Gündem Bilim Teknoloji Spor Dünya Ekonomi Siyaset Sağlık Eğitim Kültür Sanat Magazin Yaşam Reklam Künye Gizlilik Sözleşmesi İletişim
Yazılım ve Tasarım: Bilgin Pro © 2024KRT TV Tüm Hakları Saklıdır

23 Haziran İstanbul Seçimi için anket şirketlerinden peş peşe açıklamalar

23 Haziran'da yenilenecek İstanbul seçiminde İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki oy farkının az olması küçük partilerin önemini artırdı. Partiler ayrıca sandığa gitmeyenleri de kazanmaya yönelik strateji kuruyor. İttifak dışında kalan küçük partilerin oy potansiyellerini değerlendiren veri analisti Polimetre’nin kurucusu Mehmet Günal Ölçer, Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında 13 bin oy farkının en az 500 bine çıkabileceğini belirterek, “Bu farkın İmamoğlu lehine en az 500 bin olacağını, hatta bir milyona kadar çıkabileceğini öngörüyoruz” diyor.

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) yenilenmesine karar verdiği 31 Mart seçiminde İstanbul’da oyların yeniden sayılmasıyla İmamoğlu ile Yıldırım arasındaki oy farkı 13 bin 729 olarak açıklanmıştı. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında kalan partilerin ve bağımsız adayların toplam oyu ise yaklaşık 210 bini buluyor.

24'ü bağımsız toplam 32 adayın yarıştığı 31 Mart seçiminde İmamoğlu ve Yıldırım dışındaki adaylar arasında Saadet Partisi'nden Necdet Gökçınar 103 bin 364, Bağımsız Türkiye Partisi'nden Selim Kotil 27 bin 87, Türkiye Komünist Partisi'nden Zehra Güner Karaoğlu 10 bin 349, Vatan Partisi'nden Mustafa İlker Yücel 15 bin 428, Demokrat Parti'den Ersan Gökgöz 22 bin 268, Demokratik Sol Parti'den Muammer Aydın da 30 bin 884 oy almıştı.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen MAK Araştırma Başkanı Mehmet Ali Kulat’a göre arada yüzde 2-3 farkın olduğu bir seçimde bu partilerin oyları çok da fazla bir anlam ifade etmezken, 31 Mart’ta iki adayın sonuçlarının birbirine bu kadar yakın bitmesi nedeniyle küçük partilerin oyları çok daha önemli hale geldi. DW Türkçe’ye konuşan Kulat, sahada yaptıkları son araştırmalar çerçevesinde küçük partilerin oylarının genel olarak İmamoğlu lehine olacağını öngörüyor.

SAADET'İN KARARI İMAMOĞLU LEHİNE Mİ?

Bu partilerden en göze çarpanı olan Saadet Partisi 23 Haziran'da seçimlere kendi adayı ile katılacağını açıkladı.

Saadet Partili bir yetkili “AKP Saadet’in adayını çekmesini neden bu kadar istiyordu? Bunun bir nedeni var. Saadet ile AKP’nin tabanları aynı yerden gelir aslında” derken, Saadet Partisi adayını çekseydi seçmenlerinin oylarının bir bölümünün AKP’ye kayabileceği noktasına dikkat çekiyor.

MAK Araştırma Başkanı Kulat, Saadet Partisi’nin kendi adayını çıkarmasına karşılık parti yetkililerinin AKP hakkındaki sert üslubu ve İmamoğlu lehine açıklamalarının parti tabanının önemli kısmını İmamoğlu’na yönlendirebileceğini belirterek, “Herkesin tahmin ettiğinin ötesinde Saadet Partililerin aslında en uzak olduğu parti AKP’dir. İnsanlarda genellikle ayrıldıkları eşleri onlar için en uzak kişilerdir. Siyasette de bu böyledir aslında” değerlendirmesinde bulunuyor.

Saadet Partisi’nin yeniden kendi adayı ile seçime girme kararı siyasi kulislerde her ne kadar Millet İttifakı içinde olmasa da İmamoğlu lehine stratejik bir tutum olarak değerlendiriliyor.

Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz bu tutumu “Mevcut durumda Saadet hem kendi seçmenini AKP'ye kaptırmayacak hem de kendi tabanını korumuş olacak. Mağduriyet algısı sebebiyle CHP'ye oy verecek seçmenleri ise İmamoglu'na oy verecek. Yani Saadet’in seçime katılması muhalefet için avantaj” sözleriyle yorumluyor.

DSP'NİN ADAYI ÇEKİLDİ

Öte yandan DSP’nin adayı Muammer Aydın, 12 Mayıs günü adaylıktan çekildiğini açıklarken, parti kurulları Aydın’ın yerine yeni bir aday çıkarmama kararı aldıklarını açıkladı. MAK Araştırma Başkanı Kulat, taban olarak yakınlığı dolayısıyla DSP seçmenlerinin de büyük bir bölümünün CHP’ye kaymasını bekliyor.

Türkiye Komünist Partisi de YSK’nın 31 Mart seçimini iptal etme kararını eleştirerek, 23 Haziran’da yenilenecek seçime adaylarının girmeyeceğini belirtmişti.

FARK NE KADAR OLACAK?

İttifak dışında kalan küçük partilerin oy potansiyellerini değerlendiren veri analisti Polimetre’nin kurucusu Mehmet Günal Ölçer de bu partilerin seçmenlerinin tercihlerinin İmamoğlu lehine kayacağını düşünüyor.

Ölçer, yaptıkları son veri analizine göre, HDP’nin duruşunu değiştirmemesi durumunda İmamoğlu ile Yıldırım arasında şu anda 13 bindeki oy farkının en az 500 bine çıkabileceğini belirterek, “Bu farkın İmamoğlu lehine en az 500 bin olacağını, hatta bir milyona kadar çıkabileceğini öngörüyoruz” diyor.

İmamoğlu’na kayacak yeni oyların ittifak dışında Saadet, DSP, TKP gibi küçük partilerin yanı sıra oy kullanmayan ama AKP’ye kızgın olan kesimden de geleceğini söyleyen Ölçer, “Çok net olarak gördüğümüz kimsenin oyu İmamoğlu’nun aleyhine değişmiyor. Değişen bütün oyların ve kullanılmayan oyların en az yüzde 90’ının İmamoğlu lehine kullanılacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor.

KULAT: MUHAFAZAKAR KÜRTLERİN OYLARI KİLİT

23 Haziran seçimlerinde küçük partilerin oylarının yanı sıra sandığa gitmeyen kesimlerin oyları da odak noktası olmuş durumda. İstanbul’da 31 Mart seçimlerine katılım oranı yüzde 83.88'di.

Kulat, son yaptıkları ve rapor olarak Cumhurbaşkanlığı ile AKP’ye de sundukları bir değerlendirmeyi paylaştı. Buna göre son seçimde İstanbul’da sandığa gitmeyen seçmen oranı yüzde 17 ve diğer seçimlerle kıyaslandığında bu oranda yüzde 6-7 oranında bir artış görülüyor.

Sandığa gitmeyen yüzde 6-7 oranındaki seçmenin kimler olduğunu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamları ile analiz ettiklerini ifade eden Kulat, tespitlerini şöyle aktarıyor:

“Eskiden beri AKP’ye oy veren muhafazakar Kürt seçmenin önemli bir kısmının bu kez sandığa gitmediğini gördük. Bu sonucu da Esenyurt, Pendik, Küçükçekmece, Bağcılar ve Sultanbeyli gibi muhafazakar Kürt seçmenin yoğun olduğu bölgelerde sandığa gitme oranı düşüklüğünden çıkardık. Seçimin kaderinde muhafazakar Kürt seçmenin etkili olacağını düşünüyorum.”

Avrasya Araştırma Başkanı Özkiraz ise seçim sonuçlarını belirleyecek olan kitlenin AKP seçmenleri içerisinden muhalefete geçecek veya oy kullanmayacak olan seçmenler olduğunu düşünüyor. Diğer araştırmacıların aksine seçime katılım oranının oldukça düşük olacağını belirten Özkiraz, yeni protestocu seçmenin Cumhur İttifakı bileşenlerinden olacağını düşündüğünü aktarıyor.

İstanbul’daki yeni seçim için zaman daralırken, sahada yapılan anketler ve siyasi analizler ışığında gerek Millet gerekse Cumhur İttifakı’nın bir yandan kendi tabanlarını korumaya çalışırken, diğer yandan küçük partilerin seçmenlerini ve sandığa gitmeyen kesimleri kazanmaya yönelik strateji kurdukları belirtiliyor.

2 AYRI ŞİRKETTEN DAHA AÇIKLAMA

YSK'nın iptal kararı sonrası 23 Haziran'da tekrarlanacak olan İstanbul seçimiyle ilgili anket şirketlerinden de tahminler gelmeye başladı. Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir ve MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, 23 Haziran seçimleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. "İstanbulluların tercihine dair nasıl bir koku alıyorsunuz?" sorusuna Daşdemir, "İmamoğlu önde gözüküyor" derken Kulat, "Kürtlerin tercihi değişti, durum bıçak sırtı" ifadelerini kullandı.

Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir ve MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, Habertürk canlı yayınına katıldı. Programda sorulan "İstanbulluların tercihine dair nasıl bir koku alıyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Optimar Araştırma Şirketi Başkanı Hilmi Daşdemir şunları söyledi:

Algıya bakılacak olursa, Ekrem İmamoğlu önde gibi gözüküyor. Diğer taraftan bakıldığında Binali Yıldırım'ın geçmiş kariyeri ve bu göreve uygunluğu gibi kamuoyundaki algı açısından Yıldırım'ın da üstün olma durumu var. Şu anki algı açısından başbaşalık noktası ya da bir tık mazbatası elinden alındı diye oluşturulan algı sebebiyle İmamoğlu birazcık daha önde gibi görülebilir. Kampanya burada belirleyici olacaktır, AK Parti doğru bir stratejiyle giderse işler değişebilir.

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat ise aynı soruya, "Binali Yıldırım, AK Parti'nin koyabileceği en iyi adaydı. Yıldırım, yüzde 12 ile yarışa önde başladı. Ancak AK Parti'nin geliştirdiği uslüp, taktiksiz çalışmalar belki yetersiz olduğundan ama belki de karşıda İmamoğlu'nun çok bilinmeyen bir isim olmasına rağmen ortaya koyduğu performans bu açığı çok hızlı bir şekilde kapattı" ifadelerini kullandı.

Seçimlerin en belirleyici kitlesinin Kürt seçmenler olduğunu söyleyen Kulat ayrıca "İstanbul seçimlerinin en belirleyici kitlesi; Kürt seçmenler. İstanbul'da yüzde 22'lik Doğu ve Güneydoğu kökenli seçmen var. Bunların 6-7 puanı sürekli AK Parti'de kalıcı olan seçmen kitlesi. Geri kalan 1-2 puanlık marjinal seçmen var ama diğerleri yerel seçimlerde çoğunlukla AK Parti'nin yanında yer alıyorlardı. Ama bu seçim döneminde öyle olmadı" dedi.

Öte yandan Kulat, "Kandil'den yapılan açıklamalar HDP'nin ağırlıklı olarak İmamoğlu'na verdiği destek net olarak ortaya çıkmaya başladı. İmamoğlu ve ekibi o seçim kampanyasında bunu oldukça ortaya çıkarmamaya çalıştılar. Dolayısıyla Kürt seçmenin tercihinde değişiklik olacağını düşünüyorum. AK Parti iyi bir strateji geliştirirse kendi lehine olabilir. Ama şu an itibariyle baktığımızda bir bıçak sırtı durumu söz konusu" şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir
SONRAKİ HABER