi Kapalı Cezaevinde 5 yaşındaki bir çocuğun çıplak aramaya maruz bırakıldığı iddia edildi. Çocuk ve insan hakları savunucuları, bunun yasalarda yeri olmadığını ve ciddi bir hak ihlali olduğunu vurguladı. HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da iddiayı TBMM gündemine taşıyarak Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.
Mezopotamya Ajansı'ndan Diren Yurtsever'in haberine göre 3 Ocak'ta Bafra T Tipi Kapalı Cezaevine eşinin görüşüne giden H.M., gözlemlerini HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na gönderdiği mektupta anlattı. Cezaevi görevlilerinin, aramalarda kadınların pedine ve küçük çocukların pantolonunun içine dahi baktığını yazan H.M., "Bugün yeni tanıştığım bir kadının 5 yaşındaki oğlu bir daha görüşe de gelmek istememiş sırf bu aramalar yüzünden" iddiasını öne sürdü. Mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadınların pedine varana kadar arama yapıyorlar, çocuklara da aynı şekilde pantolon içine varana kadar arama yapıyorlar. Bugün yeni tanıştığım bir kadının 5 yaşındaki oğlu bir daha görüşe de gelmek istememiş sırf bu aramalar yüzünden. Babası çok özlediği için annesi zar zor ikna edip getirmiş. Annenin ricası ile anne gözetiminde bakmışlar çocuğa. Kapalı görüşte bile böyle yapıyorlar. Kadınların sütyenlerinin içine bile bakıyorlar. Eşim Erzurum'dan Bafra'ya yeni nakledildi. Erzurum'da böyle bir muamele görmedim ben. Bugün 3 Ocak 2020'de ilk defa görüşe gittim ve şok oldum. Çocuklarımı babalarını görmeye götürmemeyi düşünüyorum artık.”
Sosyal hizmet uzmanı ve çocuk hakları savunucusu Emrah Kırımsoy, çıplak aramanın bir hak ihlali olduğunu vurgulayarak bunun 5 yaşındaki bir çocuğa yapılmasının da kabul edilemez olduğunu belirtti. Kırımsoy, şu görüşleri paylaştı:
'ÇOK TRAVMATİK BİR OLAY'
“Öyle bir teknolojideyiz ki hiçbir şekilde çıplak aramaya ihtiyaç yok. Çıplak arama, bedensel söz hakkının sınırlarına doğrudan bir müdahale. Güvenlik kaygısı nedeniyle insan onuruna karşı yapılan bir eylem olarak da değerlendirilebilir. Güvenlik algısının, karşısındaki insanları araçsallaştırması ve insani ilişkiden uzak olması, gerçekten çok hüzünlü ve insan hak ihlali. Çocuk üzerindeki etkisi ise bedenine yönelik söz hakkına müdahale, bunun tekrar yapılabilir hale gelmesi gibi büyük etkilere maruz bırakıyor. Her çocuk bundan başka türlü etkilenebilir. Çok travmatik bir olay. Çocuğun adına konuşmak doğru olmayabilir belki ama utanma, kirlenme… ‘Bunları yaşayacaksam neden buraya bir daha geleyim’ diyebilir.”
'YASAL OLARAK MÜMKÜN DEĞİL, CİDDİ BİR HAK İHLALİ'
Ankara Barosu Çocuk Hakları Komisyonundan Avukat Hasan Erdoğan da yasal olarak 5 yaşındaki bir çocuğa bu şekilde bir arama yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.
Erdoğan, “Cezaevlerine girişte iki kapıdan geçilir. Birincisi ana kapıdır ve x-ray cihazı vardır ve çok hassas cihazlardır. Yani üzerinizde bir toplu iğne bile olsa görünür. Ayrıca bağımsız bölümler vardır. Örneğin kadın cezaevi, çocuk cezaevi gibi bağımsız bölümler vardır. O bağımsız bölümlere giderken, daha detaylı arama yapılır. 5 yaşındaki bir çocuğun fiziki aranması ya da çıplak aranmaya maruz kalması ciddi bir hak ihlalidir” diye konuştu.
ADALET BAKANI'NA SORU ÖNERGESİ
İddiaları Meclis gündemine taşıyan Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu: